5.Bölüm: Kırmızı Buton💥

5.4K 249 33
                                    

Akçanın mevzuya uyanıp uyanamadığını anlamadım, fakat neden böyle bir cümle kurmuştu?
Kollarından kurtuldumda çıkışa doğru yürüdüm beni kollarımdan yakalıyacağını bilmeden.

"Nereye?"

"Seni ilgilendirmez!"

Kendini ne sanıyordu bu?
Yok ya anlamamıştır. O şunda bu gecelik bir kadın arıyordu o kadar. Bardan çıktığımda Aysuna mesajı attıp ileriye park ettiğim arabamın yanına yürüdüm.

Arabama binip Aysunun gelmesini bekledim. Bekliyordum fakaf ortalıkta gözükmüyordu. Başımdaki Peruğu çıkarıp arka koltuğa attım.
Saçlarımı çözüp ellerimle taradım.
Ayanaya baktığımda artık ben gibiydim.

Arabamın camı tıklandığında başımı çevirdim. Akça sinsice gülümsiyerek bana bakıyordu.Parmaklarıyla dışarıyı işaret etti. Çantamı arabada bırakarak aşağıya indim.

Umarım beni tanımamıştır.
Neden peruğu çıkardım ki?
Yok ya tanımaz ,bu mal dün ne yediğini unutuyordur.

"Buyur?"

"Ne işin var burada?"

Yok ya biz bu adama ÇETELE vereceğiz. Manyak mıdır,Nedir ya ?

"Pardon sana hesap mı vereceğim?"

Dağınık olan saçlarının
arasından parmaklarını geçirdi.

"Vereceksin!Bu saate burda ne işin var?"

Suratıma kuşku ile bakıyordu.
Anlamıştı,Kahretsin!

"Bir şeyler içmek istedim nundan sana ne? Sen neden dışarıdasın?"

Gözlerini kıstı ve bir süre etrafa baktıktan sonra bir adım daha atıp aramızdaki mesafeyi kapattı. Kokusunun bu kadar güzel olduğunun fark etmemiştim.

"Kızıl bir hatun vardı onun peşine
düştüm. Ajanlık oynayan bir hatun bu!
Aaa acaba nerde?"

Kahretsin !

Kahretsin !

Kahretsin !

"Benimle oynama. Dallamaya bak !
Ne söyliyeceksen açık konuş!"

"Öyle mi ?" diyerek kükredi!
Yüzüme çok yakındı. Bir adım geriye gittiğimde araba ve onun arasında sıkışıp kaldım. Tekrar bir adım attı ve kaçacak alan bırakmadı bana.

"Haberimi yapmak için burda olduğunu biliyorum. Sen beni aptal mı sandın!"

"Evet!"

Nasıl anlamıştı?

"Herşeyi saklayabilirisin ama gözlerini asla."

Ne demekti şimdi bu ?
Beni sadece bir kere görmüştü.

"Bana bak Akça mısın,ne boksun?
Hemen defol git yoksa polis diye ağızmın çıktığı kadar bağaracağım!"

Parmağını kaldırıp yüzüme doğru
Salladı.

"Hele gördüklerini yaz. O zaman doğduğuna pişman ederim seni!"

Onu sertçe ittirdim.
"Yarın sabah haberlerde boy göstereceksin hazırlıklı ol istersen."

"Bunu yaparsan sana aslında kim olduğumu çok net şekilde gösteririm!"

"Sen beni tehtit mi ediyorsun
Hıyar?"

"Yaptığın zaman görüşürüz
Tarla faresi.!"

"Ne oluyor burada?"
Aysunun bağırışıyla ikinimizde ona doğru döndük.

"Kırmızı buton!"dediğimde Aysunun gözleri büyüdü.
Etrafında Akçaya fırlatacak bir şey aradı ama bulamadı.

"Bir kadının en iyi silahı nedir kuzen?"
diye bana sorduğunda ikimizde aynı anda topuklu ayakabılarımızı çıkardık.

Elime aldığım çivi topukla Akçanın üstüne atladım. Ben akçanın kucağında başına ayakkabıyla vuruyordum . Aysun ise Akçanın kolunu ısırıp çivi topuklu ayakkabılarını onun neresine gelir diye umursamadan sallıyordu bedenine.

"Bana diklenmek haa! Dallamaya bak sen! İt! Hıyar! Aysun kafasına vur!
Ohh,Nasıl tadı ha. ?"

Bizi Herkül gibi üstünden fırlattı.
İkimizde götümüzün üstüne düşmüştük.
Başı kanıyordu, çok fena vurmuştum. Ayaklandığımda,
Kolumu yakaladı ve yüzünü yüzüme deydirdi.

"Bunun hesabını çok fena vericeksin
Ufaklık.!"

Aysun delirmişti .
"Bak hala konuşuyor yürüyen metor.
Ulan senin ağzını burnunu kırarım ben!"

"Ehhh yeter be!" diyerek kolumu bırakmıştı. Bırakmıştı ama çok fazla canım yanıyordu. Arkasına bile bakmadan yürümeye başladı.
Park ettiği motoruna binip uzaklaştı.

Peki ben ondan korkacak mıyım?

Yoksa

İnada binip onu Rezil mi edeceğim?

ŞİMDİ BELANI SİKTİM OĞLUM SENİN ..!

Oksijen Hırsızı/Yarı Texting/+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin