•Vote ve yorumları unutmayıın,iyi okumalar!
"he hit me and it felt like a kiss"
Yaklaşık kırk dakika olmuştu sanırım Tomris bloktan çıkıp beni kendimle başbaşa bırakalı. İlk on dakikadan sonra bacaklarım yükümü kaldıracak gücünü tüketmiş,kendimi yere bırakmıştım. Öylece otururken hıçkırmıyordum bile,yalnızca yaşlar akıyordu gözümden sessizce.
Geri gelmeyecekti.
Ben de buradan kalkabileceğimi düşünmüyordum.Söyledikleri zihnimin içinde dönüp duruyordu. Ne ara bu kadar nefret dolmuştu? Bir zamanlar aşık olduğum kadın neredeydi?
Saçlarımda bir el hissettiğimde bakışlarımı son kırk dakikadır baktığım yerden çekmedim. Herhangi bir tepki vermeden yanıma oturup saçımı okşamaya başlayan Rüya'nın ise bana baktığını hissediyordum.
"Birazdan burası dolacak." dedi. Yine kıpırdamadım.
Sesli bir nefes verdi birkaç dakikanın ardından, "Her defasında." diye söylendiğini duydum fakat kafam söylediğinin anlamını düşünecek kadar yerinde değildi.
Kalktığını gördüm gözümün ucuyla,belimden tutup beni bir anda havalandırdığında sonunda gözlerimin odağı olabilmişti.
Beni kucağına almış kadının siyah gözlerine baktım. Yürümeye başlayan Rüya onun gözlerine baktığımı görünce durup bana bakmaya başladı. Ne düşündüğümü çözmeye çalışıyor gibiydi,çözmesi imkansızdı çünkü ben bile ne düşündüğümü bilemiyordum.Siyah gözlerinde öfke veya nefret aradım,Tomris'e olan nefretini dile getirmişti sonuçta değil mi? Şuan gözlerinde görmeyi bekleyeceğim nefret ve kızgınlıkken bu duyguların kırıntısını bile görememiştim. Yumuşaktı bakışları,anlayışlı diyebilirdiniz,merhametli de. Hatta belki de sevgiyle bakmaktı böylesi.
Bilmiyorum,Tomris'in sevgi dolu bakışlarıyla karşılaştırarak anlayabilirdim belki fakat o bakışları unutmaya başlamıştım. Ölen bir insanın gözlerini unutmak gibi hissettiriyordu bu.
Ölen bir insan.
Rüya beni yatağıma bıraktığında beline doladığım bacaklarımı açtım. Öylece yatarken üstümü örttü,ben yine tavana bakıyordum. Tomris'in yaptıkları yüzünden artık arkadaş sayılırdık bu tavanla da.
Düşüncem beni ironik şekilde güldürdü. Rüya yatağın köşesine oturup saçımı okşamaya başladığında ona döndüm.
Yine aynıydı bakışları.
Nefret görmeyi beklemiştim,bu ise beni şaşırtıyordu."Kızgın değil misin?"
Sesim kendime yabancı çıkmıştı. Hatta utanacağım kadar da garip. Yine de sorumu cevaplasın istiyordum. Gerçekten merak ediyordum cevabını."Kızgınım." dedi benimkine kıyasla gayet normal bir sesle. Bu kelimesi de öfke barındırmıyordu.
Kaşlarımı çattım,nasıl kızgınlıktı bu? "Öyle görünmüyor." dedim ardından. Sesim çok kısık çıksa da tüm blok boş olduğundan duyması kolay oluyordu.
"İhtiyacın olan kızgın olmam değil ki,yanında olmam."
İçimin titrediğini hissettim. Öyleydi.
Hıçkırmaya başladığımda eğilip belime sarıldı. Hıçkırıklarımın arasından bu gün konuştuğum en güçsüz ses tonumla "Teşekkür ederim." dediğimde başımı göğsüne daha sert bastırıp "Şş." demişti yalnızca.<•>•<•>•<•>
"Almila!"
Öfkeyle çıkan bir sesten adımı duymamla sertçe omzumdan dürtüklenmem bir olmuştu. Ağlamaktan şişmiş gözlerimi araladığımda karşımda gördüğüm Pelin sinirli duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahkum (gxg)
RomantizmSoğuğundan titreyebileceğim gözlerine zorla da olsa baktım,yüzünde öyle bir sırıtış belirdi ki ondan altıma işeyebileceğim kadar korktuğumu anladığına emin oldum.