Sara: Büyük konuşmak istemiyorum ama en son aşık olacağım insan sensin.
Dolandırıcı: Büyük konuş.
Sara: ?
Dolandırıcı: Büyük konuş ki başımıza gelsin.
Sara: Saçmalamaya başladın.
Sara: 2 hafta aradan sonra yazan sensin.
Dolandırıcı: Evet, benim.
Sara: Hoşlanan biri varsa o da sensin.
Dolandırıcı: Çocuklar gibi bu konu hakkında tartışmamızı mı istiyorsun?
Sara: Hayır. Sadece senden hoşlanmadığımı bil yeter.
Sara: Nefret ediyorum desek daha iyi.
Dolandırıcı: Egemen.
Sara: Anlamadım?
Dolandırıcı: Adımı sormuştun.
Sara: Artık merak etmiyordum.
Dolandırıcı: Öğrenmiş oldun.
Sara: Öğrenmek istemiyordum.
Dolandırıcı: Çok geç.
Sara: Hâlâ mesajlarımı okuyor musun?
Sara: Kendimi rahatsız hissediyorum.
Dolandırıcı: Okumuyorum.
Sara: Nasıl inanacağım?
Dolandırıcı: Okumuyorum diyorum, Sara.
Sara: Nasıl inanacağım diyorum, Egemen?
Dolandırıcı: Bana güvenerek.
Sara: Ah, hiç sanmıyorum. Böyle basit hatalar yapmam.
Dolandırıcı: Sadece 170 bin çaldığım için mi bana karşı bu kadar nefret besledin?
Sara: Sadece derken?!
Sara: Ben o parayı biriktirmek için ömrümden 6 yıl verdim.
Dolandırıcı: Yani?
Sara: Senin için değeri olmayabilir. Benim için önemli.
Sara: Tek para değil yanında hayallerimi de çaldığını daha kaç kez söylemem gerekiyor?
Dolandırıcı: Hayalin yurt dışına çıkmak mıydı?
Sara: Evet.
Dolandırıcı: Eğer ekibimden biri olmaya layık olursan o paranın iki katını sana verebilirim.