Oksijen Hırsızı/Yarı Texting/+18

14.Bölüm: Eyvah Babam💣

Keyifli okumalar🌿

Sıçtık ki ne sıçtık!
Babam kaşlarını çatmış bir şeklilde bize bakıyordu. Yüzünde tek bir milim bile oynamazken ben korkudan titremek üzereydim.

Babam"Aysun tüfeğimi getir!" Diye kükrediğinde Aysun koşturarak odadan çıkmıştı.

Şuan ironik bir şekilde Yıldızın,
'Aysel silahımı getir.' dediği anlar beynimde dört dönerken. Yerimde daha fazla duramıyarak ayaklandım.

"Pepitom. Valla bak sandığın gibi değil."
Diyerek kollarımı babama uzattığımda
Koluma bir tane vurmuştu.
Kızgın bakışlarını üzerimde gezindiriyordu.

"Hemen açıkla Sezin! Bir adamla aynı yatakta koyun koyuna uyuyordun.!
Nasıl bir açıklama yapacaksın merak ediyorum?"

Pıratik zekam yalan üretemiyordu şuanda.
Göz ucuyla Akça'ya baktığımda,Fazlasıyla umursamaz gözüküyordu.

Lan babam bizi sikecek.!

Ağzımı açıyordum ki, Aysun koşturarak odaya geri döndü."Murat enişte bizim evde tüfek yok ki."

Selam olsun salakıı müslimin.

Bir elimi başıma vurarak,
Bunların bana sırayla mı gönderildiğini düşünüyordum.

"Sezin kızım konuşsana!" Babam tekrar gürlediğinde, Aysun araya girdi.

"Benim güzel eniştem, En yakışıklı eniştem.
Sana hemen söylemedik ama, şu ikisi sözlü."

Senin atacağın yalana sokayım!

Şimdi bittik.!
Sıçtı sıvadı resmen benim salak kuzenim!
Evet az sonra büyük bir topluluk canazemizi sırtlıyacak.
Hep bir ağzıdan,'Meftayı nasıl bilirdiniz?'
Diye sormazlarsa ne olayım.

Babamın kaşının ortası kızarmıştı.
Buda kızgın boğaya dönmesine ramak kaldığının belirtisiydi.

"Sezin ve ciddi ilişki? Kızım siz benimle kafa mı buluyorsunuz?"

Akça, beni arkasına alarak babamın karşısına geçti." Efendim böyle tanışmak istemezdim ama şartlar bunu gerektirdi. Benim adım Akça. Şuan düştüğümüz durumun hiç hoşa kaçmadığının farkındayım. Ben size şöyle izah edeyim.
Evet kızınızla ciddi bir ilişkimiz var.
Kendisiyle ben en kısa sürede sizi ziyarette gelip bizzat tanışacaktım."

Ağzım açık bir şekilde Akça'yı dinliyordum.
Aysun'un da benden farkı yoktu.
Bana bakıp gözlerini büyüttü.
Resmen klas bir beyfendi gibi konuşuyordu.
Babama gözlerim kaydığında, iki kaşının ortasındaki kızarıklığın olmadığını gördüm.
Nasıl olduğunu anlamasamda babamı sakinleştirmişti.

"Peki nasıl aynı yatakta yattığınızı açıklamakta ister misin?"

Akça başını olumlu anlamda salladı.
"Tabi. Ben iki gün önce ufak çaplı bir kaza geçirdim. Hastanede bir süre kaldığımda Sezin hiç yanımdan ayrılmadı. Hastane çıkıp birlikte eve geldik. Bana bakacak bir ailem olmadığı için Sezin bir süre bana kendisinin bakacağını söyledi. Sanırım gece ateşim çıktığından sürekli başımdaydı. Fakat O'da en az benim kadar yorulduğundan yanımda uyuyup kalmış."

Yemin ederim yalanda master yapmış bu adam. Böyle ustaca yalan söyleyen birini hiç görmemiştim. Babamla konuşurken bir an olsun gözlerini gözlerinden ayırmamıştı.

Ailesi yok muydu gerçekten?
Babam bu durumdan kesin etkilenecektir.
Bu konularda fazlaca hassas oluyordu.
Babam kuşkuyla Akça'ya baktı.

"Bir yerinde bir şey var mı?"
Diye sormuştu. Artık öfkeli değilde daha yumuşakça bakıyordu.
Akça üzerindeki tişörtü hafifçe yukarı sıyırdığında, kaburgasının üzeri morarmıştı.
Ciddi bir şeye benziyordu.
Hafif sürtülmeler oluşmuştu.