HARUN...
Umut'un kapısına dayandım.
Zeynep'e kavuşmak ona sarılmak, deli gibi öpmek, bana dön demek, için deliriyordum.
Kapıyı açıp karşımda uykulu gözlerle duran UHU'ya hazırlanması için hızlı olmasını söylediğimde,,, onun ilk yaptığı bana arkasını dönerek telefonuna sarılıp birilerine hızlıca mesaj yazmak oldu. Hadisene diye bağırdığımda telefonunu bırakıp hızlıca içeri gitti.O gidince sabahın köründe kime yazar bu tabiki, Zeynepden başkası olamaz dedim ve ekranını açıp 1905 gs'yi girip şifresini açtım, senelerdir hep aynı şifreyi kullanırdı.
Saf çocuk..
Watsapp'a girince Abime ders gurubunu tıkladım.
Medajlar bir kaç gün önceden beri yazıştıkları için çoktu mesajları gördüğümde beynimden vuruldum. Mine UHU, EKO ve karım bir gurupta yazışıyorlardı. Ulan ben size dünya kaç bucak gösteririm diye ah ettim.
Yazışmaları olabildiğince hızlı omudum ama bu böyle olmazdı ben son yazışmaları okudum ve telefonu kapattım.Geldi yola çıktık.
O eve vardık,, sakin olabildiğimce herkese karşı sakin oldum.Hayatlarında görebilecekleri en ılımlı en sakin en imkansız Harun oldum, ben bile yaptığım rol karşısında kendimi hayran kalmıştım.
Konuşmalarımız bitip Zeynep'e Allah'a emanet ettikten sonra evden çıkıp, arabaya bindim.Şirkete gitmeden önce bazı işlerde kullandığım bir Bilişim uzmanı olan arkadaşıma uğradım.
Ona Umut'un telefonuna gelen her mesajın benim telefonuma da gelmesini istediğimi söylediğimde hallederiz Haruncuğum hangi telefonsa getir 5 dakikada senin telefonuna eşleştiririz dedi.
O zaman yapmam gereken tek şey UHU'un telefonunu birkaç saat ortadan yok etmekti.
Bunun için de en iyi ortam UHU'un kafayı bulmasını sağlamaktı, şirketteki işleri bitirdikten sonra. UHU'ya kafaları çekmek için bara gidelim dedim.Şaşırmış bir ifade ile bana bakıyordu.
"abi sen iyimisin? deli gibi sevdiğin kız bugün senden boşanmak istedi ve sen hiç umurunda olmadan bütün gün çalıştıktan sonra bara gidip eğlenmekten mi bahsediyorsun?"
"Ne yapalım kardeş!
Sevmek her şeye yeterli gelmiyormuş demek.
Özürümüzü diledik, hatalı olduğumuzu kabul ettik.
Bir daha yapmamak için ant diçip söz verdik.
Hatun ayrılmak istiyorsa, kimseyi zorla tutamam.
Gidene yol orada,kalana gönlüm burada, o yüzden yiyelim içelim eğlenelim hadi" deyip odamdan çıktık.Bara gittik gece saat 11'e kadar içtiğimizde artık UHU zil zurna sarhoş olmuştu. Çocuklara otel odasına taşımalarını söyledim. Telefonu alıp arkadaşa gittim telefonunu kendi telefonuma yönlendirdiğimde, artık ona gelecek her mesaj bana da gelecekti ama tabii ki telefonu elime geçmişken 4 gündür yazıştıkları tüm mesajları okudum.
Kardeşime çok iyi bir ders vermeliydim, her şey o cadının başının altından çıkıyordu. Tolga denilen çocuk onun eski okul arkadaşıymış ve fotoğrafçıymış en azımda doğru olan bir şey varmış.
Cadı kız kardeşim demek bana ders vermek istiyordu.
Tamam ozaman ders başlamalıydı.Telefonu götürüp UHU'nun cebine koydum, horul uyuyordu sonra da kendi otel odama geçip vereceğim ders için planlarımı yapmaya başladım.
O sırada Zeynep'ten gruba mesaj geldi.ZEYNEP : Bugün kağbus gibiydi yatamıyorum. Mine sana uydum ama vallahi pişmanım görseniz. Ela, Harunu nasıl özlemiş baba baba deliriyor.
MİNE: Sen şuna kocamı gördüm dayanamıyorum ölüyorum desene.
Nerde kimbilir kocan.
Aşkım abim nerde?EKO: Umutla bara eğlenmeye gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU /// Vanilya Kokusu
Teen Fiction🔥🔥🔥+ 18 yetişkin içeriklidir Pantalonunun düğmelerini açarak üzerime doğru gözlerinden ateş çıkarak geliyordu. Harun sakin ol desemde fayda etmiyecekti gözlerinde ki ateş ikimizide yakacaktı. " ben sana kendimi anlatamadım, seni'de anlamadım i...