BÖLÜM 24 - GÜNLÜK VE MEKTUPLAR

6.7K 630 191
                                    

Elimi dış cildine sürüp inceledim. Eski ve yıpranmıştı. Birazcık da tozlanmıştı. Uzun zamandır orada olmalıydı.

İlk sayfayı açıp mürekkeple yazılmış isme tekrar baktım. Parmağımı kuruyalı uzun zaman olmuştum mürekkepte gezdirdim.

Joahcim Aeduard.

Düğünümüzün ilk gününde ölen kocam, Grandük.

Grandük'ün günlük tutacağı asla aklıma gelmezdi. Sanırım ondan bekleyeceğim son hareketti bu. Günlükte ne yazdığını merak ediyordum ama elim gitmiyordu.

Özel hayat ihlali gibi hissetmekten kendimi alamıyordum. Beynimin bir yanı o zaten ölü dese de bir yanı da açmayı reddediyordu.

Ama açarsam aile hakkında bilgi sahibi olabilirdim. Merhum Grandüşes hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Onun hakkında bir şeyler öğrenmek ve çocuklara ona göre davranmak iyi olurdu.

Dikkatle ve tereddütle sayfayı çevirdim. Tarihe baktığımda şaşırdım. Grandük bu günlüğe fazlasıyla gençken yazmaya başlamış olmalıydı. Neredeyse benim yaşımdayken.

Grandük ölürken elli beş yaşındaydı ama bu günlüğü yirmi iki yaşında yazmaya başlamıştı.

Tam otuz üç yılı bu günlükte yazılı olabilirdi ve ben neler olduğunu öğrenmeye korkuyordum.

Öğrenmek istediğim cevaplar burada olabilirdi. Neden Leydi Louise'yi fark etmediği, neden çocuklara soğuk davrandığını merak ediyordum.

İlk sayfadaki bütün yazılar tek tarihle yazılmıştı.

"Neden içimi dökme ihtiyacım olduğunu bilmiyorum. Belki de bu satırlara yazmak bir hata ama sanırım durmayacağım."

"Babam bu defteri bulsa muhtemelen bir sürü azar yerim ama yine de riski alıyorum. Üzerimde yeterince baskı var, daha fazlasına da katlanabilirim."

28 ŞUBAT
CCCLI

Tarihe bir kere daha baktığımda hesaplamayla Grandük'ün yirmi iki yaşında olduğuna emin oldum.

Sanırım onun hayatı sorumluluklarla doluydu. Grandük'ün kız kardeşi dışında kardeşi yoktu. Ne bir abi ne de küçük bir erkek kardeş.

Bu yüzdendi sanırım. Grandükalık'ın varisi olacağı için zorla büyütülmüş ve zorla çalıştırılmış bir gençti.

Derin bir nefes alıp diğer sayfayı çevirdim ama bir an ağzım açık kaldı. Sayfadaki tarih bir sene sonrasını gösteriyordu.

Grandük yirmi iki yaşındayken bu deftere bir daha yazı yazmamıştı.

"Bir kızla tanıştım. Soylu değildi. Eteği çamurla kaplanmış ve yüzü de un içindeydi. Sanırım fırında köle ya da yardımcı olarak çalışıyordu. O güzel bir kızdı."

14 MART
CCCLII

O tarihe ait başka bir yazı yoktu. Sadece kısacık bir paragrafla yetinmişti.

"Kızla bir kere daha karşılaştım. Tamam karşılaştım diyemem, onu bulmak için dışarı çıkmıştım. Onda beni kendine çeken bir şeyler var. Sanırım gözlerindeki bakış. Benim bir soylu olduğumu biliyor ama kimliğimi bilmiyor. Yine de bana küstah bir şekilde davranıyor."

18 MART
CCCLII

"Onunla görüşmeye devam ediyoruz. Bana daha sıcak bakıyor. Benden hoşlanmaya başladı sanırım. Ona konumunu önemsememesini söyledim, bana cevap vermedi."

GRANDÜŞES'İN İMTİHANIWhere stories live. Discover now