46.Bölüm: Alerji krizi🔥

1.6K 90 34
                                    

𝚂𝚎𝚣𝚒𝚗𝚒𝚗 𝚊𝚗𝚕𝚊𝚝ı𝚖ı𝚗𝚍𝚊𝚗..

Cevat annesini isteyen Ferit amcamın üstüne yürüyerek yumruklarını sıktı.
"Benim annemi ne hakla istersin sen!"
tabi yumruğu amcamın yakışıklı yüzüne çakması kaçınılmaz olmuştu.

Babam, amcamı tutarken amcam kırılan gözlüğünü çıkarıp yere attı.
"Yanlış yapıyorsun evlat." demişti kendini zapt etmeye çalışırken.

"Sikerim nerde yanlış varsa!"

"Ama oğlum-" Ceyda teyzem gözyaşlarını silerken oğlunu sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Seninle sonra görüşeceğiz!" demişti. Kadının ne suçu var ki ona Patlıyorsun Milanolu maço?!

Aysun sevgilisinin kolundan çekişirken
Aysu'nun babası Kerim amca da Kızını çekiştiriyordu."Sen karışma Aysun."

Sinirini amcam'dan çıkaramayan Cevat, bakışlarını Kerim amcaya çevirdi.
"Ne demek sen karışma Aysun?
O benim sevgilim değil mi, istediğine karışır!"derken soru sormuyordu.

Kerim amca duruşunu dikleştirdi.
Yüzü son derece gergin olduğundan yanağındaki yara belirginleşmişti.
"Ne demek sevgili?"

Cevat saygı nedir bilmiyor, son derece cüretkâr konuşuyordu.
"On dört yıldır kızını nasıl sevdiğimi sen biliyorsun. Uzatma ve çekil aradan Kerim abi. Senin de kalbini kırmayayım." demişti.

Sonra tekrar Ferit amcaya yöneldi ve adamın burnuna kafa attı.
"Benim anama göz koyanın ben gözünü sikerim!" olay iyice büyümüştü.

Çağlar asla Cevattan geri kalmayarak Amcamın yüzüne yumruğunu indirdi.

"Kimse kaynanamı isteyemez o Kadar!"

Adamı iyice şamar oğlanına döndürdüler.

Ferit amcam koskoca savcı, savcı.
Yürek mi yediniz oğlum siz?

Cevat, Çağların hareketinden memnun kalmış gibi başıyla onayladı.
"Afferin lan damat!"

Kerim amca ağzını açıyordu ki babama kaş göz yapmıştım. Babam işareti çakmış olacak ki benim babamın nasıl biri olduğunu ortaya çıkarmıştı. "Yetti artık!"
Öyle bir kükremişti ki Çağlar ve Cevat amcamın yakasını bırakmıştı.

"Oturun yerinize!" kükreşine devam ederken herkes yerine oturmuştu. Ailenin en büyüğü
oydu. Bu yüzden her zaman sözü dinlenirdi.

Salonda bulunan tüm üyeler yerlerine pısarken Akça ne mi yapıyordu?

"Sağol kurabiyeler için baldız." diyerek Bernanın yanağından bir makas aldı.

Gözlerim kocaman olup yerinden çıkarken,
"Akça onlar yumurtalıydı!" diyerek feryat figan bağırdım. İlk önce kaşları çatıldı,
Ağzındaki kurabiyeyi çiğnemeyi bıraktı,
Sonra ardı sıra öksürmeye başladı.

Aile üyelerine döndüğümde yine aralarında kavagaya tutuşmuşlardı.
"Ya benim ddomuzum ölüyor siz hâlâ kavga ediyorsunuz!"

Çağlar abisinin hâlini gördüğünde yerinden sıçradı. "Yettim yengem!" Akça deli gibi öğürüyordu. Boynunda kızarıklıklar oluşmaya başlamıştı. Yüzü yavaş yavaş morarıyordu. Yüzümün ıslaklığını fark ettiğimde merdivenlerden aşağıya iniyorduk.

Akça, Çağların sırtında nefes alamamanın verdiği hâlle hırıltılı ve boğuk sesler çıkarıyordu. Arabamın anahtarıyla kapımı açıp Akçayı arka koltuğa yatırdık.

Ben ağlamaktan başka bir şey yapmıyordum. "Anahtarı ver yenge."

Anahtarı ona atıp Akçanın yanına bindim.
Çakır gözleri boncuklaşmıştı. Her öksürdüğünde göz pınarlarından yaşlar akıyordu. "Hızlı sür şu arabayı!" diyerek Akçanın korkuyla yüzüne bakıyordum.

Oksijen Hırsızı/Yarı Texting/+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin