30. Bölüm: "Yozlaşma"

10K 787 1.2K
                                    

30.09.2023
Bölüm şarkısı: Hiç ışık yok - No.1, Melek Mosso

Merhabalar, her bölüm başına uzun bir aradan sonra  ben geldim demek adet oldu galiba. (:

Bu bölümü aslında iki -ya da üç diyelim hadi- gün içinde yazdım ama bölümü kafamda oturtmak ve bir şekilde yazarken o akışı yakalamak kolay olmadı çünkü okurken bence siz de fark edeceksiniz ki Utku'yu yazarken durup durup "Ama sen böyle yapmazdın, böyle demezdin, böyle düşünmezdin." oldum. Ama yani böyle olması gerekiyordu herkes bilir ki değişim ve dönüşümler sancılı süreçlerdir.

Her neyse ben sizi daha fazla tutmayayım bölüm sonu yine konuşuruz bunları. Düşüncelerinizi lütfen yorum yaparak paylaşın benimle hem çok önemsiyorum hem de çok mutlu oluyorum. Bir de şu yıldızın içini boş bırakmayın olur mu? (:

İyi okumalar...

Hayattaki en zor şeyin başlamak olduğunu sanırdım, ne büyük yanılgı; en zor şey bitirmektir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hayattaki en zor şeyin başlamak olduğunu sanırdım, ne büyük yanılgı; en zor şey bitirmektir. İnsanı devam etmeye teşvik eden şeyin motivasyon olduğunu sanırdım, ne büyük yanlış; devam etmek için gerekli olan şey istikrardır. Sabır ve istikrar olursa başarının geleceğine inanırdım, ne de büyük cehalet ne de büyük aptallık; başarı için lazım olan şey sabır ve disiplindir.

Elimi lavabonun üzerindeki makineye uzatırken gözlerimi üzerinde pas lekeleri olan camdan yansıyan yüzümden ayırmadım. Makineyi açtığımda kulağımı sinek vızıltısını andıran mekanik ses doldurdu. Bakışlarımı aynadan yansıyan gözlerimden çekmeden gözlerimi dahi kırpmadan makineyi saçlarıma götürdüm. Saniyeler içinde bir yığın saç tutamı kirpiklerimin üzerinden kayarak lavabonun içine düşerken başımı indirip de artık bana ait olmayan saçlara bakmadım.

Kesip atmıştım onları, onlar artık bana ait değillerdi.

Disiplin için sıkı bir düzen, sıkı bir düzen için de kurallar gerekir. Kurallara yabancı biri değildim, hayatım boyunca kurallara uyan biri olmuştum ama artık değil; artık kurallar benim için boyun eğip itaat etmek zorunda olduğum emir ve buyruklar olmayacaktı.

Ben artık kurallara uyan değil, kendi kurallarını koyan biri olacaktım!

Saçımla işimi bitirdiğimde makineyi kapamadan lavabonun üzerinden eğilerek aynaya yakınlaştım ve makineyi kaşıma uzatıp kapanmaya başlayan çiziği yeniden keskinleştirdim. Ortalığı temizleyip banyodan çıktığımda beni gören Safiye abla şaşkınlıkla gözlerini büyüttü ama o kadar, başka bir şey yapmadı. Sanırım bendeki bu ani değişimlere bir nebze de olsa alışmış olmalıydı ki bu defa absürt bir tepki vermemişti. Bu sefer diyorum çünkü kulağımı deldirdiğimi ilk gördüğünde elini dizlerine vurup "Abo!" diye bağırmış ve kaşıma ilk çizik attığımda da "Amanın, bu nedir ki böyle?" gibi tiyatral tepkiler vermişti.

Hiçbir şey demeden yanıma yaklaşıp elini saçlarıma -yani artık pek bir saç kalmayan başıma- uzattığında boyu bana erişemediği için hafifçe başımı eğip gülümsedim. "Doğru söyle, çok mu çirkin oldum?" Anlamadığım bir şekilde gözleri dolup elleriyle yüzümü kavradı. Gereksiz duygusallığı sinirimi bozdu ama yine de kırılmasın diye ellerini yüzünden uzaklaştırmak için tutup geri çektiğimde önce öpüp öyle bıraktım.

BEYEFENDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin