HARUN...Zeynep'in attığı çığlıklarla odasına koştum ne olduğunu anlamak için yatağı açtığımda yatak kan gölü'ne dönmüştü. Zeynep'in üzerine çarşafı örtüp kucakladığım bir hastaneye geldim.
Onu içeri aldılar ve saatlerdir hiçbir bilgi gelmiyordu, doktorumuz hastaneye gelmiş ondan güzel haberler beklerken Korhan bey babamlar UHU ve EKO da hastane koridorundaydı.
Ameliyathane kapısı açılıp Doktor içeriden çıktığında suratındaki ifadeden bize kötü bir şey söyleyeceğini anlamıştım her durumda kaya gibi dağ gibi olan ben, üfleseler yıkılacak durumdaydım.
Doktor karşımıza gelerek kafasındaki boneyi çıkarttı ve bana dönüp.
"Çok üzgünüm Harun Bey maalesef anne iyi ama bebeği kurtaramadık daha önce de söylemiştik, hamile olduğunu bilmediğimiz için kullandığımız ilaçlar onda düşük riskini arttırıyor, o yüzden ilerleyen zamanların ne göstereceğini bilmiyorduk.Bünyesi daha fazla dayanamadı Başınız sağ olsun. "dedi ve gitti.
Hastane koridorunda dizlerimin üzerine çöktüğümde Koray Bey gelip önüme diz çöktü ve omuzlarımı sıkarak.
" Ayağa kalk, güçlü ol, kızımın şu an sana herşeyden çok ihtiyacı var" dedi. Göz göze geldik kafamı salladım.
Hastane odasında Zeynep'in uyanmasını bekliyorduk herkes sessizdi ama ben o sessizlikteki çığlığı duyabiliyordum. İçim çığlıklar atarak ağlıyordu.
Zeynep bunu öğrendiğinde onu nasıl sakinleştirecektim ben içimdeki çığlığı susturamıyordum ki Zeynep'in çığlıklarını susturacaktım. Hayatımda bir çok zor zaman oldu.
Abimi kaybettiğim zaman en zoruydu diye düşünüyordum,
ya da Mine'nin kaçırıldığı an.
Ya da annem ile Zeynep'in kaçırıldığı zaman, ama en zor buymuş canımın parçasını kaybetmek, canım canına bunu söylemek beni gerçekten maffediyordu.Zeynep kıpırdamaya başladığında içimden dua ettim. Ne olur çok ağlamasın.
Zeynep uyanıp sağa sola baktığında ilk eli karnına gittiğinde gözleri gözlerimin içindeki acıyı gördü.
Hiç birşey diyemedim sadece elini tuttum.O her şeyi anladı "hayır ya neden neden ben neden aldın onu" diye bağırarak isyan ettiğinde.
Gözlerimi kapattım.
Hiç bu kadar güçsüz olamamıştım.
Hastaneye yatağının yanına dizilerimin üstüne çöküp elimi yüzüne koydum yapma ağlama diyemedim.Annem gelip Zeynep'in yüzünü kendi çevirdi ve.
" Ağla sana ağlama demiyorumama sakın yaradana isyan etme, buyruğunu sorgulama, sen doğmamış kucağına almadığın, yüzünü görmediğin emzirip büyütmediğin için bu kadar isyan edersen. Ben me yapıyım kızım ya doğup ölseydi o zaman ne yapacaktın?" demesiyle.
Hüngür hüngür ağlayarak.
" anne" diye annemin boynunasarılıp hüngür hüngür ağladı.ZEYNEP....
Onu kaybedeli bir ay olmuştu kimseyle görüşmek istemiyordum tüm gün yatak içinde yatıyordum, yemek yemiyor günü geçiştiriyordum.
Annem tek konuştuğum kişiydi. Harun abisini kaybettiği zamanı anlattığında canım yanmıştı. Ama şuan annemi o kadar iyi anlıyordum ki, oğlunu kaybettiği zaman nasıl bu acıyla başa çıkmıştı gerçekten çok zordu. Doktorun verdiği sakinleştiriciyi iki iki almadığımda sürekli ağlamak istiyordum.
Miray bana msj çekip notları emil attım not al vizelerde lazım demişti. Neler yaşadığımı ne bilsin.
Notları deftere geçirirken yatakta uyuya kalmışım.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU /// Vanilya Kokusu
Teen Fiction🔥🔥🔥+ 18 yetişkin içeriklidir Pantalonunun düğmelerini açarak üzerime doğru gözlerinden ateş çıkarak geliyordu. Harun sakin ol desemde fayda etmiyecekti gözlerinde ki ateş ikimizide yakacaktı. " ben sana kendimi anlatamadım, seni'de anlamadım i...