Aklım kalbimle bir değildi sanki.
Bir tarafım ölmek istiyorken diğer tarafım yaşamayı özlüyor gibiydi.
Peki insan bilmediği bir şey nasıl özleyebilirdi?Konağa gelmiştik.Herkes çok mutsuzdu,bir kişi hariç...
Yanıma koşarak geldi ve boynuma sarıldı şilan.
"Zerda,iyi olmana çok sevindim."Kendini benden çektiğinde Marana değdi gözüm.Şilan da dahil herkese öfkeli bakışlar atıp,burnundan soluyordu nefesini.
Büyük mutluluğu yüzünden yerlere akan Zeynel önümüze siyah topuklularını tok ses çıkarta çıkarta geldi ve durdu.
"Hoşgeldin gelin"
Bana imalı bir konuşma ile yaklaşan Zeynelin beni o gün orada bırakıp gözünü bile kırpmadan ettiği iftiralar geldi.
Tam ağzımı açacakken Maran eli ile kolumu tutup beni geri çekti.
Sinirle baktığım yüzü benden daha öfkeliydi."Bunu nasıl yaparsın ya sen!"
Zeynel Şaşkın bir ifade ile Maran a bakarken bir adım geri attı.
"Anlayamadım Maran"
"Nasıl bana oyun oynarsın!"
Bende dahil herkes Maran'a hayretle bakıyordu.
"Maran ne diyorsun anlamıyorum.Ayrica şu ses tonunu azıcık kıs senin karşında babannen v-"
"Evet babannem var,Ama sırf Zerdayı,gelinini bu duruma düşürmek için adam tutup İstanbul'daki şirketten kendi şirketinden,şirketimizden dolandırıcılık yapan bir babannem var!"
Herkes şaşkınlık ile Zeynel e bakarken Zeynel yüzündeki mutlu ifadeyi bırakıp huzursuzca bakıyordu Maran'a.
"Maran sen ne dediğini zannediyorsun.Saygılı ol!"
"Bunu şirketten para çalıp,bizi kötü duruma düşürmek isteyen sen mi söylüyorsun.Ne zannettin babanne ya,sen olduğunu bulamayacağımızımı?"
"Maran!"
"Neden yaptın!"
Zeynel konuşmak için açtığı ağzını maranin sorusu ile kapadı...
ZEYNELIN AĞZINDAN..
1 HAFTA ÖNCEHerkes sessizlik ile yemek yiyordu.
Yüzümü Zedaya çevirdim.
Huzursuzca duruyordu."Biz size birşey söyleyeceğiz."
Dikkatlice yüzlerine baktığımda konuşmaya devam etti.
"Doktora gittik ve düşük yapmam nedeni ile tedavi olmadan çocuğumun olma ihtimalinin yüzde yirmi ihtimalle olduğunu söyledi."
Herkes şaşkınca zerdaya bakarken yüzüme bir sırıtış takindim.
Hangi yüzle Marandan olmayan bir çocuk için Sadık beye bir torun veremeyecekti.Artik fazla olmaya başlıyordu.Madem çocukları da olamayacaktı.İnceldiği yerden kopsun.
Herkes sofradan dağıldıktan sonra elime telefonumu aldım.Ve Hakan'a telefon açtım.
"Zeynel hanım nasılsınız,bir sorun mu var efendim?"
"Bana bak hakan sen benim o şirketteki gözümsün."
"Estağfurullah efendim,size layık-"
"Tamam kes,şimdi beni iyi dinle Hakan şirketin gelir giderlerinde minik bir oynama yapıcaksın.Aman dikkat et kimse farketmesin."
"Peki parayı nereye aktaralım"
"Şirketten bir milyon çekip benim hesaba at,ben işleri halledene kadar bende duracak.Bana bak sakın olaki birisi senden şüphelenmesin."
"Siz merak etmeyin ben halledeceğim efendim,iyi günler"
Şimdi ne yapacaksın bakalım,Zerda hanım.
****************"Konuşsana babanne!"
Zeynel Maran a doğru çevirdi yüzünü.
"Evet ben yaptım,ve babanneni bu ne halt yediğini bilmediğin kız için mi edeceksin!"
"O kız benim karım!"
Şilan gözleri dolmuş bir şekilde yüzünü Zeynel e döndü.
"Babanne sen ne yaptın"
"Yeter artık,üstüme gelmeyin.Ben olması gerekeni yaptım.Bu kız burda daha fazla durmayacak hepimizi kandırdı.Marandan olmayan bir çocuğu Sadık bey'e torun niyetine gösterdi.Butun bunlardan Sadık beyin hala haberi yok,duysa bizi ne yapar biliyor musunuz?Bu iş burda derhal halledilmeli.Boşanacaksınız,zaten resmi nikah ta yok."
"Ne diyorsun sen ya,ne boşanması Aşığım ben Zerdaya.Ayrıca.."
Bir anda gözleri doldu.Başını yere eğdi.
Ellerimi omzuna götürdüm.Herkes Maranın yarım kalan cümlesini tamamlanmasını bekliyordu sanki."Ayrıca?"
Zeynel tek kaşı havada sordu.
"Çocuğu olmayan Zerda değil benim babanne!"
Herkes aniden gözlerinden yaşlar akan Maran'a çevirdi yüzünü.
"A-abi ne diyorsun sen?"
Şilan gözleri dolmuş bir şekilde Maran a baktı.
Maran ellerini gözlerinde inen bir damla yaşı silmek için yüzüne götürdüğünde ondan önce davranıp silmiştim.Yüzünü bana doğru çevirdiğinde daha da dik durdum ve bir adım ileri attım bacağımı.
"Kimse,hiçkimse benim sadakatimi ve namusumu sorgulayamaz.Buna sen bile hatta niyat ağa bile dahildir.Beni o gün o eve götürüp bana bozuk,kirli diyemezsin.Bana iftira atamazsın.Ve beni sevdiğim adamdan zorla ayıramazsın!"
Aniden yüzünde bir öfke belirdi ve kaşı dikleşti Zeynelin.
"Gelin... gelin yerini yaşını sınırını bil o sesini alçalt senin karşında Bir ağa hanımı duruyor!"
"Sınır,aynen bencede herkes sınırını bilsin ve benim karşıma geçip önce arkamdan söyleyeceği şeyleri yüzüme söylesin,iftiraya lüzum yoktur.Ayrıca kendini birisi heleki bir erkek için saygı duyulacak biri olarak gorüyorsan diyecek hiçbir sözüm olamaz Hanımağa!"
Maranın koluna girip merdivenleri çıktım.Yüzü mosmor olan Zeynel ise arkamda çatlamak üzereydi.
Yaptıkları yetmişti artık!Gözlerimi yatağa oturmuş Maran a çevirdim.Ellerini yüzüne yaslamış düşünceli bir biçimde yerdeki halının desenlerini inceliyordu.
Gittim ve yanına oturdum."İyi misin?"
"Herşey benim suçum,benim yüzümden sürekli zarar gördün.Seni koruyamadım."
Gözleri aniden doldu.Neredeyse hıçkırıklar ile ağlayacak tonda çıkmıştı sesi."Hayır,öyle düşünme.Nerden bilebilirdik bunu Maran.Kendini suçlama.Eğer birbirimizi suçlarsak işin içinden çıkamayız.Bu bize zarar verir."
"Anlamıyorsun Zerda!"
Aniden sesini yükselterek konuştu.
Şaşkınlık ve endişe ile baktım yüzüne."Şehnazı kaybettiğim gibi seni de kaybetmekten korktum!"
Gözlerinden boşalan yaşlar yüzünün kanarından kalbime dökülüyordu sanki.
Ellerimi boynuna doladım sıkıca.
Maran da kollarını belime dolamış,tek bir vücut haline gelmiştik.
Bizi ölüm bile ayıramazmışçasına kenetlenmiştik..Kalbim huzur buluyordu..
Oy yorum unutmuyoruz.
♡♡♡

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÖREM
Novela JuvenilMardin'in dar sokaklarına sığdırılmış kocaman bir konak.. On dokuz yaşında zorla evlendirilen bir kadın. Hayatını intikam almaya adamış bir adam. İki yarım aşk,bir bütün hayat... " Bu kitap bir töre kurgusu üzerine uyarlanmıştır! •Kurgu tamamen bana...