Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın, saygıyla kalın, aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalın.Keyifli okumalar dilerim.
(🎭)
Bölüm Sözü
Karadır kaşların, yalandan var bakışların,
O ki yüreğime izi düşendir.
En acısıdır tüm aşkların.H. G.
(🎭)
Kaos atmosferinin içinde olsak bile nedense aklıma öldükten sonrası gelmişti. Hani pamuk tıkayacakları mevzu var ya, o işte. Tutamıyordum kendimi. Gülmemem lazımdı ama veliahtlar ve pamuk...Düşüncesi bile çatlatırdı insanı. Gözlerimin önüne gelen görüntüyü aklımdan atmam lazımdı. İki tane vahşi doğanın vahşi canlısı ile karşı karşıya duruyor hâldeyken gülmem diğerleri için tuhaf algılanabilirdi. "Emin ol, şimdiye kadar yaptıkların ile hepsi senin bir deli olduğunu düşünüyor zaten."
Kafamın içindeki ses, son derece haklı bir konuya değinmişti. Bir insanın iç sesi bile zeki olabilir miydi? Oluyormuş.
"Mantıklı düşün Hera," diyordum kendi kendime. "Düşünmeye başlıyordum.
Düşünüyorum öyleyse varım," diyordum efendim. İşte bu telkinimden sonra içimde bir umut ışığı doğmaya dursundu.
Sayımızın çokluğu geliyordu aklıma.
Yedi veliaht.Yedi özel eğitimli asker.
Bir adet kaçırılmış yüz başı. Ve bir adet ben. Onlar kaç kişi? Sadece iki.Olaya şöyle bir mantıklı gözle bakacak olursak, cevap basitti. İçimizden iki üç kişiyi önlerine atmamız yeterliydi. Neticede karınlarını doyurmak için saldıracaklardı. Yani bir adet Erdem ve bir adet Zaza'yı kurban ettirdik mi, Tamamdı. Kafam yine zehir gibiydi.
"Buradan nasıl kurtulacağımız hakkında mantıklı bir fikri olan var mı?" Mert, bütün sessizliği bozan soruyu gündeme düşürmüştü. Açıkçası diğerlerini bilemesem de benim son derece dahiyane bir fikrim vardı. Hepsinin üstünde gözümü gezdiriyorum ve Erdem'in cevap vermek için ağzını açtığına şahit oluyordum. "Aslına bakarsanız, benim bir fikrim var."
"Adam mantıklı fikri olan var mı diye sordu. Sen niye lafa atıyorsun, puşt. Sanki mantıklı konuşabilecekmişsin gibi." Bu riski göze alamazdım. Puşt ve Zaza'dan kurtulmanın yolunu bulmuşken kimsenin mantıklı bir plan yapmasına katiyen izin veremezdim. Ben yolumdan dönemezdim. Döndüremezdiler.
"Kızım yetin sen artık. Gel lan buraya! Kaplanlara ziyafet çektirteceğim seninle." Fazla mı gidiyordum acaba ben bu puştun üstüne diye düşünmeye başlamıştım. Hayır, gitmiyordum! Sadece kindardım ve bir insana kin tutulduğunda nasıl davranılacaksa öyle davranıyordum. Dişe diş, kana kan, kin tuttuğuna kin. Hammurabi kanunları kısaca benim hayat felsefemdi. Düşüncelere daldığım sırada bir şeyi unuttuğumu fark edince gerçekliğe geri dönmüştüm. En son bir puşt tarafından kaplanlara yemin ediliyordum değil mi? Planım tersine tepti. Karmalara geldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN ELBİSEM
Actionİlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açacaktı. Çiçeği görenler, ona "Lotus" adını verecekti. Lotusun ardından gelen kendi kaderini, 14'ün lane...