25.Bölüm: Son kalp bükücü💔

3.1K 148 36
                                    

📌Keyifli okumalar📌

Yerde hareketsiz bir şekilde yatan orman yeşillinin yanına çöktüm. Burnundan kan sızıyordu ve kötü gözüküyordu.
Başını kucağıma koyduğum gibi yere düşen şu şişesini alıp açtım. Yüzüne birkaç kez su dökerek kendine gelmesi için uğraşıyordum. "Dokunma o piçe!" diyerek kükredi Akça. Hızlı adımlarla bir sağa bir sola yürüyordu. Ben çamurlu halimle iğrenç gözükürken, yeşilli vahim, Akça öfkeliydi.

"Saçma sapan konuşmayı bir kenara bırakta gelip yardım et adamı hastaneye götürelim."
diyerek endişe ile orman yeşilliye çevirdim bakışlarımı.

"Bana aynı şey olsa geber dersin, elin adamına yardım ediyorsun! Şu siktiğimin herifin suratından elini çek Sezin!"
Onu dinlemek istemiyordum.
Söylediklerini de yapacağımı sanıyorsa yanılıyordu. Orman yeşilli bana sadece yardım etmek istedi, etti de.

Yumruğu hak etmedi anlıyacağınız.

Beni kolumdan tuttu ve kendine hışımla çekti. Ben aniden kalkınca yeşillinin başı sert bir şekilde yere çarpmıştı.
"Ne yapmaya çalışıyorsun kuş beyinli!?
Akça kolumu bırak!" diyerek öfkeyle konuştum. Lakin bırakmıyor daha fazla kolumu sıkıyordu. Gözlerinden bir yanardağ misali lavlar fışkırıyordu.

Koluma bir pranga gibi yapışmıştı.
Üstelik yarın tuttuğu yerin moraracağına emindim.
Canımın acısıyla irislerim dolmaya başladı.
"Bırak diyorum!" ne desemde bırakmadı.

"Ne o oynaşacak yeni birini mi buldun?
Dün geceden sonra hızlı bir geçiş oldu sanırım." diyerek ukala bir şekilde konuştu.

Bakışlarını etrafta gezdirdikten sonra,
"Tabi belkide performansınmdan memnun kalmıyarak başka limanlara çekilmek istiyorda olabilirsin!"dedi acımasız bir ses tonuyla.

"Ağzından çıkanı kulağın duysun!
Benimle bu şekilde konuşamazsın!"

"İki eğlendik diye kendini ne sanıyorsun kızım sen?" dedi dik bakışlarını bana yönelterek. Söylediği her sözler içimdeki hayalleri yerle bir etti.

"İki hafta bitti tarla faresi!
Dün geceden sonra,bende senden intikamımı almış oldum!"

"Sen benim iyi düşüncelerimi bile hak etmeyen pisliğin tekisin! Bir anlığına sana inanmıştım. Allah senin belanı versin!" diyerek göğsüne yumruklarımı indirdim.

"Sezin sarsılmaz, diğer sürtüklerden bir farkın yok benim için!"

Daha fazla dayanamadım ve yüzüne tokadı geçirdim. Sesimin titremesine engel olamıyarak tekrar dudaklarımı araladım.

"Bir daha-bir daha sakın yanıma yaklaşma!"

Yerde yatan yeşilliye çevirdim bakışlarımı.
Başını hafifçe kaldırdım ve bacaklarımın üstüne koyacak şekilde yere oturdum.
Dün geceyle alakalı söylediği şeylerden sonra bilhassa hayat kadını muamelesi gördüğüme inanamıyordum. Kendimden iğreniyorum şuanda. Onu öpen dudaklarımı parçalamak isteğiyle yanıp tutuşuyordum. Ona bakmasamda ayaklarını görebiliyor, varlığını yanımda hissedebiliyordum.

Bir süre başımda durduktan sonra motoruna bindi ve ses çıkararak yanımızdan uzaklaştı. "Sezin?" Çağların sesini duyduğumda başımı kaldırdım.
Yaşlı gözlerime bakarak önümde diz çöktü.
"Neden ağlıyorsun? Abim nerede?"

İşaret parmağımı yüzüne doğrultum.
"Bana sakın bir daha o şerefsizi sorma!"
diyerek hıçkırdım. Kollarını bana sardı ve kulağıma mırıldandı.
"Sana ne yaptı bilmiyorum ama onu gördüğümde çenesiyle burnunu yer değiştireceğim. Şimdi söyle bana senin için ne yapabilirim?" sesi o kadar şefkatli o kadar babacan çıkmıştı ki ona kızmak neredeyse imkansızdı.

Oksijen Hırsızı/Yarı Texting/+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin