Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın, saygıyla kalın, aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalın.
Keyifli okumalar dilerim.
(🎭)
Bölüm sözü
Sana düşman olmuşlardı, zarar görmemen için kendimi sana siper edip önüne atılmıştım. Tam o anda fark ettim sırtımdaki derin sızıyı. Sorun şuydu ki, benim arkam sana dönüktü...
H. G.
(🎭)
Kemerden dolayı herhangi bir hasar almasam da, Arem yine de refleks olarak kolunu bana doğru uzatıp bedenimi koltukta sabitlemişti. Arem'in ani fren yapması önümüzdeki askeri aracın ani fren yapmasından kaynaklanmıştı. Zaten onlarda bu ani freni önlerinin düzinelerce elleri silahlı, yüzleri maskeli adamlar tarafından kesilmesinden sebeple yapmışlardı.
Arem, kemerini açıp kesinlikle araçtan inmemem gerektiğinin üstüne basa basa söyleyerek gitmişti. Boş bir uyarıydı çünkü kesinlikle inecektim. Kısa zaman sonra yanımdan geçip giden veliahtların geri kalanlarını görmüştüm. Camlarından gördüğüm kadarıyla, bütün velihatlar Arem'in peşi sıra olay yerine gitmişti. Benim için bu kadar beklemek bile kafiydi. Arabanın kapısını hızla açıp aşağıya inmiştim. Adımlarım beni onların yanına doğru götürüyordu.
Adamlar silahlarını bize doğru tutarken, bizim askerlerimiz de onları hedeflerine almıştı. Veliahtların yanına tüm asaletimle vardığımda, herkesin dikkati benim üzerime toplanmıştı.
Arem, onu dinlemeyip geldiğimi görünce sadece kafasını iki yana sallamış, daha sonra ise yanına gitmemi söylemişti. Bu da bir şeydi, en azından geri göndermek yerine yanında tutuyordu. Adımlarımı hızlandırıp yanına varmıştım. Nasıl da güzel söz dinliyordum...
"Ee ne zaman çatışma başlıyor?" Böylesine mükemmel bir soru, burada bulunanlar arasında 'mükemmel' tanımına uyan tek kişinin ağzından dökülmüştü. Yani benim.
"Bir çatışma başlarsa eğer, seni kalkan olarak kullanacağımdan emin olabilirsin, çirkin cadı." Böylesine puşt bir cevapta, burada bulunanlar arasında 'puşt' tanımına uyan tek kişinin ağzından çıkmıştı. Yani puşt Erdem'in.
"Kesin sesinizi! İkiniz de!" Aa, sanırım veliahtımın sinirli tarafına denk gelmiştik. Ona, yandan bakış attığımda burnundan soluduğunu görmüştüm. Mevzu büyüktü galiba. Susmam şart olmuştu yoksa bu hödük, çatışma olursa Erdem'in eline bırakırdı beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN ELBİSEM
Actionİlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açacaktı. Çiçeği görenler, ona "Lotus" adını verecekti. Lotusun ardından gelen kendi kaderini, 14'ün lane...