Büyük bir hayranlıkla taparcasına adadım kendimi ona. Bunu yaptığımda öyle küçüktüm, öyle küçüktüm ki, yaptığım bu şeyin bilincinde dahi değildim. Belki görseydim duygularımın nasıl da mutasyona uğrayarak evrileceğini, korkar kaçardım o gün oradan...
08.12.2022 Bölüm şarkısı: Ezgi Erdoğan - Gecenin Gündüze Direnişi ve yine Ezgi Erdoğan - Var Olamaz Bu His
Size hani demiştim ya bir şarkı var çok az dinlemeli ama adeta Avram ile Utku arasında bie dialog gibi. İşte o şarkı Gecen Gündüze İhaneti şarkısıydı. Açıkçası bölümü paylaşmadan birkaç saat önce de tamamen yanlışlıkla Spotifyden Var Olamaz Bu His çıktı ve sözlerine baktığımda Utku'nun hislerine çok fazla tercüman niteliğinde olması sebebiyle bunu da eklemek istedim.
Ezgi Erdoğan okuyucum musun canım?
Evet. Gerçekten bu bölümü uzun zamandır bekliyorduk ve yazarken ben de hem çok heyecanlandım hem çok üzüldüm. Sanırım Beyefendi'de ilk kez bu bölümde ağladım.
Zaten başladığım an kelimeler ardı ardına geldi ve dün gece saat üçe doğru bitti. Ayrıca da sanırım ilk kez bu kadar hızlı bölüm atıyorum.
Lütfen rica ederim oy vermeyi ve bilhassa da yorum yapmayı unutmayın. Hiç olmazsa bölüm sonunda sizi hangi konuların şaşırttığını, neyi nasıl beklediğinizi paylaşın.
Sizi gerçekten çok seviyorum yüzlerinizi görmesem de hayatımda çok, tahmin ettiğinizden çok daha fazla bir yere sahipsiniz ve iyi ki varsınız.
Keyifli okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bir kaplan mı daha yırtıcıdır yoksa bir avcı mı?
Avlanmak bir kaplanın doğasında vardır; peki ya insanın, insanın doğasında katil olmak var mıdır?
Hayatta ne olduğumuz kadar ne olmadığımız da önemlidir. Potansiyellerimiz ise bir gün gün yüzüne çıkmayı bekleyen benliklerimizdir.
İnsanlar çoğu konuda ikiye ayrılırlar. Engelli olanlar ve engelli adayı olanlar, katiller ve katil olma potansiyeli taşıyanlar, ecelini çoktan bulanlar ve hala aramakta olanlar.
Ama hepimizin unuttuğu bir gerçek var, çok önemli gerçek. Duyduğumuzda içimizi ürperten bir gerçek...
Hepimiz ölecek yaştayız!
Beyefendi'nin yüzüne baktım. Adeta duvara bakar gibi boş, anlamsız ve kayıtsız bir ifadeyle önündeki habere bakıyordu. Bir süre hafifçe eğilmiş bir şekilde telefona baktıktan sonra yavaşça geri çekilip sandalyesine yaslandı, elini porselen fincanına uzattı ve hem sıkılgan hem de küçümseyici bir tavırla dudaklarını buruşturdu. "İnanılır gibi değil. Bir de fotoğrafa romantik bir hava katacak efekt eklemişler, magazin sayfalarından nefret ediyorum."
Fotoğrafa göz ucuyla bakıp içimdeki mani olamadığım kıskançlık duygusunu bastırmaya çalışırken "Bu ne cüret." diye çıkışan Meryem Hanım'a döndüm. "Merak etme Avram bir saat içinde tüm haberleri medyadan kaldırtacağım."
