Bataklık

2.3K 155 23
                                    

On üçüncü bölüm-

"Bataklık"

Bölüm Şarkısı- Gorillaz- Rhinestone Eyes

| Şura Rodos

Karanlıktan korkar mısınız?

Normal zamanlarda korkmam karanlıktan ama şu an korku etrafımda sonsuzluğa düşen karanlık yüzünden. Gece miydi yoksa puslu bir hava mı vardı anlamayacağım kadar karmaşık bir hava hakimdi bu yerde. Bakışlarımı gökyüzü görmek isteyerek yukarıya çevirdim ama beni karşılayan yine pus bir karanlık oldu.

Kalbim gümbür gümbür atıyor, ensemden sırtıma doğru inen küçük bir ter damlasının dahi rahatsızlığını hissediyordum.

Çevreme baktım bu sefer, görmek isteyeceğim bir şey yoktu. Daha doğrusu hiçbir şey görünmüyordu. Gözlerim önümde ki yola doğru odaklandı, hiç çekinmeden içimde kalbimi delip geçen korkuya rağmen yürümeye başladım. Adım attıkça ilerlemek güçleşti, dibe batıyordum.

Sanırım bir bataklığın içindeyim. 

Burada ne yaptığımı nasıl bu hale düştüğümü düşünmek yerine ileriye doğru gitmeye çalıştım. Ben uğraştıkça beni yutmaya başlayan bataklık neredeyse dizlerimin üstüne kadar geldi. Nefes nefese bir halde kurtulmak için çırpınmaya devam ettim. Nefes almakta güçlük çektiğimi fark eder etmez çırpınmaktan belime kadar gömüldüğümü yeni fark etmiştim. Üstüme bulaşan çamura çarptığım ellerimi saçlarıma dokundurup onları geriye ittim.

Git gide dibe batıyordum.

Birkaç saniye önce kimsenin varlığı söz konusu değilken şimdi dibe gömülmek üzereyken etrafımda boğucu olan karanlığın kalabalık olduğunu fark ettim. Karanlık olan şey çevremde ki insanlardı. Hepsi simsiyah giyindiğinden böyle anlamam normaldi, boğazıma kadar gelen 'yardım edin' nidası onların kim olduğunu görünce duruldu.

Ailem ve tanımadığım onlarca akrabam.

Birinin, "Daha gencecikti." dediğini duydum. Bakışlarım o kişiyi buldu.

Onu da tanımıyorum ama olduğum yöne üzgünce bakıyordu. Orada ki çoğu kişiyi tanımıyordum zaten. Yine yanlış bir umuda kapılarak aileme bakmaya yeltendim ve gördüklerim beni şaşırtacak bir şey değildi. Annem gözlerini üstüme dikmiş ifadesizce bakıyordu, hiçbir duygu kırıntısı yoktu yüzünde. Babam ise habire saatine bakıyor, olduğum yöne baktıktan sonra öfkeleniyordu. Bir yere gitmesi gerekiyordu ama görünüşe göre benim yüzümden geç kalıyordu. Yine ve yine şaşırmayacağım bir görüntüyle daha karşılaştım abim ve ablama bakarken. Ablam abime yaslanmış, yalancı bir üzüntüyle bana bakıyordu.

Abim ise burada bataklıkta gömülen ben değilmişim gibi ona sıkı sıkı destek oluyordu.

Ablamın bir bana birde abime bakıp anlamını bildiğim gülümsemesiyle bana el salladı. Abime bir kez daha kırılıp onlara bakmayı kestim. Son bir hareketle ailem dışında tanıyabileceğim birini görme umuduyla kalabalığa bakmaya başladım.

Önce herkes yabancıydı, sonra onu gördüm.

Yine herkes yabancı ama o banaydı. 

Zaten hızlı atan kalbim daha çok hızlandı. Kahverengi irisleri karanlığın içinde siyah gözüküyordu ama biliyordum işte. Toprağında ölmek istediğim Aran'ın gözleriydi onlar.

Ailem, abim, akbabalar uçup gitti.

Sadece o kaldı.

Heyecanlanan kalbime eşlik ederek bir elimi ona doğru uzattım ve konuştum.

ŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin