Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın, saygıyla kalın, aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalın.Keyifli okumalar dilerim.
(🎭)
Bölüm Sözü
Şah devrildi, piyonlar yutuldu, vezir esir hâlde, oyun bitti. Şahtın mat oldun. Ya da başka bir deyişle, ben aşık oldum...
H. G.
(🎭)
Sene!
İşte geçen sene, çok yakın arkadaşım Poyraz'cığım ile piknik yapmaya gitmiştik. Ne diye böyle bir şey yapmıştım hâlâ aklım almaz. Delinin ipi ile kuyuya inen aklımı seveydim.Poyraz kardeşim benim, o yüksek IQ'su artık kafasının içine sığmadığından, beyninden akıp giden arkadaşım, piknik alanlarına para vermemek için bizi Allah'ın ormanına "doğayla iç içe olacağız, fena mı?" diyerek götürmüştü. Habitatını özlediyse demek ki, yapacak bir şey yoktu. Aldık sepetimizi, bohçamızı, vardık ormanın derinliklerine. Kurtun kuşu yemeyip zina yaptığı ormanda oturduk, tıkınıyoruz.
O sırada sohbet muhabbet derken, açılan konu yüzünden sinir kat sayım yine tavan yapmıştı. Benim zeka küpünün, okulunda beğendiği bir çocuk vardı. Gönül bu, neye konar kestiremiyordun.
Ondan olması lazımdı herhalde Poyraz'ın karakter olarak bir oduna ilgi duyması. Benim zeka küpü, yönelimden yana bir kere Dünya toplumundan darbeyi yemişti. İkinci darbe ise o çocuktan gelmişti. Çocuğun yönelimini öğrenmek için altan altan konuya giriş yapmıştı Poyraz. Çocuk ise ona: "Hayır! Asla bir erkek bir erkeğe, bir kadın bir kadına ilgi duyamaz. Ben namus bekçisi hatta dur! dur! Ben namus perisiyim. " Demiş.
Asıl mevzu kesinlikle bu değildi. Asıl mevzu, bu namus perisinin benim zeka küpünün ona karşı bir şey hissettiğini öğrenmiş olmasıydı. Poyraz çocuğun ilişkilere karşı olan tutumunu öğrenince ondan uzak durmuştu. Fakat onun hisleri milletin ağzına sakız olunca, kulaktan kulağa giden bilgiler, yontulmamış odunun kulağına kadar gitmişti. Yontulmamış odun, Poyraz'ın duygularına karşılık vermek zorunda değildi tabii ama çocuğumu kıytı köşede dövmesi de haddine değildi. Bir de demez mi "Sen kim oluyorsun da benden hoşlanıyorsun?" diye.
Asıl sen kim oluyorsun da birini dövebilme cüretinde bulunuyorsun. Poyraz anlatıkça sinirden gözüm dönmeye başlıyordu. Yontulmamış odun burada olsa, onu alır ormana ağaç niyetine ekerdim. Ne kadar ısrar edersem edeyim, Poyraz bana çocuğun adını vermemişti. O namus perisinin kanatlarını ortadan ikiye ayıramamanın burukluğu vardı içimde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN ELBİSEM
Actionİlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açacaktı. Çiçeği görenler, ona "Lotus" adını verecekti. Lotusun ardından gelen kendi kaderini, 14'ün lane...