On sekizinci Bölüm-
"Karanlığın Ardındaki"
Bölüm Şarkısı- No.1- Yokluğuma Alışma
|✫ Şura Sayhan
Hiçbir zaman maddi anlamda sıkıntım olmadı, istediklerimden çok istemediklerim oldu her zaman. Bu hayatta isteyipte elde etmediğim hiçbir şey yok.
Sevgi dışında.
İşte en çok yokluğunu çektiğim şey sevgi, sevilmek sahip olmadığım o gerçeğin kendisiydi. Mutsuz muyum, belki bazen ama çoğunlukla hiçbir şey hissetmiyorum.
Hissizlik ruhuma işlenmiş gibi.
Sadece Aran duygularımın varlığını hissettiriyordu ve ben ondan, hissettirdiklerinden vazgeçtiğim anda bir daha hiçbir şey hissetmeyeceğime eminim. Her daim iradesi güçlü biri oldum, ailemi bile silmek zor olmamışken bir tek Aran için durmuştum. Aslına bakılırsa bu ona verdiğim bir şans değil, kendime verdiğim bir şans.
Onu sevmeyi bırakırsam, kendimi de bırakırım.
Bencillikti belki ama kötü şeylerin ardına sığınmaktansa Aran'a duyduğum hislerin ardına gizlenmek güvende hissettiriyordu. Onunla yaşıyordum, farkında bile değildi.
Saatin kaç olduğuna Isabell'den ayrıldığımdan beri bakmamıştım. Korumalar her ne kadar arabaya binmemi istesede yürümeyi tercih ederek uzun süredir adım atmadığım Londra'nın sokaklarında gezmeyi tercih ettim. Bir kulağımda kulaklıktan gelen müziğin etkisine kapılırken diğer kulağım sokağın gürültüsündeydi.
Hava kararmak üzereydi, içine düştüğüm düşüncelerimle yavaş yavaş yürürken iç çekerek yanımda ki boşluğa kısa bir bakış attım.
Aran beni aramayı bırak mesaj dahi atmamıştı.
Tamam, öyle elimi tutupta sokakta dolaşacak biri değildi o. Fakat gerçek olmasa da gerçek olmasını istediğim bir evliliğimiz vardı. En azından nerede olduğumu, neden hala eve gitmediğimi veya ne bileyim hiç mi merak etmemişti?
Otele bile gitmediğine eminim.
Ben ona aşık olan taraf olduğumdan adım attığım her an aklımdan çıkmamıştı hayvan herif. Moralim fena bozuktu, Isabell'le iyi vakit geçirmeye çalışmış olsam da ondan ayrılır ayrılmaz kendimi müziğin kendisine bırakmıştım. Müzik vardı en azından, o rahatlatıyordu.
Telefonum çalmaya başladığında heyecanla arayan kişiye baktım, yüzüm düştü ve ben hem arayan kişi için hemde müziğim kesildiği için ekstra sinir oldum.
"Evet?"
Sinirli sesime karşın Barlas kısa bir an duraksadı, söyleyeceği her neyse önemli bir şeyse iyi olurdu. Yoksa tüm sinirimi ondan güzelce çıkarabilirdim.
"Efendim, istediğiniz araştırmayı yaptım."
Adımlarım durdu ve ben etrafıma kısa bir bakış attım, biraz ilerimde olan korumalar durmamla dururken boş olan banka yürüyüp oturdum.
"Önemli bir şey buldun mu?"
Benimle konuşurken aynı anda bilgisayarla uğraştığını duyabiliyordum. Her tuşa bastığında sesi kulaklarımda yankılanıyordu, bir bacağımı diğer bacağımın üstüne atarak o sinir bozucu sese takılmamaya çalıştım. Sinirlerim bozuk olduğundan her şeye kolayca sinir oluyordum.
"Şura hanım, bulduklarım sizin dediklerinizle örtüşüyor."
Dişlerimi dudaklarıma geçirerek sırıttım. İşte şimdi keyfim gerçekten yerine geldi, derin bir nefes aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞER
Teen Fiction• Hiç kimse göründüğü gibi değil. Hiç kimse masum değil. Hiç kimse iyi değil. Hiç kimse. • Yetişkin içerik içerir, rahatsız olanlar okumasın.