Bloody Mary

571 11 0
                                    

Selin'in partisine tek başıma katıldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Selin'in partisine tek başıma katıldım. Diğer herkesle orada buluşacaktık. Yasemin ve Hakan benimle aynı anda orada oldular. Birlikte kapıda karşılaşıp içeriye girdik. Selin ve Burak kapıda gelenleri karşılıyorlardı. Bizi görünce sevinçle sarıldılar. Bilmiyorum belki de herkesi böyle coşkuyla karşılıyorlardı. Selin bana bir şey söyleyecek gibi oldu ama arkamızdan gelenler onun ilgisini başka yöne çekince sonra konuşuruz diyerek gelenleri selamladı. Uzun koridoru geçip bahçeye çıktık. Kalabalık çoktan yerini almıştı. Havuz başında, havuzun içinde, bahçedeki kamelyada, uzun bar masalarında bir sürü insan vardı.

Bir süre nerede duracağımızı düşünerek geçirdikten sonra bir köşede sohbet etmeye başladık.

"Abi akşam niye o kadar içtik biz ya? Yase sen olmasan evin yolunu asla bulamazdık." Hakan dün gecenin konusunu açmıştı. Acaba neden içtik? Çok düşünmeme gerek yok. Sebebi tabi ki Afra...

"Hakan seninle ilgili en son hatırladığım taksinin kapısını açıp yere kusman. Taksicinin arabaya kusacaksın diye ödü kopmuştu." Yasemin kocaman bir kahkaha atıp etrafımızdakileri bize döndürdü.

"Neeee! Ya arabadan düşseydim Yase? Öderdik abi amk taksisinin masrafını." Ben de gülümseyerek aralarında geçen konuşmayı dinliyordum. Yanımızdan geçen garsondan sek bir viski istedim. Getireceğini söyleyerek uzaklaştı.

"Sen yine mi viski istedin? Bak bu sefer sarhoş olursan g*tünü ben toplamam." Yasemin dün gece gelip bizi topladığı için kendini kahraman hissediyor olmalıydı. Ama ben ona hala kızgındım.

Orada Yasemin ve Hakanla konuşmaya devam ettim. Uzun zamandır görmediğim insanlar da yanımızdan geçip gidiyordu. Onlarla da selamlaştım. Etrafta çok güzel kadınlar da vardı. Bazıları gözümün içine bakıp bir hamle yapmamı bekliyordu. Hatta bazıları gelip muhabbeti başlatmak için saçma sorular bile sordular.

Pardon siz tuvaletin yerini biliyor musunuz?... Pardon ateşiniz var mı?.... Benim cevabım ise hep aynıydı: Tuvaletin yerini şuradaki görevli eminim size gösterir. Sigara kullanmıyorum.

Bir süre sonra Selin ve Burak yanımıza geldiler. "Eğleniyor musunuz gençler?"

"Ooo ev sahibemiz de gelmiş. Yine neler yapmışsın böyle?" Hakan aramızda en çok eğlenen kişi olarak söze atıldı.

"Birazdan DJ çıkacak. Daha çok eğleneceğiz. Onur sana bir şey söyleyecektim." Selin, Hakan ile Burak'ın arasından ayrılıp benim yanıma geldi. Omzumu tutarak kulağıma fısıldamaya başladı.

"Hani geçen 1-2 ay önce bizi biriyle tanıştırmışsın. O kız burada. Üstelik kuzenimle çıkıyormuş." Afra burada mı? Ben bunu neden düşünemedim? Tabi ki burada çünkü Özcan, Selin'in kuzeni. Neden bu saate kadar onları görmedim?

"Çıktıklarını biliyorum. Ama onları görmedim."

"Bahçenin diğer tarafındalar çünkü. Samimi görünüyorlardı." Samimi mi? Bunun gerçek bir ilişki olduğuna inanmıyordum. Büyük ihtimalle Afra babasını oyalamak için böyle bir şeye girişmişti. Ama Selin neden onların samimi olduğunu söylüyordu?

"O gece siz ikiniz çok uyumlu görünüyordunuz. Ben devamı olur diye düşünmüştüm." Selin bana endişe ile bakıyordu. Benim mi yoksa kuzenin mi duygularının incinmesinden korkuyordu?

"Saçmalama Selin, benden bahsediyoruz." Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirdim. Garsondan ikinci bir kadeh viski istedim. Birazdan Afra'yı başka bir erkekle samimi bir şekilde göreceksem sinirlerimi gevşetmeye ihtiyacım vardı.

 Birazdan Afra'yı başka bir erkekle samimi bir şekilde göreceksem sinirlerimi gevşetmeye ihtiyacım vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hadi seninle bir oyun oynayalım. Burada kızlara şöyle bir bak. Eğer birinden hoşlanırsan birlikte gidip tanışalım."

"Afra bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Ben gidip ne diyeceğim ki?" Özcan kaşlarını yukarı kaldırıp başka bir özgüvensiz ifade yaptı.

"Birlikte gidip önce arkadaş olacağız. Eğer sen rahat hissedersen bana işaret yapacaksın ben de yanınızdan gideceğim." Belki böyle oyun onun için faydalı olabilirdi. Ben arkadaş edinmek konusunda oldukça rahat bir insandım. tanımadığım insanlarla da kolayca kaynaşırdım. Sanırım bu benim yatılı okulda geliştirdiğim bir özellikti.

"Bak bak şuradaki sarışın kız bizim yaşlarımızda gibi. Ona ne dersin?"

"Güzelmiş. Sence yapabilir miyim?" Kız çok alım değildi. Kısa boylu ve zayıftı ama tatlı görünüyordu.

"Evet. Ben yanında olacağım. Sen işaret vermeden de asla gitmeyeceğim." Onu rahatlatmaya çalıştım.

Birlikte havuzun kenarındaki masada duran kızın yanına gittik. Ya buraya yalnız gelmişti ya da birilerini bekliyordu. Özcan'ın şansını denemesi için iyi bir seçenekti.

"Selam. Ben Afra, bu da arkadaşım Özcan. Senin adın ne?"

"Selam. Ben Alara. Memnun oldum." Gülümseyerek uzattığım eli sıktı. Çiçekli ve karpuz kollu bir elbise giymişti. Altında spor ayakkabılar vardı. Büyük ihtimalle o yüzden bana kısa boylu gelmişti. Bende ki topuklu ayakkabılar yüzünden ondan da Özcan'dan da daha uzundum. Etraftaki manken gibi kızlardan ise daha kısa...

"Yalnız olduğunu gördük belki arkadaş olabiliriz diye düşündük. Özcan da öyle düşündü. Değil mi?"

Özcan çekimser bir şekilde konuşmaya başladı. "Evet öyle düşündüm. Ben partinin sahibinin kuzeniyim."

"Aa öyle mi? Ben partinin sahibini tanımıyorum. Beni arkadaşım davet etti. O tanıyor. O da şu an havuzda yüzmekle meşgul." Alara sözlerini bitirince sahte bir gülme sesi çıkarttı.

"Harika. Sen okuyor musun?" Özcan, Alara'ya bir soru sormayınca tekrar ben konuşmak zorunda kaldım.

"Evet. Üniversitede son yılım olacak bu eylül." Özcan'dan 2 bendende 3 yaş büyüktü. Ama kesinlikle daha küçük gösteriyordu. Yaş mevzusuna girmemek için konuyu değiştirmeye karar verdim.

"Sen ne içiyorsun? Biz de içkilerimizi tazelemeyi düşünüyorduk." Elinde kırmızı renk, buz küpleriyle dolu güzel bir bardak vardı.

"Ben Mojito aldım."

"Aa kokteyl de var mı?"

"Evet şu bardan alabiliyorsun." Alara önünde insanların sıra olduğu kokteyl barını parmağı ile işaret etti.

"Harika. Ben gidip bize kokteyl yaptıracağım. Siz de konuşmaya devam edin." Onları yalnız bırakmak için iyi bir fırsat olduğunu düşünerek Özcan'a gözümle işaret verdim.

Yanlarından ayrılıp kokteyl sırası bekleyen insanların yanına karıştım. Beklerken kokteyl listesine göz attım. 10 tane seçenek vardı. Ben kendim için ve Özcan için bir seçim yaparken neyseki sıra çok hızlı ilerledi.

"Ben iki Bloody Mary alabilir miyim?" Barmen içkimi hazırlarken arkadan omzuma biri dokundu. Daha dönmeden o tanıdık dokunuşun sahibini tahmin edebiliyordum.

AfrâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin