26. Bölüm: "Çocukluk Hayali"

15.5K 994 1.8K
                                    

26.12.2022
Bölüm şarkısı: R.E.M - Losing My Religion

Bu şarkıyı çocukken 'abiler ablalar' dinlerdi, pek anlamazdım ama severdim. Şimdi o 'abiler ve ablalardan' oldum ve hala dinliyorum. Eminim bundan on yıl sonranın abileri ve ablaları da dinleyecek.

Bölümü imkansız ikinci kez okuyamadım. Yazım yanlışları çok rahatsız ederse şimdiden özür dilerim.

Keyifli okumalar...

Düş ve gerçek kavramı birbirinin zıttı olarak kabul edilir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Düş ve gerçek kavramı birbirinin zıttı olarak kabul edilir. Oysa aralarında pekte bir fark yok bana göre. Düşler gözlerimizi açtığımızda yok olurlar, gerçekler ise gözlerimizi kapadığımızda son bulurlar.  Buna yaşamak denir.

Yaşamak budur; insanın adına ömür dediği, gözlerini açıp kapayarak geçirdiği sınırlı bir kısır döngü.

İnsanı bireyselleştiren ve diğerlerinden ayıran özelliği gözleri kapalıyken gördükleridir. İnsan gördükleriyle bağ kurduğunda ise ortaya inanç dediğimiz olgu çıkar. Ve eğer birden fazla insan aynı inanç etrafında toplanırsa toplumda örgütlenmeler başlar. Evren üzerindeki en eski örgütlenmeler ise hiç şüphesiz ki dinler ve milletlerdir.

Her dini inanç kendi içinde birçok mucize barındırır ve insanlar ihtiyaç duyduğu mucizelere göre kendini adına din denilen bir örgüte mensup hale getirir. Aidiyet hissi insana iyi gelir, güvence verir. Birilerinin arkasında olduğunu hisseden insan güç bulur ve güç insana cesaret verir.

Bir diğer ana örgütlenme şekli ise milletçiliktir. Yahudilikte din ve ırk (soy) kavramları iç içe geçmiştir. Bu sanıldığının aksine iyidir çünkü bu sayede aramızdaki birliği korur ve kültür çatışmalarından doğabilecek yıkımların önüne geçeriz. Çünkü insanlar yaşamını çoğu zaman din ile milletlerinden gelen kültürel algılarına göre şekillendirir ve bu iki temel algıdan biri farklı olduğunda ayrışmalar hemen akabinde ise arbedeler çıkar.

Ben ırkçı bir insanım ve bunu söylerken rahatsızlık duymuyorum. Ama insanların ırkçılığa olan bakış açısı ile milliyetçiliğe olan bakış açısı arasında derin uçurumlar olmasını komik buluyorum. Çünkü bana göre ikisi de aynı şey.

Ancak işin temeline inersek itiraf etmek gerekir ki ben ve benim gibiler yaptığımız hiçbir şeyi ne millet ne de dini inancımızı korumak yahut yükseltmek için yaparız. Din ve millet burada yalnızca kendimizi ayrıştırmak için kullandığımız bir çizgidir. Dünya üzerindeki her kötülük için Yahudiler suçlanır ve bunu yaparken fevkalede bir yanlışlıkta tümevarım yapılır. Ne yazık... Oysa biz gözlerimizi kapadığımızda aynı düşü gören koca bir millet değiliz.

Biz yalnızca bir grup insandan ibaretiz.

Utku bunları hiç anlamadı. O hem kör hem de aptaldı. Hiç anlamadı. Mevzu ne devletlerdi, ne milletlerdi ne din kardeşliği.

BEYEFENDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin