1.9

438 42 14
                                    


21. bölüm

''Ömrün saçların kadar uzun olsun dedi adam, ve o günden sonra bir daha uzatmadı saçlarını kadın.''

Gece tüm hüznü ile karşımızda bize burukça gülümserken, başımı göğsüne yaslamış yaşamın atışını dinliyordum..

Saçlarımla oynuyordu sürekli, garip bir şekilde bu hoşuma gitse de sürekli saçlarımla oynayıp durması dikkatimden kaçmamıştı.

''Sıkılmadın mı saçlarımdan?'' Dilini şıklattı.

''Asla.''

Önceki yaşadıklarımız, yani birkaç saat önce ani öfkeyle gelişen birkaç duygu yansıması aklıma geldikçe, utanç bedenime uğrayıp duruyordu... Ümit, ona ihanet etmiş gibi hissediyordum. Kendimi bu düşünceden alamıyordum, ondan başkasını öpmüş, ondan başkasına neredeyse kendimi teslim edecektim..

Saçlarımı öptüğün de garipsedim.

''Saçlarım da bu kadar çekici olan şey ne Yakışıklı?'' Ben doğrulduğum da oda beni bekletmeden doğruldu.

''3. Oyunda, senin sesine benzeyen bir ses kaydı dinletti bana Şeyma, 'Saçlarım yanıyor yakışıklı, ne olur yardım et' diye bağırıyordun yangının içerisinden..'' seslice, sıkıntılı olduğunu belli eden nefesini alıp verdi.

''Ve o an anladım, saçlarını ne kadar sevdiğimi, saçlarını kaybetmekten öyle korkuyordun ki.. Şimdi senin yerine biraz ben korkuyorum.'' Gülümsedim..

''Anladım..'' dedim, tekrar uzanırken sırt üstü.. ''Hem kel bir cüce düşünmek istemezsin..'' kıkırdadı.

''Haklısın.. Peki, şu söz verme olayı ne?''

Gecenin soğukluğuna inat yüzümün yanması hayra alamet değildi.

''Ne söz verme olayı?'' dedim, bilmezden gelerek.. Oda sırt üstü uzandı.

''Açık açık söylememi istiyorsan, bana uyar. Han-''

''Tamam tamam, anlatacağım.'' Bana doğru dönerek, tekrar saçlarımla oynamaya başladı.

''Ümit, ona bir söz verdim. Bekaretimi kaybedersem kendimi öldüreceğimi söyledim.''

''Saçma.'' Diye, mızmızlandı. ''Gerçekten sözünü tutmayacaksın değil mi?''

Gözlerimi ona sabitlediğim de, koyu gözlerini bu sefer esirim yapmış ciddiyeti damlalar misali akıtıyordum. O bu sözün benim için ne kadar önemli olduğunu bilemeyecek kadar aptaldı, ve o bu sözün ondan kalan tek miras olduğunu bilecek kadar düşünceli değildi.

''Bu onun son isteği, ve ben yerine getirmekte kararlıyım. Şerefim ve namusum üzerine yemin ederim, eğer bir gün herhangi biriyle birlikte olursam kendimi öldürürüm.''

Gene sıkıntılı nefeslerini tekrarladı.

''Nasıl çıkacağız bu çukurdan?''

''Cesetlerimiz için, birilerini yollarlar.'' Dedim, konuyu değiştirmesi beni rahatlatmıştı.

Şimdi gecenin tüm ayazına rağmen, onun sıcaklığında ısınmak.. İçimi kemiren soruların uykumu kovalamasına rağmen kollarında uyumak istiyordum..

''İyi geceler yakışıklı.''

''İyi geceler cüce.''

***

''Ne demek onu kaçırdık!'' Kuzey oldukça öfkeliydi, öyle ki ben bile korkmuştum öfkesinden. Uykunun en tatlı anında, günün en soğuk dakikasın da helikopterin yüzümüze yansıyan ışığıyla uyanmış, karakola götürülmüştük.

Acı Hissetmek İsterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin