Dikkat: Argo ve küfür barındırdır.
Rahatsız olacaklar okumasın.
+18 içerebilir.
🚬Ben seni özlüyorsam bundan sana be arkadaşım?🚬
📌Hergün düzenli bölüm yayımlıyorum📌
Sıradan bir gazeteci kızken, hayatıma giren mandayla derbeder oldum...🤦♀️
Ben...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bara girmeden hemen önce Anıl'la mesajlaşmıştık. Bana Akça'nın bara az önce girdiğini söylemişti. Bu iyiydi. Bizim geldiğimizi görmesini fazlasıyla istiyordum. Sen Akça Karahanlı,kiminle uğraştığını asla bilmiyorsun. Kafasını zamanında iyi kıramamış olmam dönüp dolaşıp kalbimi paramparça etmesine yol açmıştı. Ben kafayı buna yoruyorum, yoksa delirebilirim.
İçimdeki şeytan ellerini birbirlerine sürterek sinsi bir şekilde gülümsedi. "Elime düştün nihayet." Şuan kötü kadın gülüşümü atmak istediğim yer olsada,oyunuma odaklanmalıyım. Yıldırımın elini alıp omzuma koydum. Omzundaki ellerine ellerimi dolayıp tüm bedenimi ona yasladım. Bunu yaptığımda bir anda kasıldığını hissetim.
Ona şuh bir kahkaha yolladım ve içeriye girerken müzik sesi bir anda artığından bağırmak zorunda kaldım. "Bir halta yaramış oldun desene." Sadece gülümsedi. Korumları aşıp merdivenleri indik. Akça'yı kalabalığın arasında bile fark etmiştim. Bu sefer kendisini gizlemek için bir çabaya girmemişti. Barın önünde oturmuş, dalgınca bir noktaya bakarak içkisini yudumluyordu. Akça kadar, Yıldırım'da tanınan birisiydi. İkimiz içeriye girdiğimiz anda kalabalık başını bize çevirdi ve hepsinin ağzından Bir "Ooooo" nidası döküldü. Kalabalığın yüksek sesi üzerine Akça başını kaldırdı ve yönünü bize döndü. Az önce sakin olan yüz hatları mümkün olamıyacak kadar sertleşti.
Buradan bile dişlerini sıktığı belli oluyordu. Kudur it herif!
Bana dönen Yıldırım'ın yanağına elimi koydum ve onu dinlemeye başladım. Aslında bu kadar yüksek sesin arasında onun sesini duymak çok zordu. Benim tek amacım o domuzun daha fazla kudurmasıydı. Ne yalan söyliyeyim onun ortadan ikiye yarılması içimin yağlarını eritirdi. Yıldırım kulağıma tekrar eğildi Ve
"Akça çok öfkeli duruyor." diyerek beni uyardı.
Çokta umrumda!
Yıldırım'ı bara doğru yönlendirdim. Ona uzak olan en köşeye oturmaya özen gösteredik. Bir bakımada Akçanın göz radarına girmek işime gelirdi. Yanımıza gelen barmere orman yeşilli siparişimizi verdi ve bana döndü. "Planının sonunda dayak yiyen taraf olmak istemiyorum. Eğer kavga etme girişiminde bulursa, ki bulunacak. O zaman benden karşılığını alır." dedi umursamaz bir tonda.
