Kapının kapanma sesini duyduğumda suyun içinde ki bacaklarımı hareket ettirdim. Heyecandan yerimde duramıyordum.
Hem heyecan hem de özlem duygusu her yanımı sarmıştı. Birazdan olacakları düşününce tüylerim diken diken oldu.
Egemen, banyonun kapısında belirdiğinde nefes nefese kalmıştı. Kolunu kapıya yaslayıp "Merhaba." dedi. Genç aşıklar gibi gözüktüğü için gülümsedim.
"Hoş geldin, Egemen."
Gözleri koyulaşırken kısa sürede görebildiği kadarıyla bedenimi inceledi.
Gelip gelmemek arasında kararsız kaldığını fark ettim. Bana dokunmaya çekiniyordu. Hak veriyordum. Muhtemelen yeniden gideceğimi düşünüyordu. Onu yeniden terk edeceğimi, çıkarlarım için kullanacağımı düşünüyordu. Ama o hatayı bir daha yapmayacaktım. Asla tahmin etmediğim bir adama aşık olmuştum. Aşkımın peşinden koşmak için çok geç kalmış olsam da şimdi bırakmayacaktım. Nefesimin yettiği kadarıyla onun yanında kalacaktım.
Yavaş hareketlerle küvetten çıktım. Rafta duran havlulardan en kısa olanı alıp vücuduma sardım. Kalçamı zar zor kapatıyordu. İlerleyip kapının yanında dikildim. Parmak uçlarıma kalktığım an, Egemen ne yapacağımı anlayıp dudaklarımı öptü.
Ardından ondan uzaklaşıp kapıdan geçtim ve yakışıklımı arkada bıraktım. Beni takip edip odama kadar geldi. Yatağıma oturduğumda topuz olan saçlarımı açıp tokayı yere fırlattım. Saçlarımı ıslatmadığım iyi olmuştu.
Yatakta geriye doğru gidip uzandım. Havlu uzandığım anda daha da yukarı çıktı. Egemen'in bakışlarının nerede olduğuna emindim. Yine de kafamı hafifçe kaldırıp onu izledim. Önce bacaklarıma sonra da daha yukarıya doğru çıkan gözleri, sonunda benimle buluştu.
Yutkundu ve üzerinde ki tişörtü soyup bir kenara fırlattı.
Yere düşen tişörte baktım ve bakışlarımı yeniden yüzüne çevirdim. Gözlerinde ki açlık bacaklarımı karıncalandırdı.
Bir adım daha atıp yatağın tam önünde durdu. "Kokundan, gülüşünden, kalbinin kalbimin üzerinde atmasından sonra en çok özlediğim şey bedenini hissetmekti."
Sağ dizini yatağa koydu. Ardından sol dizini de yatağın üzerine koyup iyice üzerime doğru eğildi. Ağırlığını bana vermemek için kaslı kolları iki yanımda sabit duruyordu. Dudaklarımızı kısa bir an birleştirdi. Öpüşmedik ama dudağının, dudağımda olduğunu hissettiğime emindim.
Gözlerini kapatıp yavaşça çeneme doğru indi. Bir öpücük daha bıraktıktan sonra boynumu da öptü. Gözleri kapalı olduğu halde yüzümün ve bedenimin her noktasını ezbere biliyor gibiydi. Derin bir nefes aldığında tenimi kokladığını fark ettim. Üzerimde ki havluya uzandı ve yavaşça açmaya başladı. Gerildim. Heyecandan elim titremeye başlamıştı ve henüz bana dokunmamış olmasına rağmen bacak aramın ıslandığına çokça emindim.
Havlunun ağırlığı bedenimden kalktığında kendime geldim. Sıcak bir nefes tenimi okşadı. Nazik, aynı zamanda biraz sonra sert ve hızlı olacak parmakları göğsümün etrafında dolanıyordu. Gözlerini açmıştı ve açlıkla bedenimi inceliyordu.
Bedenlerimiz harekete geçmeden önce özlemini gidermek amacıyla her bir yanımı hafızasına kazıyordu. Biraz daha eğilip göğüsüme minik bir öpücük kondurdu. Tek kolunun üzerinde duruyordu ve boşta olan eli bedenimde gezinmeye başlamıştı. Göğüs ucumu tutup çekti ve yeniden bıraktı. Aynı hareketi bir daha yapması için yanıp tutuşuyordum.
Karşında daha hızlı olmayı ve üzerinde kalan tüm kıyafetleri çıkarıp her noktama temas etmesini istiyordum. Ereksiyonunu daha yakınımda hissetmek istiyordum.