Esma, annesi, görümceleri ve birkaç kızla; kahveleri ve yaptıkları börekleri hazırlamak için mutfağa geçmişti. Ama bilseydi arkadaşının böyle bir şey yapacağını arkasına bakmadan koşa koşa yanındakileri yukarı çıkarır ömrü billah indirmezdi. Her ne kadar arkadaşı kendisine bir şey söylemese de böyle bir şeyi karşısındaki adama söyleyebileceğini düşünmemişti. O an sanki orada bulunan herkes kaskatı kesilmişti.
Nur' un karşısında Tahir de ne olduğunu anlayamasa da yüzüne dahi bakmayan ve öncesinde kendini reddeden kızın böyle bir teklifte bulunmayacağını az çok öğrenmişti. Aklından en ufak bir hayal bile geçmedi, geçiremedi. Kendisine yasaklı gibiydi Nur. Neden dedi kendi kendine neden. Arkaya doğru baktığında artık her şeyin geç olduğunu biliyordu. Kapı önünde kadınlar durmuş, şaşkınlıkla bakıyorlardı.
"Ne oluyor burada kızım." Fatma kadın istemese de sesi yükselmişti. Biliyordu karşısındaki kızın yaşadıkları kolay değildi ama neden bu yola başvurduğunu biliyordu. Kimseye yük olmak istemiyordu güzel kız. Her ne kadar herkes onu aileden gibi görse de rahat edemezdi işte.
Nur ise duyduğu sesle kaskatı kesildi. Her şey iyiydi hoştu da bu kadarını tahmin edemezdi. Rezil olmuştu söylediklerinin de artık geri dönüşü yoktu. Gözlerini sıkıca kapattı ve akan yaşa engel olamadı. O an yanına gelen adam ile içinde ne kadar inkar etse de bir şeyler filizlendi. Arkasını döndüğünde Tahir hemen önüne geçti.
"Fatma teyze izin ver bize biraz. Ne olup bittiğini söyleriz elbet." Sonrasında genç kızın bileğini hafifçe kavrayarak önce mutfak kapısından ardından da evin kapısından çıkarak gözden kayboldular.
Olayın şokunu atlatan Esma' nın büyük görümcesi Fadime' idi. Her ne kadar anlam veremese de yanındakileri uyarma gereği duydu.
"Kızlar, Tahir ve Nur bir şey demeden kimsenin kulağına yalan yanlış şeyler gitmesin." Her ne kadar yanındakiler onaylasa da bu olay yayılmayacak gibi değildi.
Kızlar, mutfakta hazırladıkları yiyecek ve içecekleri dağıtmak için yukarı birer birer çıktılar. Esma, mutfakta eksikleri kontrol ederken içeri giren adamla kendini çevirdi. Sevdiğine gülümseyerek bakarken genç adam biraz telaşlıydı.
"Güzelim bizim eşşek herif Nur ile gidiyorlardı, kimse görmedi ama bir şey mi oldu? Senin haberin var mı?" Genç kız, karşısındaki düşünceli olan adama buruk bir tebessümle baktı. Sesini biri duyacak diye kısarak konuşmaya başladı.
"Bilmiyom ki Yavuzum. Mutfağa bir girdik Nur, Tahir abiye evlensene benimle dedi. Anam sinirlendi bunu duyunca da. Tahir abi de biz konuşalım diyip gittiler."
Yavuz duyduklarıyla yere oturdu, başını ovdu. Esma, çok isterdi genç adama masaj yapıp ağrılarını almayı ama inşallah dedi içinden onun da zamanı gelir. Yavuz' un gülme sesiyle genç adama döndü.
"Benim gül güzelim ağrılarımı masajla değil de farklı şekilde de alabilir." Çapkın gülüşüyle her ne kadar genç kıza seyirlik manzara sunsa da Esma anlayamadı.
"Güzelim, arada sesli düşünüyordun ama haklısın tabi benim yanımda kafan karışıyor. Bugün baş ağrımı almanı istiyorum Esmam. Bu geceni bize ayır." Kalkıp giden adamla mutfakta kalakaldı. Kendini bir güzel rezil etmişti işte. Hem nereye gideceklerdi ki, Esma evden nasıl çıkacaktı gecenin bir yarısı.
*****
Soğuk rüzgar Nur' un içine işliyordu. Bir yandan yanındaki adamla korksa da sesini çıkaramıyordu. Nereye gidiyorlar, bu genç adam kendine ne yapacaktı. Hem bir şey olsa kim kurtaracaktı ki onu. İçindeki korkuyla arabanın koltuğunsa sindi iyice. Araba yaklaşık on dakika sonra iki köye aynı mesafede olan yarım tepede durdu. Kadınlar bu tepedeki dereye gelirler halı ve çamaşır yıkarlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Allı Gelin
RomanceGüzel ama bir yandan da yaman olan köylü güzeli Esma' nın evinin kapısı görücülerden aşınmıştır. Görücüye gelen beyoğulları ya ipsiz sapsız ya da çapkınıdırlar. Esma ardını dönüp bakmaz onlara. Ailesi de zaten kızlarını verme taraftarı değildirler...