Oksijen Hırsızı/Yarı Texting/+18

53.Bölüm: Vermedi gitti🤦‍♀️

"Günaydın ömrüm. Günaydın benim nefesim. Günaydın Kurt bakışlım, günaydın ceylan gözlüm. Sen benim herşeyim, sen benim gecem, sen benim gündüzümsün.
Açtın ya şimdi gözlerini,
işte diyorum doğdu güneşim." kirpiklerimi kırpıştırırken anlamsızca üzerimde uzanan Akça'ya bakıyordum. "N'oluyor lan?"

Gülümseyip dudaklarıma küçük öpücükler bırakmaya başladı üst üste.
"Her bir zerresine aşık olduğum kadın uyanmış daha ne olsun." kaşlarım hayretle havalandı.

"Gündüz gündüz içtin mi yine lan?"

"Yooo tövbeliyiz."

"Lan daha dün içtiniz."

"Onu demiyorum, artık gündüz içmiyoruz.
Gündüz içmemeye tövbeliyiz. Bu arada ballı lokumum saat akşamın dokuzu. Kafamın iyi olup olmadığını soruyorsan sen yanımda olduğun için keyfim yerinde."

Kalbim pamuk şekere dönerken yorganı kaldırıp onu yanıma davet ettim.
"Kötü şeyler olabilir bak." diyerek gülüyordu hayta herif. "Bu kadar insan senin evinde toplanmışken o işi unut."

Kollarımın arasına girip göğüsüme yattı.
Belimi iki koluyla sarmalayıp üzerimizi örtü.
"Kolun alta kaldı. Canının acır böyle."

Gözlerini kapalıydı. "Bir şey olmaz." mırıldanışı kedi gibiydi, uslu bir kedi.
"Canımın acımamasını istediğini bilmiyordum."yumuşacık saçlarını okşayıp başından öptüm. "Ohhhh mis gibi.
Hayır hayatım, eğer canın yanacaksa benim ellerimden olmalı."

"Bu kadar haklı olmamalısın."

"Teveccüh canım."karnımdaki parmakları, karnım güzergahından aşağılara doğru yol alıyordu. O ilerledikçe ufak ufak sıcak basıyordu bana.

"Yavaş nefes al."

"Parmakların en müsstescen yerimde dolaşırken bu zor." yine onun kıyafetlerini giymiştim. Gri triko kazağı üzerimdeydi.
Altıma ise siyah dantelilerimin dışında pek bir şey yoktu. "Yapma!" resmen çığlık atacaktım. Fazlasıyla tahrik oluyor, hem yapmasını isterken, hem yapmaması gerektiğini düşünüyordum.

Ne sikik durum bu böyle?!
Onu durduramayacağımı biliyordum.
Ama bildiğim bir şey varsa o da Aysun birazdan odaya damlayıp sikişip sikişmediğimizi soracak olmasıydı.

Bu yüzünden aklıma gelen ilk şeyi yaptım.
Elimi kolundan kurtarıp sertleşmiş erkekliğini tuttuktan hemen sonra bütün gücümle sıktım. "Ahhh!Kafasını sıktın!
Çocuklarımız olmayacak Sezin!"

"Evet böyle bağırmaya ve bizi afiş etmeye devam edersen çocuklarımız hiç olmayacak.
Çünkü ben seni bu sefer harbi öldüreceğim."

Tuttuğum erkekliğini bırakıp yataktan çıktım. Kalın kazak belimde toplanmıştı.
"Karşımda benim kıyafetlerim, seksi iç çamaşırların, bembeyaz tenin ve muazzam bacaklarınla dururken sakin olamıyorum kusura bakma."

Yatağın ucuna doğru gelip oturmuştu.
Dayanamayıp gidip kucağına oturdum.
Dağılmış saçlarını severek düzeltim.
Küçük bir çocuk gibi küsmüştü.
"Dudaklarını ıssırırım bak." bir umutla gözlerime bakan çakırları tekrar yere indi.
"Umutlandırıyorsun, sonra elimdeki elma şekerini alıp kaçıyorsun."

"Benim kaçtığım yok ama Sevgilim."

"Bana böyle kelimeler kullanacaksan sana sürekli küsebilirim. Ama her şey bir yana kalbimi kırdın. Artık beni istemiyor musun?"

Ay avrat gibi trip atmıyor mu bu adam beni delirtecek. Valla ıssıracam.
Dudaklarına dudaklarımı sürterek minik ama etkili bir öpücük bıraktım ona. Anında belimi sarıp sarmalamış, beni kendine yaslamıştı. Tam anlamıyla!