On Dokuzuncu Bölüm-
"Eski Bir Tanıdık"
Bölüm Şarkısı- Kxllsswxtch- WASTE
✫| Şura Sayhan
Yüzünü yüzüme doğru eğdiği için gözlerine ilgiyle bakıp yutkundum. İfademi süzdükten sonra diliyle dudaklarını yalayıp geriye çekildi.
Bir eli belimdeyken nefesimi tutmuş bir halde yan profilinden onu izledim. En ufak temasından tut, en küçük çabasına bu denli düşüyorsam gerçekten böyle konuşmaya başlarsa muhtemelen kalp krizi geçiririm.
"Nefes almalısın."
Bana bakmıyordu ama halimin farkındaydı, boğazımı sessizce temizleyip derin bir nefes alarak onunla birlikte yürümeyi sürdürdüm. Yüzlerce kamera geldiğimizi fark eder etmez çektikleri kişileri yok sayıp bize odaklanmışlardı. Girişteki kameralardan biraz daha fazlalardı, az önce Aran'ı öptüğüm ve onun bana yaklaşan halini çekmelerini umut ettim.
Aran durdu ve beni de durdurdu, bakışlarını bana çevirip fotoğrafımızı çekmelerine izin verdi.
Bakışlarımı kameralardan çekerek ifadesiz kahvelerine baktım, onun ifadesizliğine karşın ben kocaman gülümsedim ve bu pozumuzun da çekildiğine emin oldum.
"Haklıymışsın." dediğinde gülümsemeye devam ettim ve elimi göğsüne koydum.
"Her konuda öyleyim."
Gözlerinde garip bir ışıltı görür gibi oldum, Aran bir saniye daha beklemeden beni kendisine daha çok çekip yürümeye devam etti. Gazetecilere gülümseyip, Aran'ın adımlarına eşlik ettim.
"Bazen kendinden çok farklı davranıyorsun."
Dudaklarımı ıslatıp göreceğimiz kalabalığa kendimi hazırladım, neredeyse herkes bize bakıyordu. Aran'ın ünlü olmasının yanında benim onun karısı olmam dışında elimde hiçbir şey yoktu...
"Sana başında söylediğim gibi Aran, görünmeyen buzların ardını görmek zordur."
İşaret parmağı belimde hareketlendi, elbisemin kumaşının üstünden tenimi okşadı, yavaşlığı karşısında titredim. Bir anlığına nefesimi tuttum.
"Benim için zor olmayacağına emin olabilirsin."
Tuttuğum nefesimi bırakıp gerçek bir gülümsemeyle iki büyük kapıdan içeriye girdik. Dün akşam delicesine birbirine giren biz değildik sanki, o halimizden fazlasıyla uzaktık ve ben bu halimizin hiç bozulmamasını umut ediyorum.
"Umarım."
Fısıltımı duyacağını düşünmesemde bakışları bana doğru döndü, ona bakmamaya çalıştım.
Düşündüğüm gibi karşılaştığım kalabalıkla derin bir nefes aldım, yalnız kalmak Aran'la bana yaramadığı için kalabalıkta şansımı deneyecektim. Şimdilik.
Şimdilik yalnız olmamız işimize yaramıyor...
"Pek fazla konuşmana gerek yok."
Göz devirmemek için kendimi tuttum, zaten karşılaşacağımız insanlarla konuşmayı düşünmüyordum ama Aran yine o sinir bozucu kimliğini takınmış fazlasıyla sert bir ifadeye bürünmüştü. Bakışlarının değdiği insanı öldürecek bir hali vardı, korkutucu görünüyordu.
Kesinlikle tüyleri diken diken eden karanlık bir aurası vardı.
Ve ben bunu bile bile ona aşığım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞER
Teen Fiction• Hiç kimse göründüğü gibi değil. Hiç kimse masum değil. Hiç kimse iyi değil. Hiç kimse. • Yetişkin içerik içerir, rahatsız olanlar okumasın.