Mahkum (gxg)

Liste Tamamlandı

•Vote ve yorumları unutmayın,iyi okumalar!🖤

Kâbus'tan
Yürüdüğüm sokaktaki tek ses yankılanan adımlarımın sesiydi.
Bir sokak lambasını daha geçtim,bir sonraki hedefime biraz daha yaklaştım.

O orospu çocuğunun bir anda üstüme atlayacak kadar aptal olmasını beklemiyordum,beklemediğim hamleyse yüzümü açığa çıkarmıştı. Olayı ne kadar hızlı bir şekilde kontrol altına alsam da polisin beni her yerde aradığını anlamayacak kadar salak değildim.

Haberlerde söyledikleri yarım yamalak şeylerse bu düşüncemi kanıtlar nitelikleydi,şayet yüzümü görememiş olsaydı o sümsük dedektif kameraların karşısına geçip teslim olmamla ilgili makalesini okurdu.

İşte bu yüzden hızlı olmalıydım.

Kontrolü kaybettiğimi itiraf etmekten nefret etsem de,yalandan daha fazla nefret ederdim.
Kontrolü kaybettim.

Artık olaylar benim isteğime göre gerçekleşmiyor. Ve benim halletmem gereken iki adam daha var.

Listemi tamamlamak için acele etmem gerekiyordu.

Köşeyi döndüğümde gördüğüm binayla maskemi tutup burnumun üstüne doğru biraz daha çektim.

İçeri girmesi basitti,küçük ve bakımsız bir apartmandı.
Dört katı kolaylıkla çıktıktan sonra istediğim kapıya ulaştığımda durdum.

Kapı deliği yoktu,kapıya tıklatıp beklemeye başladım.
Bir sürenin ardından duyduğum adım sesleriyle gülümsedim,kapı açıldığında gördüğüm yüz ise siyah maskenin gizlediği gülümsememi arttırdı.

Beni gören küçük böceğin korkuyla gözleri büyüdü,kapıyı kapatmaya çalıştığında ayağımı kapıya koyarak onu engelledim.
Kapıyı hızlı ve sert bir şekilde ittiğimde adam kapının karşısındaki koridora doğru gerilemişti.

Evin içine girip ardımdan kapıyı kapattım,konuşmak için ağzını açan adama belimden çıkardığım silahı doğrulttum; "Şşş,sessiz ve uslu olmanı istiyorum,olur mu Hakan?" dediğimde hızla kafasını sallamıştı.
"Güzel,hadi salona geçelim,hm?"

Arkasını dönüp,sanırsam,salonuna doğru ilerlediğinde yüzümden hiç eksik etmediğim gülümsememle peşinden gittim.

Eski püskü salona girdiğimizde bana döndü,iğrenç görünen koltuklara iğrenerek baktım;"Zevksizmişsin."

"Lütfen," dedi.
Ah,bunu bekliyordum. "başka şekilde halledebiliriz."

"Koltuğa otur." dediğimde tekrar ağzını açmıştı,"Koltuğa otur." daha sert bir sesle tekrarladığımda hızla istediğimi yapıp bana bakmaya devam etmişti.

Yanımda taşıdığım çakıyı gözüme ilişen sobaya ilerleyip sobanın açık kapağından sarkıttım.

Onun oturduğunun tam karşısına oturup ona tatlı bir gülümsemeyle baktım.
"Beni öldürecek misin?" dediğinde "Seni yiyeceğim." dedim. Yüzündeki dehşetin anbean artmasını izlerken kendimi tutamayıp kahkaha attım.
"Şaka," dedim sonra "tadın sik gibidir."

"Sana para verebilirim." dediğinde gözlerim keyifle parladı,tanrım şu son yalvarışlar! Çaresiz bakışlar ve bazen ağlamalar! En sevdiğim.