•Vote ve yorum atmayı unutmayın,iyi okumalar!
Ne kadar oldu bilmiyordum,gardiyan beni çekiştire çekiştire sevdiğim kadından ayırıp blok kapısına bırakmıştı.
Kızlar yanıma gelmeye çalıştığında onları durdurup sadece "Uyuyacağım." demiştim,bana cevap vermelerini beklemeden de gitmiştim.Çok değil,beş on dakika sonra gelen kapı açılma sesiyle sürekli olarak yanan gözlerimi aralamış ve gelenin Tomris olduğunu görünce kendime engel olamayıp tekrar ağlamaya başlamıştım.
Hızla yatağa oturup beni kendine doğru çektiğinde kollarımı beline dolamış kafamı da karnına koymuştum.
Ben sessizce ağlarken o hiçbir şey söylemeden saçlarımı okşuyordu.Yavaş yavaş ağlamam dururken Tomris'in beline daha sıkı sarıldım. "Sana bir şey olacak diye çok korktum." fısıltı olarak çıkan sesime karşılık "Geçti bir tanem." demişti sessizce. Saçımdaki elleri belimi kavramış,beni biraz doğrultarak o da bana sıkıca sarılmıştı.
Kafasını boynuma gömdüğünde içine derin bir nefes çektiğini hissettim. Ensesine çıkan elimi ordan da kısa sarı saçlarına daldırdım,yavaşça başını okşarken ikimiz de konuşmadık.
Biraz sonra aklıma daha yeni gelen şeyle hızlıca Tomris'in üzerinden kalktım. Ani hareketim yüzünden şaşkınca bana bakan surata "Yaralarını acıttım, mı?" dedim telaşla.
"Hay amına koyayım,çok aptalım ben,yaktım dimi canını? Bir de üstüne atladım falan." dediğimde gülümseyerek elini saçlarımdan geçirdi "Yanmadı güzelim. Gel yat hadi. Küfür etme ayrıca."
"Saçmalama. Üstüne yatamam."
"Mila'm,güzelim,bebeğim;çok özledim gel allah aşkına kokunu alayım. Acımıyor gerçekten."
"Tomris,olmaz ya."Derin bir nefes verdi,yatakta yan dönüp kolunu benim yatmam için uzattığında dikişlere değmemeye çalışarak yanına sokuldum.
İstediğim kadar yakınına giremiyordum çünkü canını yakmak beni korkutuyordu.O benim aksime çok rahattı,belimi boşta kalan koluyla sarıp beni kendine iyice yaklaştırdığında boyun girintisine yerleştim.
Tanrım,lütfen sonsuza dek bu anda kalalım.
<•>•<•>•<•>
Tabii ki sonsuza dek o anda kalamamıştık.
Ama şuandan da şikayetçi olduğum söylenemezdi. Sevdiğim kadının omzuna yaslanmış,masanın altından tuttuğu elimi baş parmağıyla her okşamasında mayıştığımı hissediyordum.
Kafamı biraz yukarı kaldırıp alttan,güzel yüzüne baktım. Su'nun esprisine gülümsüyordu.Kızlarla sonunda doğru düzgün konuşabilmişti.
Tomris ve Su'nun bağını ilk defa bu aralar net bir şekilde anlamıştım. Birbirleri için bu kadar önemli olmalarına biraz şaşırmıştım,belki de Tomris buraya ilk girdiğinde tanışmışlardır? Öyleyse uzun zamandır tanışmaları bu bağı açıklayabilirdi.
Hâlâ onu izlediğimi fark ettiğinde kafasını bana doğru eğdi. Suratındaki tatlı gülümseme genişlerken burnuma minik bir öpücük kondurdu.
Bir süre öylece baktık birbirimize. O özlediği insanlarla buluştuğundan gülümsüyordu,ben de onun gülümsemesine gülümsüyordum.
Sonunda Pelin'in benim hakkımda yaptığı espriyle gözlerimi ben çektim. Kızlara dönerken Su'nun Pelin'in esprisini dinlemeden önce bize olan bakışını yakaladım,ama bir saniyeden kısa sürdüğünden çok düşünmedim.
<•>•<•>•<•>
Akşam sayımından sonra çoğu kişi gibi ben de hücreme girmiştim. Aslında Tomris'in yanına gitmek istesem de çekinmiştim çünkü onu çok bunalttığımı düşünmeyi bırakamıyordum.
Benim yanımda duracak diye akşam yemeği bile yememişti,hem de iyileşmekte olan yarası varken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahkum (gxg)
RomanceSoğuğundan titreyebileceğim gözlerine zorla da olsa baktım,yüzünde öyle bir sırıtış belirdi ki ondan altıma işeyebileceğim kadar korktuğumu anladığına emin oldum.