''Hayalleri olanlar değil, hayalleri ölenler uyuyamaz.''
Nasıl anlatmalı insan aşk'ı. Ben acı hissetmek istiyor diyorum, aşk ta hissetmek ister mi?
Sevdiğin biri, aşık olduğun adam acı çektiğin de sende acı çekersin. İstemsizdir bu, ya sevdiğin biri, aşık olduğun adam başkasını severse. Sende sever misin? Bence insanların tek ortak yönleri acıdır. Acı bizi birbirimize bağlayan tek saf duygudur.
Annesizlik bütün ruhunu sarmalarken, Kuzey'in. Acı bizi birbirimize bağlıyordu. Hayatı boyunca öz annenin öz oğluna yaptığı işkenceleri düşünüyorum, ne çok yarım kalmışlığı vardır yarım adam'ın.
Oğlum, lafı ne çok dokunur içine değil mi? Şu an sırtına sarılıp, üzerini sıkıca örttüğüm çocuk, adam. Ne acıların var ki beni böyle kendine çekiyorsun, ne acılarımız var ki birbirimize bağlanıyoruz.
Senden nefret etmiyorum adam.
Seni sevmiyorum da..
Sen de hissediyorum, acıyı, yaşamı. Sende hissediyorum çocuk.
Ve sen, beni aşık olduğum ölüme uzaklaştırırken, aşık olduğum yaşama yaklaştırıyorsun.
Babam yaşam olsa, annem ölüm. Yaşardım herhalde. Ama ölmekte isterdim..
Buda böyle sanki...
''Bir anne'nin oğluna gösterdiği şefkati göster bana.. Bücür.''
Uykuyla mayışmış sesi, ince melodiler gibi dağıttı boş odaya kelimeleri.. Öyle tatlı bir şarkıydı ki çalan melodi, öyle mayıştırdı ki beni. Uykuya dalmadan hemen önce dudaklarım arasından kayıp giden kelimelere mani olamadım.
''Bir baba'nın kızını sevdiği gibi sev beni.. Yakışıklı.''
***
''Ben hissedemem küçük, seni sevemem de. Ama bir gün hissedersem söz, senin sayende. Bir gün yaşamayı seversem, söz senin sayende..''
***
''Okul!'' Alarmla karışık Kuzey'in sesi beynimin en derinlerine işlerken, en sevdiğim şarkıdan nasıl nefret edeceğimi bulmuştum. Kuzey'e söyleterek...
''Uyandım!'' Bu çocuk hiç uyumuyor muydu?
Yataktan kalkınca havanın sıcak olmasına rağmen, bedenimi ele geçiren soğuk beni titretmişti...
Yatağın kenarında bir süre oturup beynimde dönen cümleyi düşündüm. Ben çok güzel bir kız değildim, çok duygusal biride değildim. Öyle her şeye üzülemem bile. Ama böyle olmam böyle olmak istediğim anlamına gelmiyor ki.. Ben hassas, hemen üzülen saatlerce tribe giren o narin kızlardan olmak istiyordum. Güçlü olmak canımı yakıyordu. Hem de istemeden.
''Gene nereye daldın, bücür.'' Kafamı yavaş bir şekilde Kuzey'e çevirip ağır çekim de dil çıkardım...
Çoktan okul kıyafetlerini giymiş hazırdı. Sesli bir iç çekişin ardından oturduğum yerden kalkarak banyoya yöneldim. Aynanın karşısın da kendimi izledim bir süre. Bu çocuk bu tipi görünce nasıl korkmuyor anlamıyorum...
Temel hazırlıklarımı yaparak, yanımda getirdiğim okul kıyafetlerini giydim. Banyodan dışarı çıktığım da evde ki sessizlik içimi ürpertti. Kuzey de biraz benim gibiydi galiba.. Güçlü değildi, ama güçlüydü. Güçlü olmak zorundaydı. Yaşamak zayıflara göre değildi..
İçimi kavuran sıcaklık, Kuzey'e yaklaştıkça artıyor beni de yakıyordu. Odama girdiğim de dolabın önünde eğilmiş bedeni görünce yerimde sektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acı Hissetmek İster
Teen FictionTenine aşık siyah kumaşa, Ölüme olan sadık aşkına.. O acımasız, o cani. O bir kız.. Ve intikam yolunda, avıyla yan yana.. Onların ki biraz garipti, biten iki kitabın devamıydı sanki. Mavi umutların, siyah sonuçları gibiydi. Bir ışık, bir karanlık de...