On dördüncü bölüm-
"Garez"
Yedinci Ev- Anlat Ona
✫| Şura Rodos
Dedemle birlikte kalmaya karar verdiğimde Aran bir süre yüzüme baksada her hangi bir yorumda bulunmadan gitmişti.
"Efendim, anneniz arıyor."
Omzumun üstünden geriye doğru bakıp ifadesiz bakışlarımı hizmetçinin elinde ki telefona odakladım. Bir süre baktıktan sonra elimle gitmesini işaret ettim. İki parmağımın arasına sıkıştırdığım sigaramdan derin bir nefes alıp bir süre içimde konaklamasına izin verdim.
Zehirli duman dudaklarımın arasından yavaşça açtığım pencereden dışarıya doğru yol aldı.
Dirseklerimi pencerenin pervazına yaslayıp önümdeki geniş arazide göz gezdirdim. Saçlarımı toka olmadan topuz yaptığım için yanlardan çıkan bukleler yüzüme çarpıyor, rüzgarı bana tamamiyle hissettiriyordu. Sigaramdan yeni bir nefes alacağım sırada bakışlarım eve doğru gelen arabayı fark etti. Alaylı bir tebessümle sigaramdan zevkli bir nefes aldıktan sonra neler olacağını izlemeye başladım.
Annemdi gelen.
Haberlerde beni görünce çok sevinmiş olmalı(!).
"Kibrinden yerinde duramamışsın Kübra Rodos."
Sigaramdan aldığım son derin nefesten sonra kapıda ki hallerini izledim. O gelmişti, babam gelmişti ve birde sevgili ablam. Abim ortalıkta görünmüyordu. Dikkatle onları izlerken yeni bir sigara daha yakıp duruşumdan ödün vermeyerek onları izlemeyi sürdürdüm. Hâlâ kapının dışında olan ailemi içeriye almayan korumalara bağırıp çağıran ailem gözüme fazla komik geldi. Sigaramdan yeni bir nefes alırken dudaklarımın kenarında küçümseyici bir gülümseme belirdi.
Ben neredeydim, onlar neredeydi?
Korumalardan biri başını kaldırıp olduğum yöne bakınca çok sevgili aile fertlerimde bana doğru baktı. Ciğerlerime sığmayan dumanı yavaşça dışarıya salıp onlara küçümseyerek bakmaya devam ettim. Annemin bakışlarında ki afallama şaşkınlık ve öfkeyle birleşip yeniden korumaya baktı. Bağırdığını gördüm ama ne dediğini duymadım. Fakat ne dediğini çok iyi biliyorum.
'Babamın evine girmek için ondan izin almayacağım!'
Sırıtarak cam kenarında durmayı bırakıp sakin adımlarla odamdan çıkarak dışarıya çıktım. Bahçede yavaş yavaş ilerlerken bakışları beni bulan ailemi görmezden gelmeye devam ettim. Sigaramı yeniden dudaklarımın arasına aldıktan sonra elimi dirseğime dayayıp karşılarına çıktım. Benim içeride olmamla onların dışarıda kalması dışında göze çarpan tek şey ailemin bana olan öfkesiydi. Annem iğrenerek sigarama baktı, benden de iğreniyordu ama önemli değil.
"Sen kendini ne sanıyorsun!?"
Annemin gözlerinin içine bakarak sigaramdan çektiğim dumanı bıraktım. Daha sonra onu kaile bile almadan korumaya baktım.
"Noluyor burada?"
Zafer önümde saygıyla başını eğip, "Efendim dedenizi görmek istiyorlar." deyince ailemden inanmadıklarına dair bir ses yükseldi.
"Babamı görmek için senden izin mi alacağım?"
Anneme bakıp omuz silktim.
"Gördüğün gibi burada benim kurallarım geçerli anneciğim, ayrıca dedem o kadar umrunda olsaydı hastaneye gönderdiğin gazeteciler yerine kendin gelirdin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞER
Teen Fiction• Hiç kimse göründüğü gibi değil. Hiç kimse masum değil. Hiç kimse iyi değil. Hiç kimse. • Yetişkin içerik içerir, rahatsız olanlar okumasın.