33. Bölüm

4.6K 303 24
                                    


Güneşin doğuşu farklı insanlarda farklı etki yaratır. Kimileri yanındaki insanın varlığına şükrederek uyanırken kimileri de kavuşmak istediği insan için dua ederek uyanır. Yavuz ve Esma sonunda kavuşmuş gece boyunca birbirlerinin bedenlerinde soluklanmışlardı. Gözlerini ilk açan genç adam olmuştu. Dönüp güzel yüzlü karısına baktı. Evlilikleri boyunca onunla geçireceği zamanları düşündü. Tam kendine göreydi Esması, bir ömür muhabbetle ve sevgiyle geçecekti. 

Elleri rahat durmayarak sevdiğinin yüzünde gezindi. Her ne kadar gece boyunca yormuş olsa da dayanamıyordu. Hem uyandırmaya kıyamıyor hem de vakit geçirebilecekken hemen gözlerini açmasını istiyordu. Yanaklarında ve dudağında gezen elleri duraksadı, en sonunda kıyamamıştı. Ayaklandı, ilk önce bir duş alıp sonrasında sevdiğine kahvaltı hazırlayacaktı. Annesi dün kapıya bazlama bırakacağını söylemişti, kahvaltılıkları da kendisi hallederdi. Odadan ayrılıp yavaşça kapıyı kapadı. 

Esma' ya sorsalar hayatının en önemli günü ne zamandı diye tabi ki de evlendiği günü söylerdi ama o günün gecesi kendisi için daha da farklı anlamlar içeriyordu. Eşi, gece boyunca kendisine önemli bir mücevher gibi davranmış canı acımasın diye elinden geleni yapmıştı. Sabah ise sevdiği tarafından öpülerek uyandırılmak işte buna çok alışır ve sürekli isterdi. Genç adamın dudakları ilk önce yüzünde gezinmiş boynundan  göğüs oluğuna kadar gelmişti. Boğuk sesini duyduğu adamla soluklarını düzene sokmaya çalıştı. 

"Güzelim, hadi kalk bakalım. Kahvaltımızı yapmazsak ondan önce seni yiyeceğim bu gidişle." 

Genç kız gülümseyerek açtı gözlerini. Karşısındaki adam gözlerinin en içine bakıyordu. Sanki Esma' nın düşündüğü her şeyi anlayacak gibi bir hali vardı. Şimdilik bilmese bile ilerde karısının düşündüğü her şeyi bilirdi bu gidişle. 

Esma, kollarını kocasının boynuna sardı. Bazen tanıyamıyordu kendini Yavuz' un yanında çok nazlı oluyordu. Yaptığı cilveleri aklı dahi almıyordu bazen. 

"Sen hangisiyle daha çok doyarsan öyle devam edebiliriz kocacığım." 

Yavuz; Esma' nın cilveli bir şekilde söylediklerin, beyniyle değil de kalpten daha çok kan pompalayan erkekliğiyle düşünüyordu. Karısının cilvesi erkekliğine daha da fazla kan toplamasına ve büyümesine neden oluyordu sanki. Karısının sözde sorusuna karşın cevap olarak erkekliğini bastırdı genç kıza doğru. 

"Şimdi yataktayken seni yemek ve içine girmek en güzeli gülüm ama gece boyunca yormuş ve canını acıtmışken biraz rahat duralım bence. Hadi çay soğuyacak kalk bakalım nazlı bebeğim." 

Genç kız, kocasının kendine kullandığı sevgi sözcüklerine karşı gözlerini duygulanmadan edemiyordu. Allah var en başından beğenmişti ama çevresindeki kadınların gördüğü muameleyi de bilirdi. Karşısındaki adamla karşılaştığı için her saniye şükür sebebiydi kendisi için. 

"Tamam ama ben bir banyoya geçsem olur mu Yavuzum."

"Yavuzum diyen dillerini... Geç güzelim yardım istersen çekinme de kocanım ne de olsa." Karşısında kendine göz kırpan arsız kocasıyla kıkırdadı Esma, alışmıştı şimdiden.

*****

Çiçeği burnunda çift oynaşa koklaşa kahvaltılarını etmişler, Yavuz' un da yardım etmesiyle bulaşıkları yıkamışlardı. Esma, en sonunda zorla da olsa kocasının oturmasını istemiş ve bir kahve yapmak için mutfağa geçmişti. Genç adam yardım edemediği yerde karısına sarılıyor eli durmuyor ve genç kızın dikkatini dağıtıyordu. Bu durum her ne kadar ikisinin hoşuna gitse de Esma' nın kasıklarındaki hafif ağrı Yavuz' u korkutmaktan da geri bırakmıyordu.

Allı GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin