🎭 3 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE

17.8K 1K 629
                                    

Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın, saygıyla kalın, aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalın.

Keyifli okumalar dilerim.

(🎭)

Bölüm Sözü

Her insanın içinde bir
kamburu vardır; belki görünmez,
ama yükünü taşır.

Her insanın içinde bir kamburu vardır; belki görünmez, ama yükünü taşır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

H.G.

(🎭)

Çok zor iki seçenek arasında kalmıştım. Öylesine zor iki seçenekti ki, hangisini seçsem aklım diğerinde muhakkak kalacaktı. Hayatım boyunca bu kadar derin çıkmazların içine düştüğüm çok nadir anılarım vardı. İşte bu, onlardan biriydi. Sorarım şimdi insanlığa: Neden ben? Bu çıkmazı yaşayacak başka insan kalmamış mıydı? Bu bana reva mıydı? Ah, kalbim verdiğin eziyette daha fazla dayanamayacaktı. Maalesef birini seçmek zorundaydım. Çünkü, çünkü açtım.

Ekmeğime çilek reçeli mi sürmeliydim? Yoksa vişne reçeli mi? Bütün insanlığı derin derin düşündüren tek soru. Tabii içlerinden birine alerjisi yoksa. Bunun içindi kara kara düşünmelerim. Günün sonunda aklımın bana verdiği yetkiye, midemin de onayını katarak bir dilim ekmeğime sürdüğüm balı afiyetle yemiştim.

O son lokmayı yedikten sonra artık doyduğuma emin olmuştum.

Olaylı geçen kahvaltı sonrası, Arem Barkın Soykamer tarafından boğazıma ve koluma pansuman yapılmıştı. Boğazımda bulunan yara izi, çok zorladığım için kanamıştı. Kolumda bulunan Hazar Orhon'dan kalma silah yarası ise dikiş atılmaya gerek olmayan türden sıyrılmış, küçük bir izdi. Onlar için küçük, benim için oldukça büyük olan o izin intikamı neyse ki alınmıştı.

Her konuda en mükemmel benim diyen veliahtım, tıp konusunda da en mükemmel o olduğu için bundan sonra yaralarımı zorlamamam gerektiği ile ilgili bir ton nasihatta bulunmuştu. Ardından eklemişti: "Eğer Hazar isteseydi, sadece küçük bir sıyrık açmazdı kolunda. Aksine, kolunu parçalardı. Biliyorsun değil mi tanrıça?" Buna binaen ben de: "Eğer o herifin kolunda benimki gibi küçük yara açtıysan, ebediyen beni kaybetmişsindir." demiştim. Veliahtımın bunun üzerine bana verdiği cevap içimi rahatlatmıştı doğrusu. "Sana zarar verdiği için onun koluna dikiş atacaklar, tanrıça."

Herkese zehir zıkkım ettiğim kahvaltıyı tek başıma yalayıp yuttuktan sonra bütün sülaleyi birbirine katan ve akşamına ilahi paylaşan yenge edasıyla üç silahşörlerin de aralarında olduğu veliahtların yanına doğru gitmiştim. Veliahtların tüm o kavgalara, vurmalara, kırmalara rağmen yan yana olduğunu görünce dayanamayıp bağırmıştım:

KÜLDEN ELBİSEM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin