BÖLÜM 12 - GERÇEK Mİ? RÜYA MI?

8.1K 721 102
                                    

Ölmemiştim.

Otobüs bana çarpmıştı ama öldürmemişti. Komaya girmiş ve bir süre uyanmamıştım.

Şimdi doktor karşımda bana bedenimle ilgili sıkıntıları söylerken ve kontrolleri yaparken boş boş bakıyordum.

Gerçek değil miydi bütün olanlar?

Sadece komadayken kendi kendime uydurduğum bir dünya mıydı?

Rüya mıydı hepsi?

Ama hissetmiştim. Yemek yemiştim. Banyo yapmıştım. Çocuklarla Maddie ile konuşmuş ve onlara dokunmuştum.

Bir rüyada böyle şeyler olur muydu, mümkün müydü?

Her şey beynimde birbirine giriyor ve aklımı karman çorman ediyordu. Bir yanım her şeyin gerçek olduğuna inanmak istiyor ve inanıyordu ama diğer yanım gerçek olsaydı buraya dönemezdin diyordu.

Hangi tarafa güvenmeliydim bilmiyordum ama kalbim çoktan her şeyin gerçek olduğuna inanıyordu.

Ama kalp ne zaman güvenilir olmuştu ki?

Doktor bir şeylerden daha bahsetti ve ağzımdaki oksijen maskesini çıkarıp akciğerlerimi kontrol etti. Sonra da hemşireyle odadan çıktı.

Çok garipti. 25 yıl bu dünyada yaşamıştım. Bu bedenle, bu yüzle. Orada 6 gün kadar kalmıştım bir hafta bile değil ama çocuklara bağlanmıştım. Belki de uzun zamandır hissettiğim o eksikliği doldurduğum içindi.

Bir de bedenim vardı. Breena neredeyse kusursuzdu. Elleri yumuşacıktı hiç çalışmamış gibi. Benim kendi bedenimse hasarlıydı. Kazadan sonra zaten yeterince zarar görmüştü ama ellerimde çalışmaktan ve yazmaktan nasırlar vardı. Orta parmağım bile kalem tutmaktan eğilmişti. Ve bedenim eskisi gibi hissettirmiyordu. Daha çok emanet gibiydi....

Kullanılmış gibi...

Sakince nefes aldım. Bu düşünceler çok saçmaydı. Bir şekilde geri dönmüş ve hastanede uyanabilmiştim. O zaman belki de geri dönüş yolu da vardı sonuçta bu dünyada kaybedecek bir şeyim yoktu. Beni zor şartlar altında zincirleyen işimi özlemiyordum, babamı tanımamıştım bile ve annem... pek sevgi dolu birisi değildi. Sadece işe gidip gitmediğimden emin olmak isterdi. Ona para sağlayan bendim ve kaynağın kesilmesi epey kötü olurdu. Arkadaşlarının ve komşularının diline düşmek istemezdi.

Otobüs bana çarpmadan önce de annemin mesajlarına cevap vermiştim. Çıkıp çıkmadığımı sormuştu. Romanın dünyasına girdiğimde annemle son mesajım olduğunu düşünmüştüm ama demek ki değildi.

Gözlerim tekrardan kapanmaya başlayınca uyumaya istekliydim ama baş ağrım uyumayı bile zorlaştırıyordu. Zaten sol bacağım ve sol kolum kırılmış, göğüs kafesim ağır bir hasar almıştı. Başım da buna katkı sağlamıyordu.

Zorlukla açık duran gözlerim sonunda kapandı ve vücudumu gevşemeye zorladım. Uyku çok tatlı geliyordu. Belki de uyandığımda orada olacaktım.

Çocuklarla birlikte.

Tabii kapı son hızla çarpılıp uykumu bölmeyip kaçırmasaydı.

Göz kapakların o kadar ağırlaşmıştı açamıyordum ama kendimi zorladım. Yatağın başında dikilip bana kollarını birleştirerek bakan annemi gördüm.

Sanırım ağlamam ya da sevinmem gerekiyordu. Annemdi o sonuçta. Onu bir daha göremeyeceğimi sanmıştım ama buradaydı.

Ama hiçbir şey hissetmedim ve iç çekip gözlerimi kapadım. Gerçekten uyumak istiyordum, geri dönmesem bile biraz olsun dinlenmek. Tamamen zarar görmüş bir vücutta uyanık kalmak epey zordu.

GRANDÜŞES'İN İMTİHANIWhere stories live. Discover now