33.Bölüm:Vay başımıza gelenler 📌

2.5K 138 54
                                    

Şö𝔂𝓵𝓮 𝓭𝓲𝔂𝓸𝓻 𝓓𝓸𝓼𝓽𝓸𝔂𝓮𝓼𝓴𝓲:
"𝙱𝚒𝚛 ş𝚎𝚢𝚍𝚎𝚗 ç𝚘𝚔 𝚎𝚖𝚒𝚗𝚍𝚒𝚖;
𝙺𝚎𝚗𝚍𝚒𝚖𝚒 ü𝚣𝚍üğü𝚖 𝚔𝚊𝚍𝚊𝚛, 𝙺𝚒𝚖𝚜𝚎𝚢𝚒 ü𝚣𝚖𝚎𝚍𝚒𝚖 𝚋𝚞 𝚑𝚊𝚢𝚊𝚝𝚝𝚊."

𝚂𝚎𝚣𝚒𝚗'𝚒𝚗 𝚊𝚗𝚕𝚊𝚝ı𝚖ı𝚗𝚍𝚊𝚗

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𝚂𝚎𝚣𝚒𝚗'𝚒𝚗 𝚊𝚗𝚕𝚊𝚝ı𝚖ı𝚗𝚍𝚊𝚗...

Koşturarak karakola girmiştik.
Geçenlerde ettiğimiz kavga sonucu tanıdığımız süper maryo bizi kapıda karşıladı. Adam bizi çok iyi tanımış, üzerine bastırarak bir daha buralarda bizi görmek istemediğini söylemişti.
Sonuç?

Yine buradayız.

Ama meseleyi tam anlamıyla bilmiyorduk.
Çağlar ve Berna'nın karştığı bir olay olduğunu söylemişti polis memuru.
"Şevket abi ne olduğunu bize bir anlat lütfen?" diyerek koluna yapıştım süper maryonun. "Kızım geçin içeriye oturun. Size bilgi verilecek." dedi ve bizi odaya aldı.
Bir kaç polis memurun olduğu odada kenara oturduk. Cevat yerinde duracak gibi değildi.
Aysunun gözlerine bir şeyler anlatmak ister gibi bakıyordu. Aysun, Cevatın yanına oturup ince ve narin parmaklarıyla elini tuttu. Başını Cevatın omzuna koydu ve boşta kalan eliyle kolunu sıvazladı.

Aralarında benim bilmediğim şeyler çoğalmış sanki?

Şevket komser eline aldığı dosyayı okuyup kenara bıraktı."İfadelerini aldık. İkisi Babanız ve üvey annenizle konuşmak için buluşmuşlar."

"Benim kardeşimin o adamın yanında ne işi var komser?!" dedi ve ayakladı Cevat.
Babasından nefret ediyor, onu bir kaşık suda boğası geliyordu. Kenarda duran sarışın polis memuru onu oturması için uyardı.
Polisede kafa tutamazsın be adam!

Ama Cevat sakin kalamıyordu.
Bu yüzden Şevket komser daha fazla uzatmadı. "Aralarında sözlü olarak tartışmılar. Babanız, kardeşinize vurunca Çağlar bey ona saldırmış. Tabi Berna hanımda üvey annenize. Babanız şuan hastanede. Başında ve yüzünde ciddi yaralar var. Ama üvey anneniz için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Berna hanımın attığı tekmeyle malesef bebeğini düşürmüş!"

Ortaya bomba gibi düşen sözler herkesi susup bırakırken, Cevat iyice deliye dönmüştü. "Nasıl kardeşime vurur ya?!
Onu bir elime geçirirsem öldüreceğim!"
kükreyişi polis memurlarının bile irkilmesine sebep oldu.

"Ağır ol delikanlı! Sözlerimi duymadın sanırım?Eğer şikayetlerini geri çekmezlerse kardeşiniz bir bebeği öldürmekten hapis yatacak! Bu öfkenin kimseye faydası yok evlat."

Ne yani biricik arkadaşım cezaevine mi girecek?

Ölürümde böyle bir şeye izin vermem.
"Onları görebilir miyiz?" diye bir erkek sesi duyduğumda bu sesin bana hiç yabancı gelmediğini kavradım. Başımızı odanın girişine çevirdiğinizde Akça iki elini ceplerine koymuş gergince duruyordu.

Oksijen Hırsızı/Yarı Texting/+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin