Kara Şövalye

3.1K 39 25
                                    

Bok gibi bir gün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bok gibi bir gün.

Neredeyse tüm günümü kuzenimin saçma isteklerine harcadım. Çünkü patron o, en azından şimdilik öyle. Kimse aldığı kararlardan ve kaybettirdiği milyonlardan memnun değilken yardımına ben geldim. Son 2 yıldır bir şeyleri yoluna koyabilmek için köpek gibi çalıştım. İşe yaradı da. Ben kendimi kanıtladığımı düşünürken, kuzenim CEO'luktan vazgeçeceğine konumunu güçlendirmek için aile kurmaya karar verdi.

Amcam İstanbul'un en zengin iş adamlarından biri. Büyük bir holding sahibi. Ona bağlı çeşitli sektörlerde resmi ve gayriresmi işleri var. Tamamen yasal bir adam olduğunu söyleyemeyeceğim ve oldukça da tehlikeli bir adam. Hastalanıp işleri 3 yıl önce Faruk'a devrettiğinde neredeyse batma noktasına geldiler. Ben de 2 yıl önce masraflarını amcamın karşıladığı okulumu bitirir bitirmez onun için çalışmaya başladım. Ben 'Strateji Direktörü' olarak canımı dişime takarken sevgili kuzenim Faruk 'CEO' olarak takılıp hiç bir şey yapmama görevini üstlendi. Tek hobisi de genç kızlarla yatmak. Gerçekten şu küçük kız fetişlerinden birine sahip. İğrenç.

Kazık kadar adam kendi yaşının yarısından küçük kızlarla yatıyor. Bazıları gerçekten 15 yaşında falan sanırım. İğrenç x2.

Bense tam tersi olgun ve işini bilen kadınlardan hoşlanırım. Genelde birlikte olduğum kadınlar benden yaşça büyük olur. Farukla tek ortak noktamız heralde seks için para dökmekten kaçınmamamız.

Trafikte serseri gibi kullanıp insanların hayatını tehlikeye atan şerefsizlerden nefret ediyorum. En yakın arkadaşlarımdan birini de bu yüzden yakın zamanda kaybettim.

İçinde bulunduğum trafikte makas atan G serisi Mercedes'i görünce bunları düşündüm. Kırmızı ışık yandığında yanında duruyordum. Trafik ışığının sayacı 180 saniyeyi gösterirken arabamın camını indirdim. Kimsenin hayatını riske atmaması için yaptığının yanlış olduğunu söylemek istedim.

"Senin derdin ne? Birini mi öldürmek istiyorsun?"

Siyah mercedesteki kişi onunla konuştuğumu farkedip camını indirdi. Arabayı kullananın kendini bilmez bir dallama olduğunu düşünürken, bir çift derin yeşil göz bana bakıyordu.

Çok güzel...

Kocaman gözleri ile bana bakarken masumluk doluydu, sanki biraz da hüzün... Böylesine güzel bir kadını yıllardır görmemiştim. Pürüzsüz teni, kahverengi uzun saçları ve kalın dudakları ile oyuncak bebek gibi görünüyordu. Kocaman bir arabanın içinde küçücük bir bebek gibi bana bakıyordu.

"Pardon da sen trafik polisi misin?" Sakin ve kendine güvenli bir şekilde bana cevap verdi. Sesi kadife ama konuşması biraz aksanlı gibiydi. Yurtdışında falan okuyor olabilirdi.

Gerçekten kaç yaşında acaba? 19- 20 civarı tahminimce.

"Kadın olduğunu fark etmemiştim." Şaşkınlığımı gizlemeye çalışırken en saçma kelimeleri bir araya getirmiştim.

AfrâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin