Sabahın erken ışıkları yüzüme yüzüme vurmaya başladığında gözlerim isyan edercesine açılmıştı.
Bu evdeki üçüncü günümdü.Dinmek bilmeyen dertlerimin yanında,kendimi nedensizce güvende hissettiğim bir adam vardı yanıbaşımda.Yavasça sırtımı dönük olduğu yüzüne taraf dönderdim yüzümü.
Bu ani hareketimle gözlerini açtı oda şimdi ise birbirimize hiç olmadığımız kadar yakındık.
Uzun siyah kıvrımlı kirpiklerine bakmayı sürdürürken derin bir nefes aldım.
"Günaydın"
Ben yüzümün sağ tarafın doğru dururken oda sol tarafa bana taraf dönüktü
"Günaydın"
Yüzünü incelemeye devam ederken yüzünü huzursuz olmuş gibisinden oynattığında bütün dikkatim değılmıştı.
Yataktan doğruluğunda ona bakmakla yetindim sadece.
"Bugün erkenden kalmalıyız"
Nedenini merak ettiğimden hiç vakit kaybetmeden sordum.
"Niye,bugün ne olacak ki?""İstanbula gideceğiz."
Saşkın bakışlarla onu izlerkenoda üstüne tişörtünü gidiyordu.
"Nasıl yani?"
Ağzımdan sadece bu çıkmıştı."İstanbula gideceğiz çünkü bacaklarının doğru bir tedaviye ihtiyacı var"
Gözlerimde aniden oluşan korku ile elim göğsümün üstüne gitmişti.
"B-babam"
Kekelemeye başladığımda derin bir nefes alıp tekrardan konuştum.
"Onların h-haberi varmı?"
Korkuyordum."Hayır ve söylemeyi de düşünmüyorum evdekilerin bile haberi yok biletleri çoktan aldım erkenden gideceğiz"
Bana sormamıştı bile.Yine kendimi kandırmıstım ve yine birileri benim hakkımda karar almıştı.
Ne bekliyordumki ama ilk defa birisine güven hissetmiştim.
Gözlerim dolmaya hazır beklerken yatağın yanına doğru geldi ve sandalyemi yatağa dayayıp yanıma oturdu."Kusura bakma sana haber vermeden gerçekleşti ama Istanbulda ki şirket ile ilgili sorunlar oluştu ve ne kadar erken gidersem o kadar iyi ve biz yeni evli bir çift olduğumuz için ayrı kalmamız doğru olmazdı"
Neden pişman hissetmiştim birden?
Onun hakkındaki düşündüklerim aklıma geldiğinde kendimden utanmaya başlamıştım.
Şirketle ilgili olduğu için söylememiş ve ben onuda diğerleriyle aynı kefeye koymuştum hemde bana yaptığı bunca şeye rağmen.Kendimden utanırken bana bakmaya devam etti."Haydi kalk biran önce hazırlanıp aşağı inmeliyiz uçak saat 9.00 gibi kalkışa geçecek."
Dediği şeyleri başımla onaylayıp sandalyeye oturdum.
Beni gardrobun önüne götürduğünde ne yaptığını anlamamıştım."Sana söylemeyi unuttum dünkü kargaşa arasında.Bu gardrobun iki ayrı bölümü var senin kıyafetlerinde sağ tarafta ve hepsi yeni alındı"
Elini götürüp çıkarttığı beyaz çiçekli elbisenin ne kadar güzel olduğuna bakarken bana doğru uzattı.
"Al bakalım bunu bugün için özel seçtim gönül isterdiki kendin seç ama aniden gitme kararı alındığı için bu şekilde oldu ama İstanbula gittiğimizde istediğin mağazaya gideceğiz emin ol"Elime verdiği elbiseye bakarken gözlerim kocaman açılmıştı.
"Maran ben çok teşekkür ederim ancak bu elbise çok fazla açık"
Elbisenin yırtmacı vardı ve göğüs kısmı olduğundan çok daha fazla açıktı."Bunu niye sorun ediyorsun?"
Tabi nerden bilecektiki benim açık giyinemedigimi.
"Bu yaşıma kadar ailemde açık giyinmemiz yasaktı ve şimdi..."
Cümlemi yarım bıraktığımda
"Bak zerda burası babanın evi değil benim evim yani bizim evimiz ve burda kimse sana bişey yaptığın için hesap soramaz sen benim eşimsin ve onlara göre ben ne istersem yapmak zorundasın yani mal gibi"
Haklıydı öyle düşünüyordu dedem abim ve pek sevgili babam.
Durdu ve devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖREM
Подростковая литератураMardin'in dar sokaklarına sığdırılmış kocaman bir konak.. On dokuz yaşında zorla evlendirilen bir kadın. Hayatını intikam almaya adamış bir adam. İki yarım aşk,bir bütün hayat... " Bu kitap bir töre kurgusu üzerine uyarlanmıştır! •Kurgu tamamen bana...