🎭🎭🎭🎭🎭🎭🎭🎭🎭🎭🎭🎭🎭🎭🎭
İlahi Bakış Açısı
Çocukluktan beri bir arada büyümüştü bu adamlar. Aralarındaki bağ, sadece kan bağından öte, derin bir dostlukla şekillenmişti. Birlikte geçirdikleri anılar, gülüşleri ve zorlukları paylaşmaları, onları sadece arkadaş değil, birbirlerine kardeş gibi yakın kılmıştı.
Birlikte geçirdikleri yıllar, yaşamın iniş çıkışlarına karşı birbirlerine olan güvenlerini pekiştirmiş, beraber güçlenmelerine neden olmuştu. Sıkıntılı anlarda omuz omuza verip zorlukların üstesinden gelmeleri, duygusal bir dayanışmanın temelini atmıştı. İlk aşkları, kırık kalpleri, başarıları ve başarısızlıkları birlikte paylaşmanın getirdiği ailenin parçalarıydı onlar. Birbirlerine olan sadakatleri, sadece sevinçte değil, kederde de birbirlerine sıkı sıkıya sarılmalarına neden olmuştu. Bugün de o günlerden biriydi.
Hiç küsmeyen, birbirine hiç ihanet etmeyen, oyunları birbirlerine değil düşmanlarına oynayan adamlar, bugün de "birimiz hepimiz, hepimiz birimiz" demişlerdi.
Onlara böyle öğretildiği için değil, onlar böyle olduğu için çıkmıştı ortaya kardeşlikleri.
Kötü çocuklar olduklarını düşünenler vardı. Acımasız olduklarına inananlar ve her şeye rağmen onlara kırgın olanlar vardı. Nefret kusulmuştu onlara. Öfke duyulmuştu varlıklarından çok gözyaşı dökülmüştü onlardan sebepli ve çok can yanmıştı yaptıkları nedeniyle.
Oysa hiç kimse onlar için kötü dost dememişti. Arkadaş ne demek bilmiyorlar dememişti. Kardeşlikten haberleri yok diyemezlerdi. Onlar birbirlerine iyi, etraflarına kötü çocuklardı.
Onların dostluğuna sayfalar yazılırdı. İçine ihanet konulmazdı. Kardeş kardeşine kıyamazdı. Kardeş kardeşi uğruna ateşe atlardı...
Aldığı haber doğrultusunda yola çıkmıştı adam. Kızı için var olmaya da yok olmaya da hazırdı. Kızı için razıydı. Etrafına baktı. Onunla berâber gelen kardeşlerine baktı. En başından beri beraberlerdi. Yedikleri beraber, güldükleri beraber, ağladıkları beraberdi. Birbirlerine bağlı ve sadıklardı.
Biri diğeri için ölürdü. Her biri her biri için ölürdü. Onların arasındaki kardeşlik bağı öylesine güçlüydü ki tüm kötüler bir olsa yine de onları birbirlerine kötü edemezdi.Veda etmemişti adam sevdiği kadına. Kahrolmuşluğunun sebebi buydu. Dayanamazdı. Onu bırakıp gidememekten korkmuştu. Kızı bir yerlerde onu bekliyorken, o sevdiğine veda etmemeyi tercih etmişti.
Tuzak olduğunu biliyordu adam. Hepsi biliyordu da hiçbiri umursamıyordu. Değerdi çünkü. O küçük kız için ölmeye değerdi.
Eskiye dalıyordu gözü adamın. Hazar burada olsa güzel olurdu, diye düşündü aniden adam. Öleceksek aynı anda ölürdük işte, ne diye erkenden gitti diye söylendi kendi kendine.
Aynı anda çok fazla şey düşünüyordu adam. Dostunu düşünüp sonra düşmanı düşünmeye başlamıştı.
Arzem ile aynı kanı taşıdığı için damarını kesip tüm kanını akıtmak istiyordu. Yenilmiş gibi hissediyordu. Koruyamamıştı.
Dünyanın en kötüsü babası olduğuna inanıyordu. Kızını koruyamayan babaya baba denmezdi.
Adam kendine birini örnek alıyordu. Sevdiği kadının babasıydı o kişi. Aynı zamanda amcası olan o adamdı. Baba olacağını ilk öğrendiği andan itibaren onun gibi bir baba olmayı dilemişti. Attilâ Tuğrul Türkeş dünyanın en iyi babasıydı onun gözünde. Ölmüştü çünkü. Kızı yaşasın diye ölmüştü. Şimdi sıra ben de demişti adam. Kızım yaşasın diye ölüm sırası ben de diye eklemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN ELBİSEM
Actionİlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açacaktı. Çiçeği görenler, ona "Lotus" adını verecekti. Lotusun ardından gelen kendi kaderini, 14'ün lane...