Selamlar, uzun zamandır yokum. Pek vaktim yok. Ama sizi unutmadım. Yazın fena bir şekilde aktif olacağım...
Bölümde hafif +18 var, okumak istemeyen geçebilir.
Keyifli okumalar, sizleri çok seviyorum. Hâlâ okuyan kişiler varsa tabii. Canımsınız ❤️
6 AY SONRA
"Senin burada ne işin var?"
Siyah topuklu ayakkabımın ucunu masaya sertçe vura vura ezmiştim. Sinirlendiğimden dolayı bacağımı farkında olmadan sallıyordum.
"Ben hep buradaydım." Sonunda çenemi kapalı tutmaya son verip konuşmuştum.
Teknik olarak, hep kelimesi biraz fazla kaçmıştı. 6-7 aydır ekiple beraber olsamda benim için baya uzun bir zamandı. Yeterli param vardı. Yeni bir evim ve daha dün Egemen'in bana aldığı yeni bir arabam vardı.
Egemen, sevgilim. Aramız bu sabah bozulsa da hâlâ sevgilimdi. Uzun bir süre de öyle olacağını düşünüyordum. Ufak kavgalarımız hep bir iki saat sonra barışmakla sonuçlanıyordu.
"Ne zamandır berabersiniz?"
Dikkatimi yeniden karşımda duran esmer kadına verdim. Güzelliği kendimce orta denilebilecek bir düzeydeydi. Saçları siyahtı ve burnu bebeksiydi. Koyu kahverengi gözlerini daha da iri göstermek için gözünün içine beyaz göz kalemi sürmüştü. Yakıştığını itiraf etmem gerekirdi.
"Uzun süredir." dedim.
Egemen, başımıza eski sevgililerini bela etmekte bir numaraydı. Ortak kullandığımız sosyal medya hesabında kendini butik sahibi olarak göstermişti. Ve kadınlar sırf yakışıklı olduğu için elbise, çanta, ayakkabı ve daha nice şeyler almaya geliyorlardı. Beraber açtığımız mağazaya arada bir uğrayıp işler yolunda mı diye bakıyorduk. Ne zaman içeriye adım atsak anında kadınlar doluşuyordu.
Bu sosyal medya hesabı sayesinde Egemen'in önceden takıldığı tüm kadınlar mağazaya gelmeye başlamıştı. Şu anda da bir tanesi tam karşımda duruyordu.
"Beni sevdiğini sanıyordum." Esmer kadının gözleri dolunca az da olsa üzüldüm. Artık direkt olarak bana değil de tam arkamda ki noktaya bakıyordu. Kafamı çevirip ben de oraya baktım. Egemen duvara dayalı koltuğun önünde durmuştu ve elinde bir demet çiçek vardı.
Gülümseyerek yanına yaklaştım ve yanağına öpücük kondurdum. Kulağıma doğru "Gece için sabırsızlanıyorum." diye fısıldadı. Anında tüylerim diken diken oldu. Gülümseyerek elinde ki çiçekleri aldım ve kokladım.
Ses tonumu alçak tutmaya çalışarak, "Ben de yeni aldığım geceliği sana göstermek için sabırsızlanıyorum." dedim.
Elini anında belime yerleştirdi. Tam arkamızda duran kadını ikimizde umursamıyorduk. Egemen'in sıcak dudaklarının tadına doya doya baktığım esnada kapının sertçe çarpılma sesini duydum.
"Gelen tüm kadınları hatırlamıyormuş gibi yapmasan mı artık? Tam bir dolandırıcı gibisin."
Cümlem biter bitmez ikimiz de kahkaha attık. Kesinlikle gibi kelimesi az kalıyordu.
******
Banyodan çıktığımda Egemen gözlerine uyku bandı takmış uzanıyordu. Üzerimde sade tülden oluşan siyah geceliği görmek istemiyormuş gibi yapıyordu.
Hafifçe öksürdüm. Odada olduğumu anladığında yeni uyanmış taklidi yaparak esnedi. Göz bandını çıkarıp yatağın üzerine bıraktı. Doğrulduğunda gözleriyle beni yiyip bitirdi.
"Nasıl?" Etrafımda yavaşça döndüm. Tüller göğüs uçlarımı zar zor kapatıyordu ve kalçamın çoğu açıktaydı.
"Fena değil."
"Fena değil mi?"
Hayal kırıklığımı belli etmemeye çalıştım.
"Bir de giymediğin zaman nasıl duracağına bakmak istiyorum. Eminim daha çok severim."
Gülümseyerek yanına gidip kollarımı boynuna doladım. Kucağına oturduğumda anında ellerini belime yerleştirdi.
"Çok güzelsin."
"Biliyorum."
"Çok seksisin." Cümlesine karşılık kendimi ona bastırdım.
"Biliyorum, başka?" dediğimde inledi.
"Çok seksisin."
Göğsümü yarı kapatan tülü elimde biraz kenara çektiğim.
"Ama seksi olduğumu zaten söylemiştin."
Belimde ki elini çekip geceliğimi hızlı bir şekilde üzerimden çıkardı. Zaten tek parça olduğundan zorlanmadı.
"Tadın çok güzel."
Uzanıp dudağına bir öpücük bıraktığımda belimden tutup beni altına aldı. Bacaklarımı aralayıp bedenini kendime doğru çektim. Altında ki siyah eşofman uyluklarıma sürtündü.
"Sana işkence çektirmeyi özledim."
Ne yapacağını anladığımda bacaklarımı kapatmaya çalıştım ama izin vermedi. Elini çoktan bacak arama doğru götürmüştü.
"Ama ben senin de soyunmanı istiyorum." dedim.
Boşta kalan elini dudağımın üzerine götürüp susmam gerektiğini hatırlattı.
"Ne konuşmuştuk Sara?"
"Oda sadece inleme sesimle dolacaktı ."
"Evet, evet öğreniyorsun."
Parmaklarını içimde hissettiğimde inledim.
"İşte benim kızım."
******
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
