14. Bölüm

5.8K 336 12
                                    

Deli Tahir, duydukları karşısında biraz afalladı. Köyde gezerken gözlerin hep üstünde olduğunu bilirdi. Kızların yönünü dönüp kendine göz süzdüklerini, bazen mendil attıklarını bile görürdü. Karşılaşacağı kişinin de öyle olacağını zannediyordu. Hem böylesi güzel bir kız ile karşılaşmayı da beklemiyordu. 

Kızı dikkatlice süzmeyi bırakması ve cevap vermesi lazımdı ama kendine söz geçiremiyordu. Kız helali değildi fazla bakması uygun değildi. Ama kızın yanaklarında ve burnunda duran çilleri, hafifçe kemerli burnu, çekik gözleri, dolgunca dudakları... Hafifçe öksürerek kendini toparladı. Aklına gelen düşünceleri silmeye çalıştı.

"Seni benimle görüşmen için zorladılar mı?" Bunu sorması lazımdı alacağı cevaptan çok korkuyordu ama duyması lazımdı. Nur hafifçe kaşlarını çattı. Adamın da kabul etmeyeceğini zannediyordu. Hatta Deli Tahir' in namından dolayı bu söylediklerine büyük bir tepki vereceğini zannediyordu ama adam tam tersi zorladılar mı diye soruyordu.

"Yok zorlama olmadı yani ne desem bilemedim. Anam ısrar edince tamam dedim amma o kadar. Görüşmemiz pek uygun olmaz." Derin bir nefes aldı genç adam. Kız olumlu baksaydı aslında o da düşünüp kızla konuşabilirdi ama şansı yoktu, zorlamak da zaten hayatta olmazdı.

"Tamam o zaman yani istemiyorsan olmaz tabi. O zaman Allah' a emanetsin." Nur küçük bir baş hareketiyle genç adamın çıkışını izledi. 

Tahir, abisinin de ayaklanmış olduğunu görünce rahatladı. Oturmanın da bir anlamı yoktu. O an ne konuşulduğunu sanki duymuyordu. Kulağına her şey uğultu gibi geldi. Sabah yemek yememişti ondandı herhalde bu baş ağrısı. Herkes vedalaşınca abisiyle yola koyuldu. Kapıdan çıkar çıkmaz yaktı sigarasını. 

"Nasıl geçti ne dedi Nur bacım." Yavuz , kardeşine sormaya çekinse de içinde daha fazla tutamadı.

"Ne olacak abi, bir şey olduğu yoktur. Yok dedi istemiyormuş ben de tamam dedim." Yavuz istemediği cevabı alınca biraz bozuldu ama kafasına koymuştu bir kere. Nedense kardeşiyle Nur' u yakıştırmış birlikte olmalarını istemişti. Ama eğer yanılmıyorsa Yiğit' in kızda gönlü olabilirdi belki de o karıştırıyordu Nur' un aklını. Çünkü kardeşinin görüşme sürecinde hep bir sıkıntı çıkarmıştı. Ama eğer Nur' un da gönlü yoksa elinden pek de bir şey gelmezdi.

*****

Ertesi gün Esma arkadaşının haberini bekliyordu. Tahir ile ne konuştular merak ediyordu. Bugün hemen konuşacaklar sonrasında ise Yavuz ve kardeşi Serpil ile ilçeye gideceklerdi. Yeni nişanlandıkları için erkek tarafından hediye alınması gerekirdi. Esma da görümcesi ve Yavuz ile hem gezmeye hem de alışverişe gidecekti. Hala babasıyla konuşamıyor olmak da bir yandan üzüyordu. Her sofraya oturduklarında genç kız babası gittikten sonra ancak yemeğini yiyebiliyordu. 

"Esmaaa! Nur geldi." Annesinin bağırışıyla hemen odasından çıkıp evin iç kapısına koşturdu. Demir kapıyı açınca arkadaşını hemen içeri aldı.

"Kız Esma ne çekiştiriyon bacım ya. Valla kolumu koparacan he." Esma gülerek arkadaşını odasına çekti. Kapının hemen yan tarafında duran mindere oturdular.

"Anlat bakalım nasıl oldu, ne konuştunuz. Ay vallahi çatlayacaktım Nur. Beğendin mi, gelecekler mi görmeye he noldu? Ay ne güzel olur senle elti olsak. Kız Nur düşünsene vallahi istesek belki de olmazdı. Kızların anlattığı gibi boylu posluydu demi. E tabi Yavuzumun kardeşi. Ay noldu anlat." Esma nefessiz konuşurken Nur başını sen iflah olmazsın dercesine salladı. 

"Ay vallahi hem susmuyon hem de soruyon kız, bir şey olmadı. Odaya girince yengem bıraktı bizi. Sonra da hemen söyledim zaten benden sana ne eş ne yar olur dedim o da seni zorladılar mı diye sordu ben de yok görüşmemiz uygun olmaz dedim o da ısrar etmedi zaten pek. İstemiyordu o da ben de böylesi hayırlı oldu." Esma hiç böyle düşünmemişti, arkadaşı en azından gerçekten dener zannediyordu. 

Allı GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin