Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın, saygıyla kalın, aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalınKeyifli okumalar dilerim.
(🎭)
Bölüm Sözü
Gün doğdu, siperlere dayandık.
Gün karardı, bir savaş başlattık.
Gün bitti, savaşı kazandık.
Yarın oldu, uyandık...H.G.
(🎭)
Gülüyordum. Evet, gülüyordum. Hem de öyle böyle değil. O kadar çok gülmüştüm ki artık kendimi durduramıyordum. Görevimiz bitmişti. Veliahtların İtalya'da ki evlerine tekrar gelmiştik. Koca evde ben ve yedi adam dışında kimse yoktu. Arem evin çalışanlarını göndermişti. Dışarıda olan korumaları saymazsak, toplam sekiz kişiydik. Ve ben bu yedi adamdan hangisini görsem kahkaha atıyordum. Tıpkı şu an olduğu gibi.
Erdem hakkında öğrendiğim sır üzerine kısa süreli şok yaşamıştım. Fakat sonra bunun bir sır olmadığını aksine tüm veliahtların bundan haberdar olduğunu öğrenmiştim. Dış sesin de söylediği gibi o odada, o sırrı öğrendikten sonra şaşıran tek kişi ben olmuştum. Veliahtların birbirinden bir şey gizleyemiyor oluşu kulağa o kadar komik geliyordu ki uzun süredir gülüyordum.
"Tahmini ne zaman biter gülmesi acaba?" Gülüşüm en çok Erdem'i rahatsız ediyordu. Zaten ben de en çok ona bakınca gülüyordum.
"Bir insan çok güldü diye onun için endişeleneceğimi hiç düşünmezdim." Mert'in sözlerine hak veriyordum. Çok değil, yarım saat önce, gülüşlerime mani olamadığım için beni doktora götürecekti de zor kurtulmuştum elinden. Kurtulur kurtulmaz yine kahkaha attığım ise ayrı konu olsa da, doğrudur.
"Hayatım boyunca kendimi hiç bu kadar aşağılanmış hissetmemiştim. Resmen kız bana bakıp her güldüğünde, psikolojik olarak çöküş yaşıyorum." Hazar'dan bilmem kaçıncı kez yapmış olduğu, 'bu kız benim sinirlerimi bozuyor' adlı söyleşisini yeniden duymuş olmuştuk. Bu beni yine güldürmüştü.
"Gülmek ona çok yakışıyor."Arem'in neden sabahtan beri gülüyor olmama ses etmediğini şimdi anlamıştım. Kendisi gülüşlerimin hastası olmuştu. Tuttu mu beni yine bir kahkaha tufanı? Tuttu tuttu.
"Abi, tamam gülsün de, bu kadarı onun için normal değil. Sadece gülüyor." Batı ve Doğu, benim için en az Mert kadar endişeleniyordu. Hatta Batı, eve geldiğimizde belki sinirlerimi yatıştırır diye bana özel bitki çayı yapmıştı. Zaten ne olduysa, ben o çayı içtikten sonra olmuştu. Gülmemi durduramıyordum. Çay sinirlerimi yatıştırdı mı? Bilinmez ama, mükemmel bir tada sahip olduğu rahatlıkla söylenebilecek türdendi. Bir ara tarifini alırdım artık. Şimdi meşguldüm. Daha durdurmam gereken bir gülüş vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN ELBİSEM
Actionİlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açacaktı. Çiçeği görenler, ona "Lotus" adını verecekti. Lotusun ardından gelen kendi kaderini, 14'ün lane...