7. Bölüm

7.7K 360 51
                                    

Cama değen taşla ilk başta kuş olabileceğini zannetti ama üstüne iki kere daha atılınca yanıldığını anladı. Her yanını korku sarınca yavaşça perdesini çekip kapattığı pencerenin yanına gitti. Gelecek olan herhangi ses için kulaklarını dışarıya odakladı. Olacak iş miydi akşamın bir vakti hatta neredeyse gece olacaktı ve genç kız yorgunluktan ölecekti. Kendi ismi seslenilince iyiden iyiye gerildi. Fakat ses kısıkça ismini söylese de tanıdı. Bu adamın bu vakitte ne işi vardı canına mı susamıştı, ya ailesi gelseydi onca akraba vardı bir de hepten rezillikti. 

"Esma, ay yüzlüm iki bak dışarı kimse gelmeden göreyim gül cemalini." Gülümsedi Esma, ne güzel şeyler söylüyordu öyle adam. Nereden buluyordu böyle sözler. Acaba başkasına da söylemiş miydi. Düşündükleriyle sinirlenip üstünün başının halini unutarak açtı penceresiyle camını. 

"Ne oldu gecenin bir vakti derdin ne senin be adam. Ya birileri görürse, hiç mi düşünmezsin ta evimin arkasına gelmiş odamın ardında durursun bir de."

Yavuz gördükleriyle duraksadı öyle. Akşam vaktiydi evet ama ayın ışığından gördüğü kadarı bile kıza tekrar hayran kalmasına yetiyordu. Hele ki omuzlarından dökülen çok da uzun olmayan saçları, o saçları her gün şefkatle tarayıp okşamak istiyordu. O saçlardan gelen kokuyu solumak ve her bir teline öpücük kondurmak istiyordu. O gözlerin her gün kendisine sevgiyle bakmasını istedi. Hafif çıkık yanaklarının allığı bile belli oluyordu. Burnu hafif kemerliydi kızın, bakışları kiraz dudaklara gidince kaçırdı gözlerini. 

Genç kız fark etmişti adamdaki değişimi ve o an fark etti nasıl cama çıktığını. Ama hiç suçluluk duygusu olmadı içinde sanki her zaman Yavuz vardı ve bu hali ona özeldi. İçinden gelen dürtüyle saçlarına elini atıp arkaya itekledi. Genç adamın iç çekmesiyle kıkırdadı, karanlıkta genç adamı göremiyordu. İçeriye yolu yoklayarak gitti ve gaz lambasını yakıp eline aldı. 

Genç adam başta ne olduğunu anlayamadan kız içeri geçmişti. Kızın sinirlendiğini falan zannetse kıkırdayıp içeri geçmişti. Gözüne gelen ışıkla kızın lambayı alıp geldiğini anladı. Esma lambayı elinde tutarak pencerenin önünde durdu genç adama baktı. Gözlerindeki parıltıları görmek için lambaya gerek bile yoktu. 

"Ben istemezsen gideyim ama sizinkiler istemedeydi. Kahvede öğrendim bende. Siz de önden gelince tutamadım kendimi, görmek istedim seni. Ama istemezsen giderim git dersen gelmem daha." Genç adam son kez izin istiyordu aslında kızdan. Gerçekten git derse giderdi ama fark ediyordu gönlü vardı kızın belki çekiniyordu kendisinden ki haklıydı da. Ama birbirlerini tanımak için de artık adım atmaları gerekiyordu. kızın kendisinden çekinmesini hiç istemezdi.

"Ben yani gelirlerse falan görmesinler iyi olmaz. Hem artık biz de nişanlanacaz yani babamgil falan gelirse diye şey ettim ben." Genç adam net cevap bekliyordu kızdan.

"Yani bir sakıncası olmaz. Sen de görmek ister misin beni Esma de hele bana." Genç kız anladı o an adamın kendisinden bir adım beklediğini ama daha önce kimseyle bir münasebeti olmadığı için çok yabancıydı erkeklerle konuşmaya. Utana sıkıla da olsa cevap verdi.

"İsterim amma." Genç adam aldığı cevapla sırıtmamak için zor tuttu kendini. Biraz daha yaklaştı pencereye baktı uzunca kızın gözlerine. Ufak bir temas kurup elini de tutmak isterdi ama emin olamadı. 

"Baban tam gün de söylemedi ama on güne biz de yapak diyom, hayırlı iştir uzamasın daha fazla. Hem öyle aradaki sözle olmuyo ki güzelsin sen Esma hem de çok. Tek yüzün gözün de değil için de öyle isteyenin olursa benden sonra pek de sakin kalamam bilesin. O yüzden babanla bi daha konuşurum. Eksiğin varsa de bana gönderem anamlarla."

Allı GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin