(+18) Bir anlık zevk, sonrası pişmanlık...
Babamla yaptığım basit bir anlaşma var. Üniversite diplomamı alabilirim ve o kimi seçerse onunla evlenmek zorundayım. Ama babamın seçtiği adamı gördüğüm saniye bundan kaçmak zorunda olduğuma emindim.
Afra...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şiddetli bir baş ağrısıyla uyandığımda kendi odamda olduğumu farkettim. Acaba buraya kadar gelmeyi nasıl başarmıştım? En son hatırladığım gece kulübünde Hakan ile beyin hücrelerimiz ölene kadar alkol tükettiğimizdi. Heralde ben kendimi kaybettikten sonra o bizi bir şekilde buraya getirmeyi başarmıştı. Kafamı gömdüğüm yastıktan kaldırdığımda yatakta yalnız olmadığımı farkettim. Hemen parmaklarımın ucunda bir kadının saçları vardı.
Afra? Afra olabilir mi?
Afra ile ilgili son hatırladığım şişko bir çocukla yemeğe çıktığı ve beni sevmediğini söylediğiydi. Aramızdaki şeyi tamamen bitirmişti. Hatta yeni bir sevgili bile yapmıştı. Yanımda yatan kadın Afra olamazdı. Zaten saçları da onunla aynı renk değildi. Peki o zaman kimdi?
Parmak ucumla çıplak tenine bastırdım. "Hey uyan." Kadın uyanıp kafasını bana çevirdi.
"Yase? Senin ne işin var burada?" Muhteşem... Dün gece Yasemin ile mi yatmıştım? Afra'ya söyledikleri yüzünden onu görmezden geliyordum. Eğer o gece gerizekalı gibi Afra'nın yanına gidip onunla konuşmasa, belki de şu an hala Afra ile birlikte olabilirdim.
"Güno Onurcum. Akşam buraya nasıl geldin sanıyorsun?" Belli ki eve Yasemin sayesinde dönmüştüm.
"Peki seninle ben... Yattık mı?" Üzerinde askılı bir bluz vardı. Altını göremiyordum. Bense çıplaktım. Tenime değen çarşaflardan çok net anlıyordum. Ben o kadar sarhoşken sevişmiş olabilir miydik?
"Sakin ol. Hiç bir şey olmadı. Yani ben olsa sıkıntı yaratmazdım ama sen şu küçük kızın adını sayıklayınca sinirlerim bozuldu." Gözlerini ovuşturarak bana cevap verdi.
Afra... Demek sarhoş olunca onun adını sayıkladım...
"Hakan? Hakan'a ne oldu? O da çok kötüydü."
"Evet senin kadar bitik olmasa da o da kötüydü. Misafir odasında yatıyor. Bana da burası kaldı." Şimdi taşlar yerine oturmuştu. Açıkçası Yaseminle yatmadığımıza çok sevinmiştim. Çünkü eğer Afra ile bir şansım olursa bir Yasemin draması daha kaldıramazdım. Peki ya onunla tekrar şansım olabilir miydi? Beni istemediğini açık ve net bir şekilde ifade etmişti. Üstelik ondan defalarca özür de dilemiştim. Kendine peşinden koşturacağı bir kukla arıyordu. Ben şimdiye kadar kimsenin peşinde koşmadım.
"Hadi kalkalım artık. Öğleden sonra Selin'in partisi var." Yasemin yatakta doğrulup saate baktı.
"Ne partisi?" Başıma saplanan ağrı yüzünden elimi başıma götürüp bastırdım.
"Hani grupta konuşmuştuk ya. Evinde yaza veda partisi veriyor." Sonradan konuştuğumuzu hatırladım. Selin her yaza veda ederken yaptığı gibi bu yaza veda ederken de bir parti düzenliyordu. Yataktan kalkıp doğruca duşa girdim. Sonra da Yasemin'in hazırladığı kahveyi içtim. O ikisi kendime gelmemi sağlamıştı.
