32

35.9K 1.4K 2.1K
                                    

Yorumlarınızı eksik etmeyin.

Keyifli okumalar. ❤️

******

Elimi tutup kapının metal kulpundan yavaşça ayırdı. Gözlerinde ki keskin bakış aramızda ki mesafeyi biraz daha azaltmak için kanat çırpıyordu. Bedenimi saran soğuk hissi bir kenara atmak adına derin nefes aldım.

“Beni burada istemediğini açıkça söyledin.” dedim, zorlukla. Aramızda ki soğukluk yüzünden ne tepki vereceğimi bilemiyordum.

“Seni ekipte istemediğimi söyledim.”

“Arkadaşın az önce beni kovmaktan beter etti.”

“Egemen’e sinirli. Sana patlamış.” deyip kapıya yaslandı. Sıcak teni hâlâ elimi tutmakla meşguldü.

“Kapının kilidini açar mısın? Gitmek istiyorum.” derken elimi ondan uzaklaştırdım. Parmakları teninden tek tek ayrılırken bakışları ellerimize kaydı. Bir süre orada oyalandıktan sonra yavaşça yukarıya tırmandı ve dudaklarımın üzerinde durdu.

“Ne kadar istemesem de ekibe dahil oldun. Burada kalacaksın artık.”

“Egemen sadece bugünlük beni buraya getirdi. Gelmeyi kabul etmem hataydı. Sizi tanıdıkça hayatım daha da dibe batıyormuş gibi hissediyorum. “ Yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Egemen’in ağır kokusunun yanında Han’ın kokusu çok doğal ve hafifti.

“Daha yolun başındasın,” Gülümsedi, yeşil gözleri kısıldı. “Eğer istersen alışman için yardımcı olabilirim.”

“Kalsın. Şu kapıyı aç yeterli. Başka isteğim yok.”

“Gitmene izin veremem, Sara.”

“Bu kız, deyip duruyordun. Şimdi mi aklına geldi ismim?”

“Sinirliydim.”

“Ben de şu an sinirliyim.”

Kapıdan ayrıldı ve merdivenlerin olduğu kısma doğru ilerledi. Sırtı bana dönüktü. Yeşil kazağı geniş omuzlarına tam oturmuştu. Trabzana elini koydu. Boynu yukarı doğru gerildi. Ardından Egemen gözüktü basamaklarda.

“Geç kaldın, Egemen.” dedi, Han. Elini Egemen’in omzuna yerleştirdi ve iki kere üst üste hafifçe vurdu. Çıkan tok ses net bir şekilde duyuldu. Kapının yanında durmayı bırakıp merdivene doğru ilerledim.

Görüş açım değiştiği için Egemen’in ifadelerini şimdi daha iyi görebiliyordum. Gözleri bomboş bakıyordu. Ellerini iki yandan yumruk yaptı.

“Neye geç kaldı?” dediğimde Han’ın tam  arkasında duruyordum. Kafasını bana doğru çevirip göz kırptı ve gülümsedi. Üzerime doğru eğilip sessizce “Aramızda.” dedi. Sesi kullarımda uğuldadı. Bir an için ürperdiğimi hissettim.

Ne olduğunu idrak etmeye çalıştığım sırada Han, Egemen’in yanından geçip merdivenleri hızlıca çıktı. Az önce beni kovan ve burada kalmamam için Egemen’le kavga eden adam, şimdi göz kırpıp yakın temas kurmaya çalışıyordu. Amacının ne olduğunu anlayamamıştım ama yakında ortaya çıkardı. Akın, Tolga’yı susturmasa şimdi her şey daha anlamlı olurdu. Boşuna zaman kaybetmezdim ve gerçeği çoktan öğrenmiş olurdum.

Şimdi Egemen’le yalnız kalmıştık ve bomboş olan bakışları kaybolmuştu. Sinirli olduğunu bana yansıtmak istediği belliydi. Han’a olan siniri bana patlayacak gibi duruyordu.

“Ne dedi sana?” Ses tonu yüzüne ve kızaran kulaklarına nazaran sakindi. Yumruk yaptığı elini gevşetti.

“Aramızda.” Ses tonum Han’ı taklit eder gibi çıktı. Amacım da oydu zaten. Aramızda olan her hangi bir şey yoktu ama Egemen’i sinir etmek için elime fırsat geçmişti ve bunu kullanmak için vakit kaybedemezdim.

Dolandırıcı | Texting +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin