Çizgiyi Başlat

1.9K 168 162
                                    

Yirmi Beşinci Bölüm-

"Çizgiyi Başlat"

VQJ, Narvent- Memory Reboot

| Şura Sayhan

Nefessiz kalmak isteyeceğim tek yer Aran'ın kollarıydı.

Ve şu anda dudakları nefesimden çalıyordu.

Güçlü koluyla ince belimi kavrayıp bedenine hapsetti ve diğer elini enseme yaslayarak dudaklarıma biraz daha abandı. Dudaklarımı aralayarak dilini ağzımın içine kabul ettiğimde tırnaklarımı ensesine sapladım. Vahşi ve ilkel bir arzuyla kendimi onda kaybederken Aran aynı şekilde benimle birleşmiş beni tutkuyla öpüyordu. Dilini kıvrak bir hamleyle dilime dolayınca inleyerek parmak uçlarımın üstünde yükseldim. Boyunun uzunluğu zorluk çıkarıyordu bana, bunu derin öpüşmemizin içinde fark edip tek koluyla beni yerden kaldırdı.

Beni kendisine çektiği için bacaklarımı beline doladım.

Öpüşmemiz biraz daha harlandı. Gözlerimi anlık bir hatayla araladım ve hayatımda gördüğüm en yakışıklı adama baktım. Göz kapaklarını örtmüş, kahvelerini görmeme engel olmuştu. Ensesinde ki elimi yüzüne bırakıp, yüzünden çok daha küçük olan avucumla yanağına dokundum. Gözlerini araladı, göz bebeklerinde harlanan alevler dudaklarına indi. Birden dilimi ısırdı, gözlerimi kapatarak ağzının içine doğru inledim. Tuhaf bir tat ağzıma yayıldı ve böylece kanın metalik tadını aldım.

Tepkisizce dişlerimi onun alt dudağına geçirdim.

Bu sefer onun boğuk, şehvet dolu iniltisi odanın duvarlarında yayıldı. İniltisi karşısında sertçe yutkundum, bunu beklemiyordum. Hayır. Kesinlikle Aran'ın dudaklarının arasında inlemesini beklemiyordum.

Gözlerimi yeniden açtığımda nefessizlikten daha fazla dayanamadığım için geriye çekildim ya da ben değil de Aran bunu görüp beni dudaklarından ayırdı. Fakat aramızda yine hiçbir mesafe yoktu. Bakışlarım nefes nefese bir şekilde gözleriyle dudaklarının arasında mekik dokudu. Onu yeniden öpmek istiyorum, hep öpmek istiyorum. Gözlerine bakarken art arda sertçe yutkundum, onun sıklaşan nefesi dudaklarıma çarpıyor onu bir kez daha öpmem için beni zorluyordu.

Ya da bunu kendim için istiyorum.

Hiçbir şey konuşmadan ikimizde birbirimizi izledik, nefeslerimiz hala birdi. Biraz daha yaklaşsak burunlarımız birbirine değerdi. Beline sımsıkı doladığım sağ bacağımın üstündeydi iri eli, giydiğim elbise çoktan önemini yitirmiş ikimizin arasında varlığını yok etmişti. Aran eğilip baksa, karnının üstünde duran siyah külotumu kolaylıkla görürdü. Neyse ki bunu yapmak yerine beni sımsıkı tutuyor ve bir kez daha öpecekmiş gibi nefesimin düzene kavuşmasını bekliyordu.

Nitekim bunu yapmak için dudaklarıma doğru uzandı da.

Fakat lanet kapı çaldı. Kapının arkasında cılız bir ses, "Şura hanım müsait misiniz?" diye sormuştu.

Aranla göz göze geldik ve dudak bükmemeye çalışarak Aran'ın kucağından inmek için hamlede bulundum. Fakat Aran çıplak bacaklarımdan tutarak bunu engelledi, yutkunarak gözlerine baktım. Yüzüme doğru eğildi, dudakları dudaklarıma değecek kadar nefesini hissettim.

"Üzülmene gerek yok, nasıl olsa bunu yeniden yapacağız."

Dudaklarıma bir öpücük bıraktı.

"Hatta çok kez yapacağız."

Yeniden öptü ama bu kez daha uzun sürdü.

Kapı yeniden çalana kadar da ayrılmadı benden, beni kucağından indirdiğinde ayakta durmakta zorlanıyordum. Yüzümü ve vücudumu o alışık olmadığım tutku dolu kahveleriyle baştan aşağıya süzdükten sonra kapıya açıp odadan çıktı. Kendimi arkamda kalan koltuğa boş bir çuval gibi bıraktığımda kalbim vücudumun her yerinde atıyordu, kasıklarımda ise daha önce hiç hissetmediğim bir sızı vardı.

ŞERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin