Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın, saygıyla kalın, aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalın.
Keyifli okumalar dilerim.
(🎭)
Bölüm Sözü
Riyakar olma, yakışmaz bunun adı sevda,
Canhıraş şu hâlime bir bak, döndüm meftuna.
Bir vaveyla çıktı sonra yaramdaki ağızdan,
Mehlika bir kadının aşkı sebep oldu buna, ondan.(🎭)
Yemediğim koskoca masada sadece tabak, kaşık, çatal takımı kalmıştı. Mideme sorarsam hâlâ aç olduğunu söylerdi. İçerde hayvan mı besliyoruz? Besliyorsak, benim niye haberim yok? Bugüne kadar niye çıkmadı ortaya da şimdi çıkası tutmuştu? Bu hayvanın hiç bilmiyordum. Bildiğim tek şey doymadığımdır.
Doymamış olabilirdim fakat ben şahsına münhasır bir hanfendiydim. Doymuş gibi yapmakta bir maruz görmüyordum efendim. Sırtımı sandalyeme yaslayıp bakışımı tabağımdan kaldırıyorum. Hani şu pirzola dolu olan tabağımdan. Bakma bana öyle, içimi yakıyor leziz yerlerin.
"Bir an hiç doymayacak sandım." Boyama kitabı konuşmasın, tepem atı veriyor sonra. Hayır hanımefendi, biz sizin gibi etin üçte birini bıçakla kesip, kestiğimiz kısmı yazıktır günahtır demeden milim-milim ağzımıza atıp daha yediğimizin tadına varamadan; elhamdülillah çok şükür bugün de doyduk demek yerine, karnımızı doyuruyoruz diye mi? Bu tavırlar.
"Lan o cümlenin hepsini tekte nasıl söyledi bu kız?" Bir dakika ne? Hayır ya, olamaz! En son psikoloğum ile bu sorunumu düzelttik diye hatırlıyordum . Bazen içimden söylediğimi sandığım şeyleri yüksek ses ile dile getirebiliyordum. Ne yazık ki bunun farkında bile olmuyordum. Eğer bunu Doğu, dile getirmiş olmasa yine farkında olmayacaktım.
İnsanlar beni patavatsız, aklına geleni kimin incip kimin kırılacağını düşünmeden söyleyen biri olarak görüyorlardı. Aslında böyle biri değildim. Bende Dünya üzerinde yaşayan her insan gibi kırıcı sözlerimi içimden söylerdim. Tek farkla! Bazen içimden söylediğimi sandığım bir takım sözlerimi dışımdan söylemiş olabiliyordum. Bu özelliğim beni yalnız kalmaya mahkum ettiğinde psikolojik destek almaya karar vermiştim. Yaklaşık olarak iki yıldır da böyle bir durum ile karşılaşmamıştım. Şimdiye kadar.
"Çirkin cadı'nın az önceki repliği ile Bihter Ziyagil'in her bakımdan yetersiz olduğunu düşünüyorum. Repliği kıyasıya kapışır." Erdem'in bahsettiği meşhur replik sanırım, "Tabii siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının annelik etmesine şiddetle karşısınız ama..." Bihter Ziyagil repliğinden başkası değildi. Hakkı da vardı bunu söylemekte. Zaten canına yandığımın Dünya'sında kıyasıya yarışmadığım bir Bihter kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN ELBİSEM
Actionİlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açacaktı. Çiçeği görenler, ona "Lotus" adını verecekti. Lotusun ardından gelen kendi kaderini, 14'ün lane...