-4-

7.6K 368 75
                                    

Benden çaldığı parayla otel sahibi mi olmuştu? Kafamı masaya yasladım ve derin bir nefes aldım.

Sinirlenmiş miydim yoksa hoşuma mı gitmişti emin değildim. Bu seviyeye gelen birinden hâlâ hoşlanıyor olmam sinirlerimi bozuyordu. Hatta hoşlanmak az kalırdı. Deli gibi aşıktım.

Yüzünü gördüğümde uzun zamandır kesik kesik aldığım nefes birden ciğerlerime hızla dolmuştu. Omzumda ki yük ortadan kaybolmuştu. Gülmek artık boş gelmiyordu. Tabii bunlar anlık olarak gelişmişti. Şu an o yükü yeniden hissedebiliyordum. Baskısı kalbimde yerini koruyordu.

Egemen: Dolandırıcılık yaparak otel sahibi olmak nasıl bir duygu?

Mesaj görüldü olmadan önce numarayı rehbere ekledim.

Sara: Güzel olduğunu söyleyebilirim.

Sara: Aslında bunu en iyi sen bilirsin, Egemen.

Sara: Dolandırıcılık yaparak para sahibi olmak nasıl bir duygu?

Egemen: Sana ne?

Sara: Haklısın, bana ne!

Sara: Sabah 9 olduğunda otelden çıkışını alabilirsin. Ücretini geri iade edecekler.

Egemen: Hiçbir yere gitmiyorum.

Sara: Gidiyorsun.

Mesajına görüldü atıp, profil fotoğrafına tıkladım. Bugün yanında gördüğüm adamla sarılmışlardı. Adamın yüzünde mutlu bir gülümse vardı. Ona karşıt olarak Sara sadece ufak bir tebessümle yetinmişti. Zorla güldüğü belli oluyordu.

Bugün Nilay'ın çektiği fotoğraflardan birini seçip profil yaptım. Yanağıma öpücük konduruyordu.

******
"Biliyor musun? Bu otelde eşlerle oynanan oyunlar var. Mesela masa tutuyorsun ve rastgele bir eş karşına geliyor. Sonra ortada ters çevrilmiş kartlar oluyor ve çiftler sırasıyla kartları çekip birbirlerine sorular soruyorlar. Çok eğlenceli değil mi? Kesinlikle bizim de denememiz lazım."

Nilay sonunda konuşmayı bırakıp derin bir nefes aldı. Heyecanı yüzünden belli oluyordu. Zorla beni oyunun oynandığı alana götüreceğini biliyordum.

"Tamam, akşam 7 gibi gideriz." deyip duş almak için banyoya girdim.

*******

Masalar dolu olduğu için 20 dakika bekledik. Ayakta durmaktan sıkılıp gideceğimiz an geldiğinde en köşede ki masa boşaldı. Ardından beyaz elbiseli bir kadın masaya oturdu. Yanında sevgilisi vardı. Birbirlerine uyumları uzaktan bile insanın dikkatini çekiyordu.

Onların yanına doğru ilerlediğimizde masadan kalktılar.

"İlla ki başkası gelir. Gel biz oturalım." Nilay heyecanla sandalyeyi çekip oturdu. Ben de yanına oturup herhangi bir çiftin gelmesini bekledim.

Garson yanımıza gelip atıştırmalık bir şeyler isteyip istemediğimizi sordu.

"Ben sade soda alayım." dediğimde Nilay "Ben de limonlu soda istiyorum." dedi. Garson içeceklerimizi getirdiğinde masaya yeni bir çift oturdu.

Sara ve sevgilisi.

Zorlukla "Merhaba, hoş geldiniz." dedim. Yanında ki adam elini uzattı.

"Merhaba, ben Taner. Bu da sevgilim Sara."

Nilay benden önce davranıp "Ben Nilay. Sevgilim de Egemen." dedi. Taner'in elini sıkıp anında geri bıraktım.

Gözlerimi Sara'ya çevirdiğimde garsondan iki bardak kola istiyordu.

Hızlıca kolayı getiren garson, içecekleri masaya bıraktıktan sonra oyunun nasıl oynandığını anlattı.

"Tek yapmanız gereken eşli olarak bir kart seçmeniz ve sırayla soruları birbirinize sormanız. Eğer seçtiğiniz kart mavi gelirse, sevgilinize soracaksınız. Kırmızı kart gelirse soru diğer çiftimize sorulacak.

İlk kartı kadınlar, ikinci kartı erkekler çekerse daha iyi olur. Önünüzde tam olarak 48 tane kart var.

Numaraları üstlerinde yazıyor, gördüğünüz gibi. Sorusu olan var mı?"

Kimse konuşmayınca garson elini sallayıp "Hanımefendilerden biri başlasın o zaman. Çiftler birbirlerinin çektiği kartlara bakabilir." dedi.

Nilay, Sara'dan önce uzanıp masaya düzenli bir şekilde dizilmiş kartlardan 30 numarayı seçti.

Seçtiği kart kırmızıydı. Garson, oyunu düzgün oynadığımızı görünce yanımızdan ayrıldı.

"Evet, soruyu okuyorum. İlişkiniz de ikinizin de sakladığı en büyük sır neydi?"

Gülümsemeden edemedim. Bu oyunu şimdiden sevmeye başlamıştım.

Dolandırıcı | Texting +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin