İçeri girdiğimde gözlerim siyah saçlı, yeşil gözlü, genç ve güzel kadınları tarıyordu. Ama içerisi tıklım tıklımdı. Onu hemen bulma şansım ise düşüktü. Bizimkiler ayarladığım locaya kurulmuş ilk içkilerini sipariş ediyorlardı.
Yase benim geldiğimi farkedince ayağa kalktı ve el sallayarak bana seslendi. "Onur buradayız, buradayız."
"Çocuklar bu gece birini arıyoruz." Onlara bugün gördüğüm kızdan ve olası fiziksel özelliklerinden bahsettim.
"Oğlum bize vücudunun yarısını gördüğün bir kızdan etkilendiğini söyleme. Sen götünü görmeden hiç bir kızla konuşmazsın bile hahaha." Burak sözlerini bitirirken kahkahalara boğuldu.
"Yok yok ben onu hiç böyle ciddi görmedim. Bu sefer başka aşkım. Dalga geçmeyi bırakın da Onur'a yardım edelim." Burak'ın kız arkadaşı Selin bana arka çıktı.
"Siz edin bize dokunmayın. Değil mi Hakan?" Yase mutsuz görünüyordu.
"Bana farketmez. Kız arkadaşıyla gelmiş demiştin değil mi? Güzel kızların güzel arkadaşları olur benim bildiğim." Müzmin bekar Hakan, Yase'nin sözlerinin aksine bana yardım etmeye istekli görünüyordu.
Gece klübünü dört koldan aradık. Potansiyel birini gördüklerinde bana mesaj atıyorlardı. Birkaç yanlış tahminden sonra Hakan'ın mesaj attığı konuma gittiğimde sonunda aradığımı bulduğumu farkettim.
Hakan bana biri siyah saçlı diğeri sarı saçlı iki kadını işaret ettiğinde kafamı onu bulduk anlamında salladım.
"Onur, iyi ki sana yardım ettim. Sarışını ben alıyorum. Kızlar bomba. 18 yaşında falanlar mı? Toy görünüyorlar."
"Sen çok olgunsun ya. 25 yaşındayız. Arada çok fark yok."
Üzerine dar minik bir elbise giymişti. Saçlarının ucu ince beline değiyordu. Kalçaları hayal ettiğimden bile güzeldi. Kıvrımlı vücudu ve uzun bacakları vardı. Ortalama 1.68 boyu olmalıydı ama proporsiyonu mükemmeldi.
Daha fazla zaman kaybetmeden Hakan'ı locaya geri yolladım. Kızlara yavşayan dallamalar gibi yanlarına arkadaşımla gitmek istemedim.
Hakan başta gitmek istemedi. Yanındaki sarışını beğenmişti. Sarışın da fena değildi ama benimkinin yanında sönük kalıyordu. "Sen git ben onları locaya getireceğim."
"Her zamanki gibi çok eminsin." Boşuna söylemiyordum. O kızı önce locama sonra da başka yere götürmeden bu geceyi bitirmeye niyetim yoktu.
Yanlarına yaklaştığımda onlara doğru gelen biri olduğunu farkettiler. Doğruca benimkine dönüp konuşmaya başladım. "Yeniden karşılaştık."
"Pardon?" Yüzünde büyük bir şaşkınlık ifadesi vardı.
Hadi canım beni tanımadığına inanmıyorum.
"Hatırlamadın mı? Bugün trafikte karşılaşmıştık. Sen makas atarken..." Hala karşımdakinin o kocaman araba içerisinde agresif araba kullanan minik bir kadın olduğuna inanmakta güçlük çekiyordum.
İçkisinden bir yudum alıp gülümseyerek bana cevap verdi. "Sen Maseratideki çok bilmiş adamsın."
"Ta kendisi. Yalnız mısın?"
"Hayır arkadaşım ile birlikteyim." Yanında duran sarışını gösterdi. Ama aslında ben yanlarında erkek olup olmadığını sormuştum. Bu cevabı evet olarak kabul etmekte bir sakınca yoktu.
"Benimle gelmek ister misiniz? Locam var." Önce benimkine sonra yanındaki sarışına baktım.
"Bu arada ben Onur."
"Seninle gelebiliriz Onur. Ben Aslı, bu da Afra." Adı Afra'ydı demek. Ben plakasından dolayı isminin P ile başladığını düşünmüştüm. Kızlar ayağa kalkıp benimle gelmek için çantalarını aldılar.
Karşımda en az 1.90 boyunda, kaslı ve son derece yakışıklı bir adam bana bir şeyler söylüyordu.
Bu yakışıklılık gerçek mi? Bir dakika ben bunu bir yerden çıkaracağım. Maseratili adam?
Bizi locasına davet etti. O da benim gibi geçirdiğimiz 1.5 dakika içerisinde benden etkilenmiş olabilir miydi? Aslı benim cevap vermemi bile beklemeden Onur'un sorusuna evet cevabını yapıştırdı. Bir yandan iyi olmuştu. Maseratili adamla tekrar karşılaşmış hatta onunla tanışma fırsatını yakalamıştım. Aslı'ya bir bakış atıp Onur'un locasına gitmek için eşyalarımı elime aldım.
İlk adımımdan sonra Onur bana sormadan elimi tuttu. Şok ve heyecan dalgası tüm bedenimde dalgalandı. Elimi geri çekmedim. Biz onu takip ederken yanından geçtiğimiz kadınların hepsinin gözü onun üzerindeydi. Dans eden kalabalığın tam ortasına geldiğimizde elimi bırakmasını bekledim. Onun yerine parmaklarını benim parmaklarımın arasına geçirdi. Etrafımızda insanlar müziğin ritmine kendilerini kaptırmış dans ediyordu. Biz ise aralarından geçip onun işaret ettiği yöne doğru gitmeye çalışıyorduk.
Kalabalığı geçtikten sonra elimi bırakıp elini belime atıp beni önüne çekti. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Nefesini boynumda hissettiğimde tüylerim ürperdi. "Bunlar benim arkadaşlarım. Sol köşedeki Burak, yanındaki Selin. Diğerleri de Hakan ve Yasemin." Hepsi arkadaş canlısı bir şekilde gülümseyerek bize el salladı. Sadece içlerinden Yasemin dediği kız bizi takmadı. Diğerleri ile selamlaşırken o bizim olduğumuz taraftan başka bir yöne bakıyordu.
Onur eliyle DJ kabinini gösterdi. "Şu DJ'yi görüyor musun? O da bizim arkadaşımız." Parlayan ışıkların içerisindeki DJ'ye baktım. Onur bir eliyle belimi tutarken, diğer elini kaldırıp yakınımızdan geçen garsona seslendi. "Buraya iki şişe Möet, 6 tane de kadeh."
Aslı ile bana dönerek konuşmasını sürdürdü. "Şampanya içer misiniz? Yoksa başka bir şey mi tercih edersiniz."
"Şampanya harika olur." Aslı kıkırdayarak cevap verdi. Garson döndüğünde locadaki yerimize oturmuştuk. Garson şampanyayı önümüzde patlatarak açtı. Gülümseyerek Onur'un bana uzattığı kadehi aldım. Herkes kadehlerini aldığında havaya kaldırıp tokuşturmak için öne eğildi. Geri çekildiğimizde, Onur tekrar kulağıma yaklaşarak fısıldadı. "Bu geceye." Başka bir ürperti dalgası bedenimi kapladı. Kadehlerimizi birbirine tokuşturup birer yudum aldık.
Locada küçük bir kol mesafesinde yan yana oturmuştuk. Müziğin sesinden rahatça konuşmak mümkün değildi. Kendimi toparlamaya çalışırken Aslı koluma dokunup bana doğru konuşmaya başladı. "Ben biraz dans etmek istiyorum. Sen de gelir misin?"
"Afra benimle kalır mısın? Aslı'ya eşlik etmek isteyen?" diyerek arkadaşlarına döndü. Hakan saniyesinde ayağa kalkarak elini Aslı'ya uzattı. Birlikte dans pistine doğru ilerleyip kalabalığa karıştılar.
"Ya da tekrar düşündüm de neden biz de dans etmiyoruz?" Derin siyah gözlerine baktığımda kaybolacakmışım gibi hissettiğimi fark ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afrâ
Romance(+18) Bir anlık zevk, sonrası pişmanlık... Babamla yaptığım basit bir anlaşma var. Üniversite diplomamı alabilirim ve o kimi seçerse onunla evlenmek zorundayım. Ama babamın seçtiği adamı gördüğüm saniye bundan kaçmak zorunda olduğuma emindim. Afra...