Yirmi Sekizinci Bölüm-
"Seni Sevmek Ne Büyük Suç"
'Acı sendin sevgilim..'
|✫ Şura Sayhan
Uyanmama sebep olan şey yüzüme usul usul vuran yakıcı bir nefesti. Gözlerimi yavaşça araladım ve yüzümden birkaç santim uzakta duran yüzünü gördüm. Etkileyici, yakışıklı ve baştan çıkarıcı bir yüze sahipti. Eminim ki bu görünüm karşısında aşık olmayacak tek bir kadın yok. O yüzdendir ki ona baktığım her an daha çok aşık oluyorum.
Bu kadar mükemmel görünmek haksızlık değil mi?
Uyurken dahi böyle görünmek geriye kalan her canlı için haksızlık değil de ne?
Derin bir nefes aldım farkında olmadan, dudaklarımdan bıraktığım nefesim tenine çarptı ve dikkatle izlediğim gözleri bir anda açıldı. İleriye dönük olan boş bakışları gözlerime tutundu. Kaşlarını çatarak ifademi inceledi. "Günaydın." demekten başka bir şey bulamadığım için konuştum. O da küçük bir nefes alarak yüzüme bakmayı bırakıp uzandığı yerden doğruldu.
"Günaydın." dedi.
Soğuk sesini umursamadım. O hep böyleydi. Az önce uyandığımda fark etmedim ama o beni sıkıca kollarının arasına çekmiş öyle uyumuştuk. Benden ve yataktan uzaklaşırken çıplak sırtına bakmayı kestim ve bakışlarımı tavana yönelttim. Benim de kalkmam gerekiyor ama hiç kalkasım yok.
"Kahvaltı yapmak için bir yere gideceğiz, hazırlan."
Sözlerini önemsedim ama ona bakmak yerine gözlerimi tavandan çekmedim. Çünkü tavanda gözlerimin önünde hala onun görüntüsü canlanıyordu. Sessiz kaldığım için bana doğru baktığını hissettim.
"Yarım saatin var."
Konuşmak yerine elimi kaldırıp baş parmağımla 'ok' işareti yaptım. Kahve gözlerinin bir süre üstümde durduğunu hissederek ona kısa bir bakış attım. Ters ters parmağıma ve ilgisiz tavrıma bakıyordu. Sanırım birileri kendisi nasıl davranıyorsa öyle davrandığımı anlayamamış. Homurdanarak odanın içinde bulunan diğer odaya girdi ve ben de bundan faydalanarak uzandığım yerden hızla doğruldum. Olabildiğince hızlı bir şekilde kapıya ulaştığım an tekrar geri geldiğini duydum. Adım sesleri yaklaşıyordu, kapıyı duraksamadan açtım ve çıkmadan hemen önce cümlesinin başını duydum.
"Eşyalarının bazıları diğer odada, hizmetçilere söyle buraya taşısınlar."
Konuştu konuşmasına rağmen ama ben odama girmiştim bile. Kapıyı kapatıp üstüne de kilitledikten sonra omzuma dikkat ederek suyun altına girdim. Sessiz bir şekilde duşumu aldım çünkü Aran'ın gelip gelmediğini duymam gerekiyordu. Odasında kalmam konusunda ısrarcıydı ve ben de aramızda bir şeyler olması konusunda ısrarcıyım. Hem duygusal bir şey istemiyordu hemde öpüşüp, birlikte uyumamızı istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞER
Teen Fiction• Hiç kimse göründüğü gibi değil. Hiç kimse masum değil. Hiç kimse iyi değil. Hiç kimse. • Yetişkin içerik içerir, rahatsız olanlar okumasın.