Soğuk Duş (+18)

2.7K 17 0
                                    

Sabah uyandığımda kolumun üzerinde yatan Afra'nın hala uyumaya devam ettiğini fark ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sabah uyandığımda kolumun üzerinde yatan Afra'nın hala uyumaya devam ettiğini fark ettim. Bu anı bozmak istemiyordum. Uyanmış olsam da bir süre daha onunla birlikte orada yattım. Çok geçmeden Afra da uyandı ve kafasını kaldırıp uykulu gözlerle bana baktı.

"Günaydın müstakbel kocacığım." Sözleri beni gülümsetmişti. Ben de ona aynı şekilde karşılık verdim. Bir süre daha birbirimize sarılıp yattıktan sonra Afra duşa girmek üzere yataktan çıktı. Suyun açılma sesini duyduktan sonra birkaç saniye daha bekleyip kapıyı araladım. Onu banyo yaparken izlemeye başladım. Suyun vücudundan akışını izledim. Suyun bir kısmı göğüs kafesinden aşağıya kasıklarına doğru iniyordu. Diğerleri ise göğüslerinin ucundan yere damlıyordu.

"Öyle bakacak mısın yoksa katılmak ister misin?" Muzip bir ses tonu takınarak orada olduğumu farkettiğini belli etti. Zaten tamamen çıplaktım. Sorusu karşısında cevap vermeden direkt yanına suyun altına girdim. Köpürttüğü duş lifini vücuduma sürmeye başladı. Önce boynumu sonra göğüs kafesime sonra da kasıklarıma kadar indirdi. Tüm vücudumu neredeyse köpüklü bıraktı. Suyun altında köpüklerin akışını izledi.

Onu tutup kendime nazikçe çekerek öpmeye başladım. Kollarını boynuma doladığımda onu kucağına aldım. Sonra sırtını arkasındaki duvara yasladım. Göğüslerinden biri avucumun içinde diğer elimle de kalçalarını tutuyordum. Boynunu emmeye başladığımda yarın ona güzel bir iz bırakacağımı biliyordum.

Onu yere bıraktım ve bana arkasını dönmesini sağladım. "Böyle durmanı istiyorum." Dediğimi yaptı ve sabit bir şekilde durdu.

Elimle belinden yukarısını aşağıya doğru eğerken belini sertçe yere doğru bastırdım. Bacaklarının arasına kendi bacağımı koyup iki yana açmasını sağladım. Hareketlerime uyum sağlayıp kendini bıraktı ve kalçalarını bana doğru yasladı. Akan suyla beraber yavaşça içine doğru girdim. Daha nazik olmaya dayanacak sabrım kalmadığı sırada tüm gücümle Afra'yı tutup kendime çektim. Bir süre sonra hem onu tutuyor hem itiyordum. Buna daha ne kadar dayanabilirdim bilmiyordum. Tüm haz vücuduma yayılmış tatmini yaşamam için beni bekliyordu. Afra'nın çığlıkları su sesine karışarak eko yapıyordu. İkimiz de tatmin olduğumuzda onu tutarak dik bir konuma getirdim. Kendime çevirip dudaklarından öptüm. "Seni çok seviyorum."

"Seni çok seviyorum." Diyerek karşılık verdi. Suyun altında bir süre daha durduktan sonra birlikte duştan çıktık.

Otelden ayrılmadan kahvaltı yapmaya karar verdik. Kahvaltı siparişlerimizi verip gelmelerini beklerken ona İrem ile yaptığımız planı anlattım. İkimiz de İrem'in gelmeden önce söylediği yalanlara gülüyorduk.

Afra yüzüne ciddi bir ifade takınıp sözü değiştirdi. "Onur seninle konuşmak istediğim bir konu var ama zaman bulamadım."

Önemli bir şey olduğu belliydi. "Ne ile ilgili?"

"Babamla ilgili." Söyleyeceği şeyi tahmin etmek zor değildi. Babasının onu başka biriyle evlendirmek isteyeceğini düşünüyordu. Benimle evlenme teklifini kabul etmişti ama olabileceklerden korkuyordu.

"Tamam ben de seninle bunu konuşmak istiyordum."

"Öyle mi?" Şaşırmış gibi kaşlarını yukarı kaldırdı.

"Evet."

"İlginç. Sen ne söyleyeceksin ki babamla ilgili?" Tabi ki de gerçekleri açıklayacaktım. O gittikten sonra babası ile yaptığım anlaşmayı anlatıp, onun benden başka kimseye ait olmadığını söyleyecektim.

Kahvaltımız servis edilmeye başlamıştı. "Akşam konuşalım olur mu?" Kahvaltımızı bitirip otelde bizimle ilgilenen çalışanlara teşekkür ederek oradan ayrıldık. Trafikli bir yolun ardından Afra'yı biraz geç de olsa işe bırakmıştım.

Muhteşem geçen bir gecenin ardından nişanlı bir kadın olarak güne başlamıştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Muhteşem geçen bir gecenin ardından nişanlı bir kadın olarak güne başlamıştım. Parmağımda devasa bir tek taş yüzük, üzerimde jean şort, düz bir t-shirt ve terliklerle ilginç görünüyordum. İşe trafik yüzünden geç kalmıştım ama bunu Sophia'nın sorun edeceğini düşünmüyordum. Zaten ayrılacağım için de üzerimdeki sorumluluklar azaltılmıştı. Katılmam gereken birkaç toplantı dışında pek bir işim kalmış sayılmazdı. Neyseki Cem de ortalarda yoktu. Onunla karşılaşmak en son istediğim şeylerden biriydi.

Öğleden sonra işten erken çıktım. Markete girip yemek yapmak için bir şeyler aldım. Aldıklarımı scooter'ıma yerleştirdikten sonra Onur'un evinin yolunu tuttum. Adada çoğu kişi scooter kullanıyordu. Arabalar da motorsikletler ile akan bir trafiğe oldukça alışkındı. Kimse kimseyi nadir durumlar dışında rahatsız etmiyordu. O gün kalabalık yolları aşıp Onur'un evine giden dar yola çıktığımda nadir durumlardan biri yaşandı.

Bir araba arkamda scooter'ımın neredeyse tekerleğine değecek kadar yakın bir şekilde seyrediyordu. Birkaç kez geçmesi için yol vermeme rağmen beni geçmedi. Arkamda durmuş beni korkutan hareketler yapmaya zorluyordu. Artık Onur'un evi için dönüş yapmam gereken kavşağa geldiğimde daha fazla kaçacak bir yerim kalmamıştı. Ya sola doğru açıktan dönecek ve arabanın altında kalma riskine girecek ya da sağda kalıp vadiden aşağıya doğru yuvarlanacaktım.

En kötü karar bile kararsızlıktan kötü olacak ki sola geçmeye vaktim kalmamıştı. Motorsiklet altımdan kayıp gittiğinde kendimi sağımdaki vadiye doğru yuvarlanırken buldum.

AfrâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin