"A-aslı?" Karşımdaki kadına şaşkınlıkla bir teyit bekler gibi sordum. Ama onun Aslı olduğuna emindim. Nasıl emin olmazdım ki? Onu iki kez görmüştüm.
Gözleri benimle buluştuğunda o da en az benim kadar şaşkındı. "Onur, bak açıklayabilirim?"
S*ktir oradan neyi açıklayacaksın? Arkadaşının nişanlısını nasıl s*ktiğini mi? Bu nasıl hastalıklı bir durum?
Faruk içeriden pişkin pişkin sırıtarak çıktı. "Onur senin burada ne işin var?"
"Ne işim mi var? Birlikte toplantıya gidecektik unuttun mu? Asıl burada ne dönüyor? Senin nişanlının en iyi arkadaşıyla ne işin var?"
"Onur ahlak polisliği yapma bana. Aslı benim kız arkadaşım. Afra ile arkadaş olduğunu biz de maalesef sonradan öğrendik."
Doğru arada anlattığı bir kız vardı. Babasıyla sorunları olan zengin bir kız. Hatta Faruk'a arada baba diye sesleniyormuş falan...
"Eee öğrendiniz ve olsun biz işimize devam edelim mi dediniz?"
"Biz de bu durumu çözmeye çalışıyoruz ama bizim için de kolay değil. Neredeyse 1 yıldır beraberiz ve şimdi Faruk başka biriyle evlenmek zorunda." Aslı kendini acındırmaya çalışan bir ses tonuyla konuştu.
"Başka biri dediğin kişi senin en yakın arkadaşın farkında mısın?" Bir insan bunu nasıl dostuna yapabilirdi?
"Afra benim çocukluk arkadaşım. Onu senelerdir doğru düzgün görmüyorum. Faruk ile 1 senedir beraberim nasıl hemen görüşmeyi bırakabiliriz ki? Birbirimize karşı duygularımız var. Değil mi Faruk?" Faruk yanında duran Aslı'ya kolunu atıp kendine doğru çekti. Gözümün önünde öpüşmeye başladılar.
"Siz benle kafa mı buluyorsunuz? O zaman Faruk, Hasan Bey'e Afra ile evlenemeyeceğini söylesin. Siz ikiniz de ne yapıyorsanız yapın."
Sonra da Afra bana kalsın...
"O kadar kolay değil. Milyon dolarlar var. Ayrıca Hasan'ın ne kadar tehlikeli bir adam olduğunu bilmiyor musun? Kızımı rezil ettiniz der beni öldürür."
"Yani korkak bir tavuk olduğun için seni istemeyen bir kızla evlenip, en yakın arkadaşı ile de metres ilişkisi yaşayacaksın öyle mi?"
"Benle düzgün konuş Onur. Kardeşimsin diye bir şey demiyorum ama bana saygısızlık yaparsan çöplüğüne geri dönersin." Faruk sözünü bitirdikten sonra Aslı'yı serbest bırakıp odasına geri döndü. Banyonun kapısının patlatıp içeri girdi.
Asıl bensiz sen çöp gibi kalırsın şerefsiz korkak p*ç...
"Onur lütfen fevri davranma. Tüm bunları çözmek için vaktimiz var. Böyle olmasını ben de istemiyorum. Afra'yı üzmek istemiyorum. Bir yolunu bulacağız."
"Afra'ya gerçeği söyleyeceksin. Onu böyle kandıramazsın."
"Hayır bunu şu an yapamam. Bu her şeyi riske atmak olur. Afra bunu bilirse kendini kurtarmak için babasına söyler. Babası da Faruk'u öldürür." Herkes ve Faruk'un kendisi Faruk'u düşünürken, o şerefsizin canı hiç umrumda değildi.
"Eğer sen söylemezsen ben söylerim."
"Bunu yaparsan eğer ben de senin Afra ile yattığını Faruk'a söylerim." Afra aramızdakileri Aslı'ya anlatmış mıydı? Anlatmasa bile o gece onun yanında birbirimize olan yakınlığımızdan gecenin orada bitmediğini tahmin ediyor olabilirdi.
"Beni tehdit mi ediyorsun?"
"Sen nasıl anlarsan."
"Sana 3 gün süre veriyorum. Bu işi çözeceksiniz. Afra, Faruk ile evlenmek istemiyor. Gördüğüm kadarıyla sen de Faruk ile birlikte olmak istiyorsun. Arkadaşını kurtarmak senin elinde."
"Sen neden bunu bu kadar önemsiyorsun? Afra nişanı atıp senin kollarına mı koşacak sanıyorsun. O sadece Faruk ile evlenmek istemediği için seninle birlikte oldu. Eğer karşısına sen değil bir başkası çıksa onunla birlikte olurdu. Kendini gerçekten özel mi sandın?" Tiksindirici bir kahkaha attı. Başta ona acısam da anladım ki bu kız Faruk ile hakettiğini bulmuştu.
Söyledikleri doğru olabilir miydi? Afra benim ondan etkilendiğim gibi benden etkilenmemiş miydi? Aramızdaki karşı konulmaz çekim yalan mıydı? Başkasını da beni öptüğü gibi öpebilir miydi? Kendini başkasına da öyle kolayca verebilir miydi? Tüm sorular milisaniyeler içinde kafamın içinden geçti.
Kendimi toparlayıp sorusuna cevap verdim. "Konu benimle ilgili değil. Konu senle ve bencil kuzenimle ilgili. O kızı bununla harcayamazsınız. O tüm bu saçmalıklar için çok fazla masum."
"En son duyduğum, seninle geçen geceden sonra artık o kadar da masum olmadığı." Faruk banyodan çıkıp bana seslenince Aslı'ya susması için kötü bir bakış attım.
"Onur sen aşağıda bekle. 10 dakikaya iniyorum." Dediğini yaptım. Ceketimi alıp evden çıktım. O Aslı'ya zor bile dayanmıştım.
Faruk 12 dakika sonra arabaya geldiğinde ona tek kelime bile etmeden arabayı toplantı yapacağımız yere sürdüm. Neyseki olanlardan dolayı onun da tadı kaçıktı. Toplantıda çok yorum yapıp ortalığı karıştırmadı. İşimiz bittiğinde arabaya bindik.
"Afraların evine gidiyoruz."
"Ne-neden?" Şaşkınlığımı gizleyemedim.
"Kız 1 haftadır ne mesajlarıma dönüyor, ne de aramalarıma çıkıyor. Nişanlımı merak ediyorum."
"Daha sabah seni en yakın arkadaşıyla basmadım mı?"
"Bu konuyu kapat. O ayrı, bu ayrı."
"Nesi ayrı? Niye kızın evine gidiyoruz şimdi? Belli ki seninle görüşmek istemiyor."
"Ama ben onunla görüşmek istiyorum. Çünkü o benim nişanlım."
Daha fazla ona dil dökmekle uğraşmak istemedim. Bir yandan Afra'yı görmeyi ben de istiyordum. Belki Aslı kafasını kullanıp bu nişanı attırmanın bir yolunu bulabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Afrâ
Romance(+18) Bir anlık zevk, sonrası pişmanlık... Babamla yaptığım basit bir anlaşma var. Üniversite diplomamı alabilirim ve o kimi seçerse onunla evlenmek zorundayım. Ama babamın seçtiği adamı gördüğüm saniye bundan kaçmak zorunda olduğuma emindim. Afra...