Hayatınız boyunca hep sevgiyle kalın, saygıyla kalın, aşkla kalın ve de kitabımı okumaya devam ederek kalın.
Keyifli okumalar dilerim.
(🎭)
Bölüm Sözü
17'nin sevgisi,
Vurdu 14'ün lanetine.
17'den 14 çıktığında,
Eşitlik kaldı geriye.H. G.
(🎭)
Etrafta gezinen gözlerim, zamanın kime neyi getireceğini bilmiyor olmanın tüm detaylarını incelemişti. Onlar bana yabancıydı. Ben onlara yalancıydım. Giderek aramızda çekim oluşuyordu. Kendimi frenliyor olsam da yokuşun tepesinde duruyordum. Veliahtlar aşağıdaydı. Frenler iş görmemeye başlamıştı. Kainat beni onlara doğru yokuş aşağı çekecek şekilde dönüyordu. Ne yaparsam yapayım, ne yaparlarsa yapsınlar aramızdaki çekimi durduramıyordum. Daha fazlasını ön göremiyordum. Daha ne yaşayacaktık onlarla kestiremiyordum.
Korkuyordum ve ben cesur bir kızdım.
Korkularıma yenilmeyecektim. Korkularımı önümde eğecektim."Güzelim, nereye daldın gittin yine öyle?"
Mert Aksel tam karşımda durduğunda dürüst olmak istemiştim. Siyah gözleri, gözlerimi delercesine bakıp geçiyordu: "Mert, ben size söylediğim yalanlara daldım gittim,"demek istemiştim. Diyememiştim. İhanetin affı olmazdı. İhanet ettiğimi öğrenirlerse, giderdi hepsi. Gitsinler istememiştim."Yerimi yadırgadım sanırım." Ciddi ciddi gözlerinin içine bakarak konuşmaya gayret göstermiştim. Normal birine yalan söylemek kolaydı da veliaht olan birine yalan söylemek zordu. Çok zordu. Öyle ki insanın mimikleri bile yalan söylemek zorunda kalıyordu.
"Seni çok yorduk biliyorum. Biraz daha dayan, bugün bu kadar yeter." Mert'in tebessüm eden suratına şaşırarak bakmıştım.
"Nasıl yani? Diğer beş asker ne olacak?"
Sesim buz gibiydi. Ellerim don tutmuştu. Olduğum yerde soğuk soğuk terliyordum. Belki de bunların hiçbiri olmuyordu. Ben sadece babam için endişe ettiğimden böyle olmuştum."Çok geç oldu güzelim. Bu kanattaki herkes sağ salim kurtarıldı. Diğerlerinin bizi bir gün daha bekleyerek sabretmesi gerekiyor." Kafamı 'hayır' anlamında hızlı hızlı sallamıştım. Burası karanlıktı, burası soğuktu, burası kötüydü. Babam burada kalmasındı.
"Geç olması bir şey değiştirmez. Diğer tarafta insanlar ne durumda bilmiyoruz, açlar mı? Yorgunlar mı? Üşüyorlar mı? Korkuyolar mı? Bilmiyoruz. Onları kurtarmadan gidemeyiz. Hem, hem-"
Mert'in iki eli, omzumun aşağısında durup, kollarımı tuttuğunda susmak zorunda kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜLDEN ELBİSEM
Actionİlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açacaktı. Çiçeği görenler, ona "Lotus" adını verecekti. Lotusun ardından gelen kendi kaderini, 14'ün lane...